Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/242 E. 2023/386 K. 02.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/242
KARAR NO : 2023/386
KARAR TARİHİ : 02.03.2023

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/1337 E., 2022/289 K.

Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti ve istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı; davalı ile 23.01.2004 tarihli kira sözleşmesini imzalayarak ilk beş yıl için kira bedelinin belirlendiğini, 6. yıldan 15. yıla kadar kira bedelinin ise 5. yıl için belirlenen kira bedeline Vakıflar Genel Müdürlüğünün yıllık kira artışının eklenmesi ile bulunacak bedel olduğunun düzenlendiğini, bu düzenleme doğrultusunda 6. yıldan itibaren kira bedeli ÜFE oranları üzerinden artış yapılarak belirlendiği halde 2013 yılı kira bedelinin ÜFE oranı dikkate alınmaksızın %10 oranında artırılarak aylık 25.138 TL talep edildiğini, 08.05.2013 tarihi itibariyle tahakkuk ettirilen 61.621,38 TL kira bedelinin davalı idare hesabına ihtirazi kayıtla ödendiğini, artışın fahiş yapıldığını ileri sürerek; 2013 yılı için ödenmesi gereken kira bedeli belirlenerek ihtirazi kayıtla ödenen 61.621,38 TL’den fazla ödendiği tespit edilecek bakiye tutardan şimdilik 500 TL’sinin iadesine karar verilmesini istemiş, birinci bozma kararından sonra verilen 13.03.2017 havale tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 5.779,40 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP
Davalı; kiralanan taşınmazın 18.02.2013-17.02.2014 tarihleri arasında kira parasının sözleşmenin 25. maddesine istinaden davacının bir önceki dönem aylık kirası olan 22.852 TL’ye %10 artış uygulanarak 25.138 TL olarak belirlendiğini, artışın emsal ve rayice göre makul olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 14.10.2014 tarihli ve 2013/435 E., 2014/436 K. sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesinin 02.03.2016 tarihli ve 2015/6169 E., 2016/1569 K. sayılı ilamıyla; sözleşmedeki artış şartının belli ve muayyen olmadığı, ancak davacı kiracının ÜFE oranında artışı kabul ettiği, buna göre ÜFE oranında arttırım yapılmak suretiyle kira bedeli belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 28.09.2017 tarihli ve 2016/750 E., 2017/560 K. sayılı kararla; davanın kabulüne, dava konusu kiralananın 2013 yılı kira bedelinin 23.931 TL olarak tespitine, 5.779,40 TL fazla ödenen kira bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı, davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 26.09.2019 tarihli ve 2018/2252 E., 2019/7170 K. sayılı ilamıyla; davalının sair temyiz itirazları reddedilerek, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunca alınan 06.05.2016 tarihli ve 2015/1 E., 2016/1 K. sayılı ilam doğrultusunda bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle karar bozulmuştur.

C. Üçüncü Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 01.10.2020 tarihli ve 2020/59 E., 2020/762 K. sayılı ilamıyla; davanın kabulüne, dava konusu kiralananın 2013 yılı kira bedelinin 23.931 TL olarak tespitine, taleple bağlılık ilkesi gereği 500 TL fazla ödenen kira bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairece verilen 07.06.2021 tarihli ve 2021/3440 E., 2021/6066 K. sayılı ilamıyla; davalının temyiz itirazları reddedilerek, 28.07.2020 yürürlük tarihli 7251 Sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 177 inci maddesinin ikinci fıkrası ile Yargıtay’ın bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir işlem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabileceği hükmü getirildiğinden ve yasal değişikliğin usuli kazanılmış hakkın istisnası olması sebebiyle önceki bozma kararına uyulması ile davalı lehine doğan bir usuli kazanılmış haktan bahsedilemeyeceğinden, davacı tarafa ıslah imkanı tanınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; sözleşmede kira artış şartının belirsiz olduğu bu nedenle davacı ÜFE oranında artışı kabul ettiğinden bu oran üzerinden yapılan hesaplamaya göre davanın kabulüne, dava konusu kiralananın 2013 yılı kira bedelinin 23.931 TL olarak tespitine, 5.779,40 TL fazla ödenen kira bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; sözleşmedeki kira artışına ilişkin düzenlemenin dikkate alınmadan ÜFE oranı uygulanmasının doğru olmadığını, yargılama sırasında ileri sürülen itirazları değerlendirilmeden sadece ıslah hususunun değerlendirilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kira bedelinin tespiti ve fazla ödenilen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.Bir Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2.Yargıtay Dairesince bozulan bir hükmün bozma kararı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez (02.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2.Temyiz olunan kararın; uyulan bozma ilamlarında belirtilen hukuki esaslar gereğince verilmiş olmasına, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmamasına, dolayısıyla davalının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı anlaşılmıştır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Kanun’un 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,

6100 sayılı Kanunun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,02.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.