Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/268 E. 2023/1761 K. 05.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/268
KARAR NO : 2023/1761
KARAR TARİHİ : 05.06.2023

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1910 E., 2022/1648 K.
DAVA TARİHİ : 30.10.2017
KARAR : Davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Zile Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi
SAYISI : 2017/519 E., 2022/637 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar; davalı bankadan ayrı ayrı 2009 ve 2010 yıllarında konut kredisi kullandıklarını, Rekabet Kurulunun 08.03.2013 tarihli kararıyla davalının da aralarında bulunduğu on iki bankanın kendi aralarında mevduat, kredi kartı ve kredi hizmetleri konusunda anlaşarak uyumlu eylemleri ile Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4 üncü maddesini ihlal ettiğinin tespit edildiğini, bu eylemler nedeniyle fazla faiz ödeyerek zarara uğradığını iddia ederek; zararın belirlenmesini, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere her bir davacı için 2.500,00 TL’nin davalıdan kredi sözleşme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı banka; kurul kararının iptali için gerekli yasal müracaatların yapıldığını, henüz idari yargı kanun yolu aşamasının tamamlanmadığını, dava tarihi itibariyle Rekabet Kurulunun idari para cezası tahakkukuna idari işlemi hukuken kesinleşmediğini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, savunma hakkını kısıtlayacak ve neredeyse fiilen ispat yükünün yer değiştirmesi sonucuna varabilecek derecede hukuki belirsizlik olduğunu, somut olayda hangi finansal üründen hangi şekilde zarar uğrandığının da ispatlanmasının gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından yapılan inceleme neticesinde 31.05.2021 tarihli karar ile “soruşturmaya taraf olan 12 bankanın tek bir çerçeve, anlaşma veya ortak plan dâhilinde belirli bir koordinasyon içerisinde hareket ettiğinin ortaya konulamadığı açık olan dava konusu uyuşmazlıkta, ilgili bankalar hakkında ihlâle dâhil oldukları her bir hizmet yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerekirken, devam eden tek bir ihlâl yaklaşımı kapsamında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediği ” belirtilmek sureti ile ilk derece mahkemesi kararın kaldırıldığı ve mahkemece işlemin iptaline karar verildiği, bu karar çerçevesinde kredinin kullanıldığı tarihte bankanın davaya konu kredi yönünden rekabetin ihlal edildiği sonucunu doğuran somut her hangi bir eyleminin tespit edilememesi nedeniyle davacıların rekabetin ihlal edilmesi iddiasına dayalı bir zararın varlığından söz etmenin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili; adli yargı merci tarafından verilecek olan kararların idari yargıda verilmiş olan kararlar ile bağlı olmayacağının açık olduğunu, bu kapsamda müvekkili davacıya yapılan işlemde bir hukuka uygunluk olup olmadığı araştırılmaksızın yalnızca idari yargı kararına göre eksik inceleme ile işlem tesis edilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, tüketicinin korunması hakkındaki kanununun ilgili maddeleri uyarınca talep ettiği bedelin ödenmesini istediğini, bu yönde emsal kararların da mevcut olduğunu, açıklanan nedenlerle Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kabule göre de ayrı ayrı değil tek vekalet ücretine hükmolunması gerektiğini belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; aynı Rekabet Kurulu kararına dayalı olarak açılan farklı tazminat davalarında Yargıtay uygulamasının davanın reddi yönünde olduğu, dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre kararın yerinde bulunduğu gerekçesiyle, davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davacının, davalı bankadan kullandığı krediye uygulanan haksız faiz oranı nedeniyle uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” hükmünü içerir.

3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kuralı gereği davacının davaya dayanak gösterdiği idari işlemin iptal edilmesiyle ispatlanamayan davanın reddinin yerinde olmasına, davacıların talepleri farklı kredilere ilişkin olduğundan davalı banka lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin anlaşılmasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.