Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/28 E. 2023/1668 K. 30.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/28
KARAR NO : 2023/1668
KARAR TARİHİ : 30.05.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1004 E., 2022/2487 K.
DAVA TARİHİ : 01.11.2018
KARAR : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2018/797 E., 2019/702 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı … vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı … vekilinin başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı, davalı şirket ile İstanbul 10. Noterliği’nin 07.02.2017 tarih ve 02209 yevmiye numaralı düzenleme şekline gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşme ile davaya konu

İstanbul İli, Zeytinburnu İlçesi, Merkezefendi Mahallesi, 2945 ada ve 51 parselde bulunan …Topkapı projesinden B Blok, 6. kat, 66 numaralı bağımsız bölümün satımı için 691.993,00 TL bedelle anlaştıklarını, sözleşme gereği edimlerini yerine getirmesine rağmen davalı şirketin inşaata dahi başlamadığını, 21.09.2018 tarihli ihtarla sözleşmeden döndüğünü bildirdiğini, ancak davalının ödemeleri iade etmediğini ileri sürerek, kredi ödemelerinin durdurulmasına, davalı şirket ve davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, davalı bankaya, Mart 2017-5 Ekim 2018 tarihleri arasında düzenli bir şekilde ödenen 20 aylık kredi miktarı olan toplam 100.418,60 TL bedelin “Denkleştirici Adalet Prensibi” uygulanarak güncellenmesi sonucu oluşan bedelin avans faizi uygulanarak davalı bankadan tahsiline, davalı Yeşil GYO A.Ş.’ye ödenen toplam 63.300,00 TL bedelin “Denkleştirici Adalet Prensibi” uygulanarak güncellenmesi sonucu oluşan bedelin avans faizi uygulanarak davalı inşaat şirketinden tahsilini istemiş, bilahare 04.11.2019 tarihli dilekçe ile talebini ıslah etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı banka, bağlı kredi ilişkisi bulunmadığından banka hakkındaki davanın husumetten reddi gerektiğini, davacının seçimlik haklarını bugüne kadar kullanma talebinde bulunmadığını, huzurda görülen davayı ikame etmeden önce ne davalı inşaat firmasına ne de bankaya herhangi bir başvuruda bulunulmadığını, teslim tarihinin geçmiş olduğuna ilişkin iddianın tamamen haksız ve mesnetsiz olduğunu, bankanın sadece kullandırdığı kredi miktarı ile sorumlu olacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

2. Davalı şirket; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, geçerli ve haklı bir fesih iradesi bulunmadığından taleplerinin mesnetsiz olduğunu, mücbir sebeplerle inşaatın geciktiğini, gecikilen sürenin inşaatın teslim süresine eklenmesi gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; satış vaadi sözleşmesi ile 24 aylık süre içerisinde sözleşmede belirtilen taşınmazın inşa edilerek teslim ve tescilinin düzenlendiği, dava tarihine göre inşa, teslim ve tescilin gerçekleşmediği, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin TMK 706, BK 12-237 maddeler ile Tapu Kanunu 26 ncı maddesine göre taşınmazların satışlarının resmi şekilde yapılması gerektiği, buna göre sözleşmenin geçerli olduğu, 6502 sayılı yasanın 35, 45/1 ve 3 maddeleri ile ön ödemeli konut satım sözleşmesinde belirtilen sürede ifasının yapılmaması nedeni ile davacının sözleşmeden dönerek davalı Yeşil GYO A.Ş. ile arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesi kapsamında ödemiş olduğu ve davalı …Ş.’den kullanmış olduğu konut finansmanı kredisi kapsamında ödemiş olduğu bedelleri denkleştirici adalet ilkesi gereği ulaştığı değeri müteselsilen talep edebileceği, geriye kalan borç için borçlu olmadığı ve verilmiş olan senetin iptali gerektiği, davacının Türkiye Halk Bankası A.Ş.’den kullanmış olduğu sabit faizli konut finansmanı kredisinin bağlı kredi niteliği taşıdığı, davalı bankanın davacıya kullandırmış olduğu asıl kredi miktarı ile sınırlı olmak üzere dava konusu davacının talebinden diğer davalı ile birlikte ve müştereken sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 184.839,65 TL’nin davalı …Ş.’nin davacıya kullandırmış olduğu kredi miktarı ile sorumlu olması koşulu ile dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacı ile her iki davalı arasındaki sözleşmelerin ayrı ayrı iptaline, davacının davalı bankaya, ödenmeyen miktar için borçlu olmadığının tespitine ve bu kapsamda davalı Yeşil GYO A.Ş.’ye verilen 15.02.2019 tarihli 126.600,00 TL bedelli senetin iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı … vekili; bankanın kullandırdığı kredinin bağlı kredi olmadığını, bu itibarla davanın husumet yönünden reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bankanın kredi kullandırırken herhangi bir yönlendirmesinin olmadığını, sözleşmenin 9.1 maddesinden de bu hususun açıkça belli olduğunu, ayrıca yasal teslim süresi dolmadan davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, mahkemece denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda hesaplama yapılarak karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile kredi verenin sorumluluğunun sadece kredi miktarı ile sınırlı olacağını, kredi veren kuruluşun faizden sorumlu tutulmasının da mümkün olmadığını, davanın geçersiz bir sözleşmeye dayalı olmadığını, taleple bağlılık ilkesinin de aşıldığını, davayı kabul etmemekle birlikte bankanın diğer davalı ile birlikte tüm kabul edilen tutar nedeni ile müteselsilen ve vekalet ücreti yönünden sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı bankanın kullandırmış olduğu kredinin bağlı kredi olması sebebi ile kullandırdığı kredi miktarı ile birlikte sorumlu tutulması gerektiği, sözleşmenin geçerli bir sözleşme olması nedeniyle davacının sözleşmeden dönme hakkı ile birlikte taşınmazın rayiç bedelini isteyebileceği gibi ödediği bedelin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca ulaştığı değeri de davalılardan talep etme yönünde seçimlik hakka sahip olduğu, davacının davalı bankaya ödemiş olduğu miktar 100.418,96 TL olup, bilirkişi raporuyla belirlendiği şekilde denkleştirici adalet ilkesi uyarınca karşılığının 111.959,69 TL olduğu, davalı bankanın sorumluluğunun bu miktar ile sınırlı olduğu, davacının davalı Yeşil GYO A.Ş.’ye ödemiş olduğu miktar 63.300,00 TL olup, bu miktarın denkleştirici adalet ilkesi gereğince ulaştığı miktarın bilirkişi raporu ile belirlendiği şekilde 72.879,96 TL olduğu, davalı Yeşil GYO A.Ş’nin toplam 184.839,65 TL’den sorumlu olduğu, diğer davalı bankanın ise kullandırdığı kredi miktarı ile sınırlı sorumluluğu bulunduğundan bu miktarın 111.959,69 TL’sinden sorumlu olduğu, bu itibarla davalı bankanın sorumlu olduğu miktarın hükümde ve kararda belirtilmemiş olması nedeniyle banka vekilinin istinaf taleplerinde kısmen haklı olduğu gerekçesiyle; davalı …Ş.’nin istinaf talebinin kısmen kabulüne, HMK m.353/1-b-2 uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, 184.839,65 TL’nin, (111.959,69 TL’sinden davalı …Ş. sorumlu tutulmak kaydı ile), dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının davalılar ile yaptığı sözleşmelerin ayrı ayrı iptaline ve bu sözleşmeler nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadıklarının tespitine, davacının davalı bankaya, ödenmeyen miktar için borçlu olmadığının tespitine ve bu kapsamda davalı Yeşil GYO A.Ş.’ye verilen 15.02.2019 tarihli 126.600,00 TL bedelli bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı banka vekili, istinaf itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı ile davalı yüklenici şirket arasında imzalanan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi kapsamında satın alınan bağımsız bölümün teslim edilmemesi nedeniyle davalı bankanın davacıya kullandırdırdığı kredi nedeniyle sorumlu olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 30 uncu maddesi “(1) Bağlı kredi sözleşmesi; tüketici kredisinin münhasıran belirli bir malın veya hizmetin tedarikine ilişkin bir sözleşmenin finansmanı için verildiği ve bu iki sözleşmenin objektif açıdan ekonomik birlik oluşturduğu sözleşmedir.
(2) Ekonomik birliğin varlığı;
a) Satıcı veya sağlayıcının tüketici için krediyi finanse ettiği;
b) Üçüncü bir tarafça finanse edilmesi durumunda, kredi verenin kredi sözleşmesinin imzalanması veya hazırlanması ile ilgili olarak satıcı veya sağlayıcının hizmetlerinden yararlandığı,
c) Belirli bir mal veya hizmetin verilmesinin kredi sözleşmesinde açıkça belirtildiği, durumlarından en az birinin varlığı hâlinde kabul edilir.
(3) Tüketicinin mal veya hizmet tedarikine ilişkin sözleşmeden cayması ve buna ilişkin bildirimin cayma süresi içinde ayrıca kredi verene de yöneltilmesi hâlinde, bağlı kredi sözleşmesi de herhangi bir tazminat veya cezai şart ödeme yükümlülüğü olmaksızın sona erer.
(4) Bağlı kredilerde, mal veya hizmet hiç ya da gereği gibi teslim veya ifa edilmez ise satıcı, sağlayıcı ve kredi veren, tüketicinin satış sözleşmesinden dönme veya bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde müteselsilen sorumludur.”

3. Değerlendirme
1. Davacı, davalılardan Yeşil Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.’den satın aldığı konutta inşaatların tamamlanmadığını, konutu satın almak için diğer davalıdan bağlı kredi kullandığını, bu nedenle davalı bankanın da sorumlu olduğunu ileri sürmüştür.

2. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 30 uncu maddesine göre bağlı kredi sözleşmesi; tüketici kredisinin münhasıran belirli bir malın veya hizmetin tedarikine ilişkin bir sözleşmenin finansmanı için verildiği ve bu iki sözleşmenin objektif açıdan ekonomik birlik oluşturduğu sözleşmedir.

3. Kredi verenin, tüketici kredisini, belirli marka bir mal veya hizmet satın alınması ya da belirli bir satıcı veya sağlayıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda, ortada bir bağlı kredinin var olduğu söylenebilir. Bunun sonucu olarak, satın alınan malın veya hizmetin hiç ya da zamanında teslim veya ifa edilmez ise satıcı, sağlayıcı ve kredi veren tüketicinin satış sözleşmesinden dönme veya bedelden indirim hakkını kullanması halinde müteselsilen sorumludur.

4.Somut uyuşmazlıkta; davalı inşaat şirketinden taşınmaz satın alan davacıya davalı banka tarafından kullandırılan kredi niteliği itibariyle bir bağlı kredi olduğundan mahkemece verilen karar da bu yönde olup, usul ve yasaya uygun kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesince verilen 19.10.2022 tarihli ve 2020/1004 E., 2022/2487 K. sayılı kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Bakırköy 1. Tüketici Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

30.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.