Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/2786 E. 2023/2754 K. 17.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2786
KARAR NO : 2023/2754
KARAR TARİHİ : 17.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/122 E., 2020/107 K.
DAVA TARİHİ : 15.03.2013

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyulmayarak önceki kararda direnilmesine ve davanın kabulüne karar verilmiş, davalıların temyizi üzerine Hukuk Genel Kurulunun 27.10.2022 tarihli, 2021/3(13)-428 E., 2022/1390 K. sayılı ilamıyla direnme uygun bulunup, davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı; arazisinde ceviz yetiştirmek amacıyla akdettiği 02.03.2011 tarihli ceviz fidanı alım satım sözleşmesi gereğince davalılardan 11.915 adet aşılı ceviz fidanını 119.138,09 TL bedelle satın aldığını, bu sözleşme gereğince davalıların dikimi yapılacak aşılı ceviz fidanlarını temin edip dikim esnasında dikimin nereye, nasıl yapılacağı hakkında işçilere meslekî ve teknik bilgi vermeleri, bu işler için en az üç tane vasıflı ve eğitimli işçinin temini ile dikim işlerine nezaret etmeleri gerektiğini, sözleşmenin 4 üncü maddesinde bu hususların hüküm altına alındığını ancak davalıların üzerlerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemeleri nedeniyle fidanların 3.560 adetinin kuruduğunu, davalıların sözleşmedeki … yükümlülükleri gereğince kuruyan fidanlar yerine yeni ancak daha sonra aşılanacağı taahhüt edilen aşısız fidanlar gönderdiklerini, bu fidanların da gerekli bakımları yapılmasına rağmen kuruduklarını, bunun üzerine davalılarla 25.08.2012 tarihinde ek sözleşme imzalandığını, anılan ek sözleşme uyarınca teslim edilmesi gereken aşılı ceviz fidanlarının ise teslim edilmediğini, davalıların taahhütlerini yerine getirmediklerini, kuruyan fidanlar dışındaki tüm fidanların ücreti olan 80.000,00 TL’yi ödediğini, ek sözleşmede davalıların yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmesi hâlinde ödenecek olan 39.000,00 TL’den 5.000,00 TL’nin 19.10.2012 tarihinde davalılara ödendiğini, bakiye 34.000,00 TL’nin ödenmediğini, bu nedenle kuruyan ve yenisi yerlerine dikilmeyen 3.560 adet fidanı bedelinden kaynaklanan alacağın 1.560,00 TL olduğunu, davalıların ödemesi gereken 4.000,00 TL nakliye ücretini kendisinin ödediğini ileri sürerek sözleşmede kararlaştırılan vasfa uygun olmaksızın teslim edilen 3.560 adet aşısız ceviz fidanının aşılanma süresi, hâlihazırda aşılı ceviz fidanlarıyla aynı vasfa ve yeterliliğe gelme ve ürün verme süresinin gecikeceği nazara alındığında uğrayacağı takriben 300.000,00 TL’lik zarardan şimdilik 40.000,00 TL olmak üzere toplam 45.560,00 TL’nin avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, 02.03.2011 tarihli sözleşme ve 25.08.2012 tarihli ek sözleşme gereğince henüz ödenmemiş bulunan 34.000,00 TL bedelden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen süresinde davaya cevap verilmemiş olup davalılar 20.05.2013 havale tarihli beyan dilekçesinde; taraflar arasındaki sözleşmenin basit bir alım-satım sözleşmesi olup sözleşme gereğince üzerlerine düşen edimleri yerine getirdiklerini, sözleşme hükümlerine göre davanın haksızlığının ve davacının iyiniyetli olmadığının anlaşılacağını, fidanların davacının kendi kusuru neticesinde kuruduğunu, bu durumdan dolayı kendilerine sorumluluk yükletilemeyeceğini, davanın haksız açıldığını belirterek reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI
1…. … 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.02.2014 tarihli ve 2013/665 E., 2014/45 K. sayılı kararıyla; mahkemenin görevsizliği ile dava dilekçesinin reddine ve dosyanın görevli … … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Kararın kesinleşmesini müteakip talep üzerine dosya görevli mahkemeye gönderilmiştir.

2. … … 28. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ve 2014/137 E., 2015/386 K. sayılı kararı ile; ”davanın kabulüne, 40.000,00 TL kazanç kaybı, 4.000,00 TL nakliye ücreti ve 3.560 adet kuruyan fidan bedelinden fazla ödenen 1.560,00 TL olmak üzere toplam 45.560,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine, davacının 02.03.2011 ve 25.08.2012 tarihli sözleşmelerden dolayı davalılara 34.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine” karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 11.03.2020 tarihli ve 2016/28541 E., 2020/3178 K. sayılı kararı ile; taraflar arasında yapılan Ceviz Fidanı Alım Satım Sözleşmesi’nin 3/b maddesinde; satın alınan fidanların gerekli bakımlar yapıldığı halde kuruması halinde satıcının, kuruyan fidanlardan sorumlu olup yerine aynı tür ve özellikte fidan teslim edileceğinin belirlendiği, yine 8 inci maddede;”..Satıcı alıcıya karşı … bu sözleşmeden dolayı her türlü edimini fidanların teslimi ve dikiminden sonra toplam fidanların %90’ını, fidandan kaynaklanan nedenlerle kuruması halinde 6 yıl süre ile … etmiştir…”hükmünün bulunduğu, ek sözleşmede de kuruyan fidanlarla ilgili satıcının sorumluluğunun sözleşme maddeleri ile belirlendiği, bu durumda mahkemece, satıcının sorumluluğu belirlenirken taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre karar vermesi gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda fidanların kuruma nedeninin net olarak belirlenmediği, satıcının her iki sözleşmede de fidandan kaynaklanan nedenlerle ilgili … verdiği, hal böyle olunca, fidanların kuruma nedeni açık ve net olarak belirlenmediğinden davalıların gelir kaybından sorumlu tutulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Sonrası Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma ilamında davacı tarafın; sözleşme ve ek sözleşmeden dolayı 34.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine, 4.000,00 TL nakliye ücreti ile kuruyan ceviz fidanından dolayı fazla ödenen 1.560,00 TL’nin davalı taraftan tahsiline ilişkin bölümler yönünden bozma yapılmadığının tespit edildiği,
Bozma gerekçesinde her ne kadar davalıların fidandan kaynaklanan nedenlerle … verdiği, fidanların kuruma nedeni açık ve net olarak belirlenmediğinden, gelir kaybından doğan zarardan sorumlu olmadığı belirtilmiş ise de, davalı taraf, sözleşmedeki 4 üncü madde uyarınca, dikim sırasında nitelikli eleman bulundurup, iki yıl boyunca fidanların bakımı konusunda bilgi verip, kontrollerini yaparak yazılı raporu davacıya sunduğunu iddia ve ispat etmediği gibi, ek sözleşmenin ikinci maddesinde davalı tarafça alıcının bakımını ve sulamasını yaptığı fidanlardan 4.000 adedinin kuruduğu, … kapsamında aşısız 4.000 adet fidanın temin edilerek tarlaya dikilmesine satıcının nezaret etmesine rağmen aşıları yapılan fidanların önemli bir kısmının tekrar kuruduğu taraflarca kabul edilerek, aynı tür ve vasıfta aşılı ceviz fidanı teslim edilmesinin kararlaştırılıp dikimi, bakımı ve yetiştirilmesinin satıcı tarafından yapılmasının taahhüt edildiği, alıcının fidan dikilen tarlasında, toprak tahlilleriyle zirai ve tarımsal açısından ceviz fidanı yetiştirilemeyeceğine ilişkin bir durum ve olumsuzluğun bulunmadığı tarafların kabulü ile sözleşmeye yazıldığından, davaya konu fidanların kurumasının davalı tarafın usulüne uygun dikim, bakım ve yetiştirme görevinin yerine getirilmemesinden kaynaklandığı ve davacının zarara uğradığının sabit olduğu, sözleşmenin usulüne uygun yerine getirilmemesinden doğan zararını, davacı tarafın hukukun genel prensipleri ve sözleşmenin, ek sözleşmenin 4 ve 2 maddesi uyarınca davalı taraftan talep edebileceği, fidanların kurumayacağı kesinleşinceye kadar bakiye borcun ödenmeyeceğinin ek sözleşme 2/C maddesi uyarınca taahhüt edilmesinden de davacı tarafa davalının fidanların kurumayacağının kesinleşmesine kadar garantide bulunduğunun sabit olduğu, davalı taraf fidanların kurumayacağının kesinleşmesine kadar davacıya hizmet verdiğini iddia ve ispat etmediğinden, davacının fidanların kurumasından dolayı, sözleşme ve ek sözleşmeden beklediği faydayı elde edememesi nedeni ile uğradığı zararın davalı tarafça karşılanması gerektiğinden, bilirkişiler tarafından tespit edilen zarar oluşa uygun olduğundan, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin fidandan kaynaklı nedenlerle taahhüt verildiği, fidanların kuruma nedeni açık ve net olmadığından, davalıların gelir kaybından sorumlu tutulmayacağına ilişkin görüşüne iştirak edilmemiş olup, gelir kaybına ilişkin zarar yönünden tahsile karar vermek gerektiği gerekçesiyle ”Mahkemenin 24.11.2015 tarih ve 2014/137-2015/386 Esas ve Karar sayılı kararında direnilmesine, davanın kabulü ile 45.560,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine, davacının 02.03.2011 ve 25.08.2012 tarihli sözleşmelerden dolayı davalılara 34.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine” karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalılar; sözleşmede karara bağlanan konuların tamamen belirsiz olduğunu, bu kapsamda taraflar arasındaki yargılama neticesinde ortaya çıkan durum gereğince teslim edilen fidanların neden kuruduğunun tespit edilmesi gerektiğini, alınan bilirkişi raporlarının ticari ve tarımsal teamüllere göre hazırlanmaktan uzak olup tamamen ezbere hazırlandığını, rapora karşı itirazların mahkeme tarafından görmezden gelindiğini, Yargıtay kararında da açıkça belirtildiği üzere dava konusu fidanların neden kuruduğu tespit edilmeden, çevresel ve doğal faktörler araştırılmadan, mahalli bilirkişilere başvurulmadan, dava konusu fidanlar konusunda uzman bilirkişilerin görüşü alınmadan verilmiş olan yerel mahkeme kararının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı tarafın fidan yetiştirme bilgisine sahip olup olmadığı, fidanların ekildiği toprağın niteliği gibi hususların dahi araştırılmadığını, yerel mahkemenin sözde sözleşmeye dayandırdığı kararında dahi sözleşmede seçimlik hakları olduğunu göremediğini ve gerekirse kuruyan fidanların yerine ikame edilmesi hususunda dahi hüküm kurulmadığını beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
VI. DİRENME KARARININ HUKUK GENEL KURULUNCA İNCELENMESİ
1. Dairenin 11.03.2021 tarihli, 2021/480 E., 2021/2613 K. sayılı ilamı ile; ”Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 05.12.2019 tarihli ve 2018/4859 E., 2019/12158 K. sayılı bozma kararı usul ve yasaya uygun olup, ilk derece mahkemesince verilen direnme kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın 6763 sayılı Kanunun 43 üncü maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK’nın 373/5 maddesi uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine” karar verilmiştir.

2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.10.2022 tarihli, 2021/3(13)-428 E., 2022/1390 K. sayılı ilamıyla; Özel Dairenin bozma kararında, fidanların kuruma nedeni üzerinde durulmuş, satıcının her iki sözleşmede de fidandan kaynaklanan nedenlerle ilgili … verdiği belirtilerek fidanların kuruma nedeninin açık ve net olarak belirlenmesi gerektiğinden bahsedilmişse de, direnme kararında belirtildiği üzere yapılan ikinci sözleşmede tarafların anlaştıkları hususların imza altına alındığı ve davalıların kuruyan fidanların yerine aşılı ceviz fidanı teslimini yükümlendiği, bu durumda davalıların sorumluluğunun fidanların kuruma nedeninden bağımsız olduğu, tarafların amacını aşıp kuruma nedenini araştırmanın sözleşmeye aykırı düşeceği, davacı tarafın, sözleşmenin usulüne uygun yerine getirilmemesinden doğan zararını, hukukun genel prensipleri ve sözleşme maddeleri uyarınca satıcı davalı taraftan talep edebileceği gerekçesiyle Direnme uygun olup davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.

VII. TEMYİZ İNCELEMESİ
A. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan sözleşmeler gereği kuruyan ceviz fidanları yerine teslim edilmesi gerektiği halde teslimi yapılmayan ceviz fidanlarının bedelinden borçlu olunmadığına ilişkin menfi tespit, fazladan ödenen bedelin ve nakliye ücreti alacaklarının tahsili ile teslim edilmeyen fidanlar nedeniyle uğranılacak zararın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
Taraflar arasındaki ilk sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu’nun 18/1. ve 25.08.2012 tarihli sözleşme tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 19 uncu maddesine göre bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır.

3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına göre, taraflar arasında düzenlenen 02.03.2011 tarihli ”Ceviz Fidanı Alım-Satım Sözleşmesi” ile 25.08.2012 tarihli ”Ceviz Fidanları Alım-Satım Sözleşmesi Eki” başlıklı sözleşme hükümlerinin yukarıda yer verilen hukuk kuralı gereği yorumlanmasında; satıcının önemli bir kısmı kuruyan ve kuruyacak olan fidanların yerine ilk sözleşmenin … hükümleri kapsamında bedelsiz olarak aynı tür ve vasıfta aşılı ceviz fidanı teslim etmeyi taahhüt ettiği, burada davalıların ceviz fidanlarının kuruma nedeninden bağımsız olarak bu taahhütü verdiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu, davacının talebi dava dilekçesinde açıkça kuruyan 3560 adet ceviz fidanından kaynaklanan zararın tazminine yönelik olup, her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda 3700 adet kuruyan ve 1530 adet delice ceviz fidanı için zarar hesaplanmışsa da taleple bağlılık kuralı gereği bu hususun ek dava açılması durumunda ayrıca değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmış olup davalıların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalıların yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

17.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.