Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/228 E. 2023/1577 K. 24.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/228
KARAR NO : 2023/1577
KARAR TARİHİ : 24.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/590 E., 2022/1292 K.
DAVA TARİHİ : 29.07.2021
KARAR : Davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 2. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2021/572 E., 2022/66 K.

Taraflar arasındaki ayıplı malın misli ile değişimi ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı; 05.03.2021 tarihinde 2020 model KIA marka aracı 248.000 TL karşılığında davalıdan satın aldığını, 05.03.2021 tarihinde teslim alınan aracın 08.03.2021 tarihinde cam filmi taktırılmaya götürüldüğü sırada, aracın tüm camlarında ve kaportanın tüm iç ve dış aksamında baloncuk lekeleri olduğunun farkedildiğini, 12.03.2021 tarihinde Konya Kia yetkili servisinde düzenlenen kapanış notunda “Yapılan incelemeler sonucunda aracın gövdesinin metal kısımlarında ve cam aksamlarında kapıların iç kısımlarında küçük lekeler olduğu tespit edilmiştir.” ifadelerine yer verildiğini, 16.03.2021 tarihinde davalıya ihtarname gönderildiği halde sonuç alınamaması üzerine 01.04.2021 tarihinde delil tespiti istenilerek araçtaki ayıpların bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, davalı firmaya 248.000 TL ödendiğini, bundan 16.500 TL’nin davacıya iade edildiğini, bu bedelin yeniden yetkili Hüseyin Koyuncu’nun hesabına havale edildiğini, buna rağmen 229.834,50 TL’lik fatura kesildiğini, davalı tarafça fiyat dengeleme için ödeme işleminin bu şekilde yapıldığının söylendiğini, kısa bir süre sonra araçtaki kusurlar farkedilerek davalıya bildirildiğini, aracın imalattan kaynaklı ayıplı olduğunu ileri sürerek; ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimine ve 5.000 TL manevi tazminat ile delil tespiti masrafı için ödenen 1.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; yargılama sırasında, tüketicinin harçtan … olduğu, talebinin misli ile değişime ilişkin olduğu, davayı açarken kısmi bir değer belirtildiğinden dava değerini aracın değeri olan 229.834,50 TL’ye ıslah ettiğini bildirmiştir.

II. CEVAP
Davalı; davacının aracı alırken tüm incelemeleri yaptığını, araçtaki baloncuk lekelerinin gözle görülebilir nitelikte olduğunu, uzun süre incelemeye rağmen söz konusu ayıpların görülmemesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını, iddia edilen hukuki ayıbı cam filmi ile uğraşan esnafın tespit ettiğini ve ayıbın gizli ayıp olmadığını, araçtaki lekelerin teslimden sonra meydana gelebilecek bir hasardan kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunun şüpheli olduğunu, kaldı ki üretici olmayıp bayii olduklarını, dava dilekçesinin dava değeri ile ilgili kısmında 5.000 TL araç, 5.000 TL manevi tazminat olmak üzere 10.000 TL ifadelerine yer verildiğini, sonuç ve istem kısmında ise sadece aracın misliyle değiştirilmesi, manevi tazminat ve 1.000 TL delil tespit ücreti ile yargılama gideri talep edildiğini, delil tespiti ihtiyari bir talep olduğundan bu talebin yerinde olmadığını, ihtar içeriğini kabul etmediklerini, kusurlu olmadıklarını, savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; gerek delil tespiti raporunda gerekse dosyaya kazandırılan bilirkişi raporunda araçtaki kabarcıkların onarımının mümkün olmadığının belirlendiği, davalı satıcı yönünden ayıpsız misli ile değiştirilmesinin orantısız güçlükleri beraberinde getirecek nitelikte olmadığı, davacı tüketicinin salt bedelde indirim seçimlik hakkını kullanmaya zorlanamayacağı, bu itibarla 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) “Dürüst davranma” başlıklı 2 nci maddesine göre de aykırılık teşkil etmediği gerekçesiyle; davacının misli ile değişim talebinin kabulü ile dava konusu aracın misli ile değiştirilmesine, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 24 üncü maddesinin infaz aşamasında değerlendirilmesine, manevi tazminat kurumunun caydırıcılık, cezalandırma ve zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağı gerekçesiyle, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; dava dilekçesinde dava değerinin maddi tazminat talebi bakımından 5.000 TL, manevi tazminat talebi bakımından 5.000 TL olmak üzere toplam 10.000 TL olarak ve belirsiz alacak davası olduğu ifade edildiği halde misli ile değişim kararı verildiğini, misli ile değişim davasının belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, aracın bedeli bakımından harcın tamamlanmadığını, dava değeri olarak gösterilmeyen araç bedelinin hükme esas alınmasının doğru olmadığını, davacının talebinin ne olduğunun açıklattırılması gerektiğini, tanıkların dinlenilmediğini, tanıklar davacı tarafça aracın neredeyse 12 saat boyunca detaylıca incelendiğine şahit olduklarını, tanıkların neden dinlenilmediğinin gerekçelendirilmediğini, ihtarnamenin tebliğ parçasının dosyaya kazandırılması ve delil avansının yatırılması bakımından davacıya kesin süre verildiği halde verilen sürede gereğinin yerine getirilmediğini, aracın davacı tarafça 11 gün kullanıldığını, mevcut hasarların davacıdan kaynaklandığına dair şüphe bulunduğunu, iddia edilen ayıpların niteliği, gizli ayıp olup olmadığına yönelik ve yine iddia edilen ayıplı parçalardaki ayıbın üretim hatası mı yoksa kullanıma bağlı oluşabilecek ayıplar olup olmadığı hususunda ek bilirkişi veyahut yeni bir bilirkişi raporu alınması talebinin gerekçesiz olarak reddedildiğini, eksik ve yetersiz araştırma nedeniyle açıkça hatalı olan İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüketicilerin açtıkları davada harçtan … olmaları nedeniyle davacının misli ile değişim talebi yönünden satış bedeli üzerinden harç yatırılmamış olması, satıştan üç gün sonra tespit edilen ayıpların aracın satışı anında mevcut olduğu ve davalı satıcının araçtaki bu ayıptan sorumlu olduğu, sıfır kilometrede satın alınan dava konusu araçtaki yapılacak işlemler ve oluşacak masraflar nazara alındığında, aracın tüketici için beklenen faydayı sağlamayacak ve aracı kullanmaya tüketicinin zorlanamayacak olmasına göre, ayıpsız misliyle değişim hakkının kullanılmasının hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine uygun olduğu, ancak ayıplı aracın misliyle değişimine karar verilmesi halinde takyidatlardan ari olarak davalıya teslimine karar verilmesi gerekirken bu hususta karar verilmemiş olmasının hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı bu yönden düzeltilerek yeniden kurulan hükümde; davanın kısmen kabulüne, dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, her türlü takyidattan ari olarak davalıya teslimine, bu mümkün olmadığı takdirde 2004 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesi gereğince işlem yapılmasına, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ayıplı aracın misli ile değişimi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (6502 sayılı Kanun) “Tüketicinin Seçimlik Hakları” başlıklı 11 inci maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;
a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,
b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,
c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,
ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,
seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.
(2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz.”

3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ayıpların gizli olduğunun belirlendiği ve raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davalı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.