Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/269 E. 2023/395 K. 02.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/269
KARAR NO : 2023/395
KARAR TARİHİ : 02.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2012/444 E., 2013/15 K.
HÜKÜM/KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda bozmaya uyan Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı; oto alım satım işi ile uğraştığını, 14.04.2006 tarihinde oto satış sözleşmesi ile 18.000 TL’ye davalıdan araç satın aldığını, ancak devri yapılmayan aracın davalının vergi borcundan dolayı haczedilip icra kanalıyla satıldığını, araç bedeli ile sözleşmede kararlaştırılan 4.000 TL cezai şartın ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, 22.000 TL alacağın 14.04.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı; dava konusu aracı 2005 yılının Kasım ayında yaklaşık 34.000 TL bedelle banka kredisi kullanmak suretiyle dava dışı üçüncü kişiden satın aldığını, aracın bankaya rehinli olduğunu, 6 taksidini ödedikten sonra aracı davacıya sattığını, rehni bilen davacının kredi borçlarını üstlendiğini, aracı hiç para almadan davacıya bıraktığını, davacıya borcunun olmadığını, bu konuda sözleşme imzaladığını hatırlamadığını, aracın taksitlerinin ödenmemesi nedeniyle alacaklı banka tarafından bağlandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 20.12.2011 tarihli ve 2010/379 E., 2011/560 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulü ile davalının vaki itirazının iptaline ve icra takibinin 18.000 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek suretiyle devamına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 17.05.2012 tarihli ve 2012/7837 E., 2012/12499 K. sayılı ilamıyla; dava alacak davası olduğu halde talep dışına çıkılarak davalının vaki itirazının iptaline ve icra takibinin 18.000 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek suretiyle devamına karar verildiği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının davaya konu aracını 14.04.2006 tarihinde oto satış sözleşmesi ile davacıya sattığı, satışın resmi surette yapılmasının zorunlu olması nedeniyle satışın geçerli olmadığı, geçersiz sözleşme uyarınca tarafların birbirlerine verdiklerini geri isteyebilecekleri, cezai şartın sözleşme geçersiz olması nedeniyle istenemeyeceği, davacının davalıyı icra takibinden önce temerrüde düşürmediğinden önceki tarih itibariyle faiz talep edilemeyeceği gerekçesiyle;
davanın kısmen kabulü ile 18.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; dava konusu aracın banka kredisi ile satın alındığını, ihtiyaç sebebiyle aracın davacıya satıldığını, aracın 6 taksidini bankaya ödediğini, kalan taksitleri ödeyeceğini bildiren davacının aracı satın aldığını, ancak davacının banka taksitlerini ödememesi nedeniyle aracın borcundan dolayı haczedildiğini, bu hususların harici oto sözleşmesinde yazılı olduğunu, davacıdan bu alım ve satımdan kaynaklı bir ödeme almadığını ileri sürülerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, geçersiz araç satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin ve cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (2918 sayılı Kanun) 20/d maddesi uyarınca; trafikte tescilli araçların satış ve devrine yönelik sözleşmelerin noterde yapılması zorunludur. Bu yönde yerleşen Yargıtay uygulamasına göre; anılan hükme aykırı olarak yapılan sözleşmeler, hukuken geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler taraflarına geçerli sözleşmelerde olduğu gibi hak ve borç doğurmaz. Taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilirler. Geçersiz sözleşme ile kararlaştırılan cezai şart vs. feri haklar da geçersiz olup, tarafları bağlamaz.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı kanun) 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gözetilerek verildiği, kararın ve gerekçesinin yukarıda yer verilen 2918 sayılı Kanun ile bu yönde yerleşmiş Yargıtay uygulamasına uygun olduğu anlaşılmakla; davalı tarafın temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Kanun’un 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.