Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/2734 E. 2023/1752 K. 01.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2734
KARAR NO : 2023/1752
KARAR TARİHİ : 01.06.2023

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/652 E., 2022/766 K.
DAVA TARİHİ : 21.11.2014
KARAR : Kısmen kabul kısmen ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 1. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2017/638 E., 2021/885 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal tescil, bedel iadesi, tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı … tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; davalı … Belediyesi’nin maliki bulunduğu Konya ili Meram ilçesi Kozağaç Mahallesi 27108 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazda konut yapımı için davalı … ile diğer davalı şirket arasında 20/06/2006 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre taşınmaz üzerine 512 adet daire yapılmasının ve %25’inin davalı … Belediyesine bırakılmasının ve dairelerin 26 ayda teslim edilmesinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin 38 inci maddesinde inşaatların temel atma ve tapu teslim törenlerinin Meram Belediyesi iş birliği ile yapılacağının düzenlendiğini, bu konutlardan D Blok 8. Kat 20 nolu daireyi bila tarihli sözleşmeyle davalı şirketten satın aldığını, 199.000,00 TL satış bedelini ödediğini, teslim tarihinin 01.09.2008 olduğunu, dairenin teslim tarihi geçmiş olmasına rağmen teslim edilmediği gibi tapusunun da devredilmediğini, daireyi, broşür, katalog ve belediye başkanının beyanlarına göre davalı Belediyenin güvencesi altında satın aldığını, davalı Belediyenin güven sorumluluğu dışında, diğer davalı şirketle aralarındaki sözleşmeyi feshederek sebepsiz zenginleşmeden dolayı da sorumlu olduğunu ileri sürerek, Pelit Apartmanı D Blok 8. Kat 20 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptaline, adına tapuya kayıt ve tesciline, 25.000,00 TL rayiç kira bedeli ile eksik imalattan kaynaklı müspet zararın ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, tapu iptali tescil talebinin kabul olmaması halinde ödenen 199.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile rayiç kira bedeli ve uğranılan müspet zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı … Belediyesi cevap dilekçesinde; davacı ile arasında herhangi bir sözleşme imzalanmadığını, davacı ile dava dışı şirket arasındaki sözleşmede imzasının bulunmadığından husumetlerinin bulunmadığını, davacının yaptığı sözleşmenin resmi şekil şarta uygun olmadığından geçersiz olduğunu, davacı ile diğer davalı arasında yapılan sözleşmeye herhangi bir şekilde kefilliğinin söz konusu olmadığını, diğer davalı ile birlikte sorumlu olduklarına ilişkin davacı beyanının gereği yansıtmadığını; taraf olmadığı sözleşmede sorumluluğunun olmayacağını, ayrıca davacının, dairenin tapusunu talep edebilmesi için arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenicisi olan diğer davalı şirketin edimini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmiş olması gerektiğini, davalı yüklenici şirketin edimlerini gereği gibi ve zamanında yerine getirmemesi nedeniyle arsa payı karşılığı sözleşmenin feshedildiğini, yüklenicinin edimini ifa etmemesi nedeniyle yüklenicinin halefi durumundaki davacının da talepte bulunamayacağını, ayrıca davanın süresinde açılmadığından zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

2.Davalı … … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından davaya cevap verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı … … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasındaki satış sözleşmesinin kararlaştırılan tarihte ifa edilmediği, Meram Belediyesi ile … … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş arasında sözleşmenin 17.08.2011 tarihinde feshedilmesi neticesi ifasının da mümkün olmadığı, yüklenici … … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından, … aleyhine Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/409 Esas sayılı dosyasıyla açılan davanın feshin iptali olmayıp feshin haksız olduğunun tespiti ile tazminat isteğine ilişkin olduğu, neticede mahkemece 29.05.2013 tarihinde feshin haklı olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, dolayısıyla gerek sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi ve gerekse de davacının fesih talep etmekle menfi zararını isteyebileceği, menfi zararın, alacaklının sözleşme yapılmasaydı uğramayacağı fiili zararlar ile yoksun kaldığı kâr’ı kapsadığı, bunun da sözleşme kapsamında ödenen bedel ile taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedeli ile ödenen bedel arasındaki fark olduğu, Belediyenin sorumluluğunun güven sorumluluğu olduğu, TBK’nın 51 inci maddesi uyarınca somut olayın özelliği ve hakkaniyet gereği belediyenin kusuru daha hafif olduğundan belediyenin sadece sözleşme kapsamında ödenen bedel yönünden sorumlu tutulması gerektiği, zarar yönünden yüklenici firmanın kusurlu olduğu dikkate alınarak zarardan sadece … … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin sorumlu olduğu, emsal alınan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulundan onaylanarak geçen dava dosyaları ve kararlarının da aynı şekilde olduğu, dava dilekçesiyle ödenen bedelin tahsilinin talep edildiği, ödenen bedelden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteminin reddine, terditli bedel iadesi ve tazminat isteminin kısmen kabul kısmen reddine, 199.000 TL sözleşme kapsamında ödenen bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kira kaybı bedeli, müspet zarar ve ödeme tarihinden itibaren ticari faiz isteğinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı … Belediyesi istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesinin kararına emsal aldığı Hukuk Genel Kurulu kararının sadece husumetin belirlenmesine ilişkin olduğunu, esası ve diğer hususları içermediğini, dava kısmen kabul edilmesine rağmen red edilen kısım açısından lehlerine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmediğini, dava konusu taşınmazın dava dışı Ömer Sarı adına kayıtlı olmasına rağmen davaya dahil edilmediğini, alacağın temliki bir defa yapılabildiğinden ikinci temlikin geçersiz olduğunu, sözleşmede tarih bulunmadığını, ödeme makbuzlarının sunulmadığını, satış bedelinin ödendiği iddiasının ispatlanamadığını, ticari defterlerle satışın desteklenmediğini, imza, kaşe ve mürekkep yaşı konusunda kriminal inceleme yapılması gerektiğini, güven ilkesinin Türk Hukuk Sisteminde bulunmaması nedeniyle sorumlu tutulamayacaklarını, dilekçe tarihleri itibariyle 211 adet dava açan bulunduğunu, bu davaların 277 daireye isabet ettiğini, dava açanlardan 113 adedinin aynı dairelerden hak talep ettiklerini, sözleşmelerin sonradan düzenlenme ihtimali olup bu iddianın mahkemece araştırılmadığını, diğer davalının borcundan dolayı cebri icra yoluyla satışların da mevcut olduğunu, yani şirketin borcundan dolayı tapuların bir kısmının 3. şahısların üzerine geçtiğini, bilirkişi raporunda 20.06.2006’dan 26 ay sonra sözleşme imzalayanların güven ilkesinin söz konusu olmadığının belirtildiğini, mahkemece bu hususun hiç dikkate alınmadığını, sözleşmeler incelendiğinde kiminin tarihsiz kiminin de imzasız olduğunun görüleceğini, şu an bile bu tür sözleşmelerin yapılmasının mümkün olduğunu, davacının sözleşmenin asıl muhatabı olan diğer davalı şirketin iflas işlemlerinin sürdüğü Ankara 21. İflas İdaresine başvuru yaptığına ve iflas masasına kayıt yaptırdığına ilişkin herhangi bir ibare bulunmadığını, davaya kayıt kabul davası olarak devam edilmesi gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamına ve toplanan delillere göre, mevcut delillerin takdirinin ve kararın dayandığı gerekçenin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne dair verilen İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili; istinaf dilekçesinde bildirdigi sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, harici konut satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil ve terditli olarak tazminat talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
a.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 16.05.2019 tarihli ve 2018/13-977 Esas ve 2019/572 Karar sayılı kararı

b. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un, “Ayıplı Mal” kenar başlıklı 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:
“Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir…. ” şeklindedir.

c. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un, “Ayıplı Mal” kenar başlıklı 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir:
“…Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz.”

d. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un, “Ayıplı Mal” kenar başlıklı 30 uncu maddesi şöyledir:
“Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır.”

e. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun, “Seçimlik Haklar” kenar başlıklı 125 inci maddesi şöyledir:
“Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir.”

f. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun, “Borçlunun temerrüdü” kenar başlıklı 117 inci maddesi şöyledir:
” Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bugünün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyi niyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır.

g. Zaman aşımı ilk itirazı konusunda Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 10.10.2022 tarih ve 2022/6208 Esas 2022/7561 Karar sayılı kararı.

h. Konya Gedavet Konutları’na ilişkin emsal Yargıtay Kararları.

3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, davalı Belediyenin güven teorisi gereği sözleşme bedeli ile sorumlu olduğuna, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmasına, Yargıtay denetiminden geçen emsal kararlara göre, usul ve kanuna uygun olup, davalı … vekili tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmektedir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.06.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.