Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/252 E. 2023/1748 K. 01.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/252
KARAR NO : 2023/1748
KARAR TARİHİ : 01.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1781 E., 2022/1703 K.
DAVA TARİHİ : 18.10.2018
KARAR : Davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/811 E., 2021/99 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; TCDD Alsancak-Eğirdir hattı km 252+275, km:255+519, km:259,435 ve km:260+358 de bulunan hemzemin geçitte meydana gelebilecek kazaların önlenmesi ile can ve mal

güvenliğinin sağlanması ve karayolu araçlarının hemzemin geçitlerden geçiş konforunun artırılması amacıyla bekçili bariyerli hemzemin geçitlerde 2008, 2009 ve 2010 yıllarının son ayları dönemlerindeki bekçilik hizmetlerinden sorumlu Denizli Belediye Başkanlığı tarafından yerine getirilmemesi üzerine bu hizmetin teşebbüsü tarafından ihale yöntemi ile hizmet alınarak Borçlar Kanunu’nun 526 ve devamı maddelerindeki vekaletsiz iş görme hükümlerine istinaden yerine getirildiğini, bekçilik hizmeti için harcanan KDV dahil toplam 506.914,41 TL alacağın 04/07/2011 tarih, 105293 sayılı yazı ile Denizli Belediye Başkanlığı’ndan talep edildiğini, 19/07/2011 tarihli ihtarnamesinde bu borçlardan sorumlu olmadıklarına dair itiraz ettiğini ve ödeme yapmadığını belirterek; 506.914,41 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, bu iş ile ilgili herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, 18.04.2014 tarih ve 211 sayılı Denizli Büyükşehir Belediyesi Meclis Kararından anlaşılacağı üzerine görev ve yetki paylaşımı kapsamında km:252+275 ve 255+519 de bulunan hemzemin geçitlerin Pamukkale Belediyesi Başkanlığı’nın sorumluluk alanına girdiğini ileri sürerek; davanın öncelikle husumet yönünden ve esastan reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; belediye sınırları içerisindeki yolların yapım ve bakımında görevli olan belediyelerin, bu yolların trafik düzeni ve güvenliğini de sağlamakla yükümlü oldukları, bu yükümlülükler içinde yapım ve bakımından sorumlu olduğu yolların demiryolu ile kesiştiği yerlerde alt ve üst geçit yapma, hemzemin geçidi bekçili bariyerli hale getirme, otomatik koruma tesisini kurma ve diğer emniyet tedbirlerini de almanın bulunduğu, Pamukkale ve Merkezefendi İlçe Belediye Başkanlığı’nın 30/04/2014 yerel seçimlerinden sonra 6360 Sayılı Kanun çerçevesinde tüzel kişiliğini kazandığı, davaya konu hemzemin geçidin bulunduğu yerin Pamukkale ve … sorumluluk alanı içerisinde olduğu, ancak dava konusu hizmet ve bu hizmet bedellerinin 18/20/2008 tarihinden itibaren 2009 ve 2010 yıllarını kapsadığından hizmet tarihi itibariyle hemzemin geçitlerin il özel idaresinin sorumluluk alanlarında bulunduğu, 6360 sayılı Kanun’un 3/2 maddesine göre il özel idarelerinin sorumluluk alanlarında kalan yerlerin büyükşehir belediyelerine devredildiği, bu nedenle davaya konu alacaktan Denizli Büyükşehir Belediye Başkanlığının sorumlu olduğu, davacının, vekaletsiz iş görme hükümlerine göre ödediği ücretleri davalı …’ndan istemekte haklı olduğu, yaptırılan bilirkişi incelemesine göre davacı tarafın talep edebileceği alacak miktarının 491.621,04 TL olduğu gerekçesiyle davalı tarafın temerrüde düşürüldüğü 12/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davanın kısmen kabulüne, 491.621,04 TL’nin 12/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; …’nın alacak tarihinde büyükşehir statüsünde bulunmadığından belediye adına tanzim edilerek tahsil edilmek üzere mülga mali işler müdürlüğüne gönderilen 9060 model faturaların tetkikinde; 2008 yılı Eylül-Aralık dönemi toplam alacak miktarı 4 adet faturada: 56.333,76 TL, 2009 yılı Ocak-Aralık dönemi toplam alacak miktarı 4 adet

faturada 180.128,96 TL, 2010 yılı Ocak-Ağustos dönemi toplam alacak miktarı 4 adet faturada 128.085,12 TL, 2010 yılı Eylül-Aralık dönemi toplam alacak miktarı 4 adet faturada 65.040,00 TL olmak üzere toplam 429.587.84 TL olduğunu, buna KDV dahil edildiğinde davaya konu alacaklarının 506.913,65 TL olduğunu, 01.07.2011 tarih ve 34 nolu faturadaki alacak miktarının da KDV dahil 506.914,41 TL olduğunun açık faturalardan ve ihale evraklarından net anlaşıldığını ileri sürerek; ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın idare yönünden sorumlu olmadığı gerekçesiyle husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu alacaktan Denizli Büyükşehir Belediye Başkanlığının sorumlu olduğu, davacının, vekaletsiz iş görme hükümlerine göre ödediği ücretleri davalı … Başkanlığından istemekte haklı olduğu, bilirkişilerce denetime elverişli aldırılan raporda Denizli Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı sorumluluk alanına giren yerler dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, davalı vekilinin istinaf itirazının sadece sorumluluk alanına ilişkin olduğu, dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar dikkate alındığında ilk derece mahkemesi kararında, tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, HMK’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde, mahkeme kararına göre kısmen reddedilen aleyhe kısım yönünden kabul kararı verilmemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde, davada sorumlu olmadığı gerekçesiyle husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekaletsiz işgörme hükümleri kapsamında verilen bekçilik hizmet bedelinin tahsili amacıyla alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
a.5393 sayılı Belediye Kanunu’nun belediyelerin görev ve sorumluluklarını belirten 14 üncü maddesinin 1 nci fıkrasının a bendi şöyledir:

“İmar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi alt yapı hizmetlerini yapar veya yaptırır.”

b.5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun belediyenin yetki ve imtiyazlarını düzenleyen 15 inci maddesinin 1 nci fıkrasının son cümlesi şöyledir:

“Kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek …”

c.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Karayolu Trafik güvenliği” başlıklı 18 inci maddesinin 1 nci fıkrasında, karayolunun yapım ve bakımı ile görevli ve sorumlu bütün kuruluşların karayolu yapısını, trafik güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmakla yükümlü oldukları, aynı yasanın “Belediye trafik birimleri, görev ve yetkileri” başlıklı 10 uncu maddesinin “b” fıkrasının 1 nci bendinde ise, yapım ve bakımdan sorumlu oldukları yolları trafik düzeni ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmanın belediye trafik birimlerine ait olduğu belirtilmiştir.

d. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7 nci maddesi 1 nci fıkrasının (f) ile (g) bendi şöyledir:

“Büyükşehir ulaşım ana plânını yapmak veya yaptırmak ve uygulamak; ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerini plânlamak ve koordinasyonu sağlamak; kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek.”

“Büyükşehir içindeki toplu taşıma hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek, büyükşehir sınırları içindeki kara ve denizde taksi ve servis araçları dahil toplu taşıma araçlarına ruhsat vermek.”

e. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 9 ncu maddesinin 2 nci fıkrası şöyledir:

“Bu Kanun ile büyükşehir belediyesine verilen trafik hizmetlerini plânlama, koordinasyon ve güzergâh belirlemesi ile taksi, dolmuş ve servis araçlarının durak ve araç park yerleri ile sayısının tespitine ilişkin yetkiler ile büyükşehir sınırları dahilinde il trafik komisyonunun yetkileri ulaşım koordinasyon merkezi tarafından kullanılır.”

3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, tarafların ileri sürdüğü temyiz sebeplerine, davalı Belediyenin sorumlu olduğunun anlaşılmasına, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmasına, Yargıtay denetiminden geçen emsal kararlara göre, usul ve kanuna uygun olup, taraf vekilleri tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmektedir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.06.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.