Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/221 E. 2023/444 K. 06.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/221
KARAR NO : 2023/444
KARAR TARİHİ : 06.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/378 E., 2022/170 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasındaki eğitim ve öğretim giderlerinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 926 sayılı Kanun’un 112. maddesi gereği mecburi hizmet süresini tamamlamadan adli malul olarak emekliye ayrıldığını, davalı …’a, eğitimleri ve kursları aldığı tarihe kadar yapılan öğrenim, eğitim ve yetiştirme masraflarının yükümlülük süresinin eksik kalan 4027 günlük kısmı ile orantılı olarak TSK’dan ayrılış tarihi olan 19/08/2005 tarihi itibariyle hesaplanan 41.916.34-TL meblağında borcun sarf tarihlerinden itibaren ödemesi amacı ile tebligat yapıldığını ancak, davalının ödeme yapmaktan kaçınması nedeni ile Hazine alacağının tahsilini teminen eldeki davanın açılması zorunluluğu doğduğunu ileri sürülerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 41.916.34-TL tazmin borcunun sarf tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesi vekaleten dava ve talep edilmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin rahatsızlanması nedeniyle uçuşlarının durdurulduğunu ve Asker Hastanesi’ nce verilen “pilotaja elverişli değildir” raporu sonucunda müvekkilinin uçuş görevine son verildiğini, müvekkil-davalının 19/08/2005 tarihinde malulen emekli olduğunu, TSK Personel Kanunu’nun 112. maddesindeki değişikliğin 28/05/2003 tarihinde yapılması itibariyle malulen emekli olan müvekkilinin bir ödeme sorumluluğundan söz edilemeyeceği, yine Türk Silahlı Kuvvetleri Personeli’nin Öğretim Eğitim ve Yetiştirme Masraflarının Tespitine Dair Yönetmelik’in yürürlük tarihi 17/12/2005 olmakla müvekkil-davalının emeklilik tarihinden sonraya tekabül ettiğini, 6353 sayılı Askerlik Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 47. maddesi ile TSK Personel Kanunu’nun 112. Maddesinde yer alan 15 yıllık mecburi hizmet süresi 10 yıla indirildiğinden bu maddeye dayanılarak tazminat iddia ve talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemece 34.380,35 TL alacağın, sarf “eğitim ve öğretim dönemi sonu” tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13.Hukuk Dairesinin 01.06.2020 tarih 2020/1506 E. 2020/4049 K. Sayılı ilamıyla; ”Somut olayda, davacının 41.916.34 TL’nin sarf tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte tahsilini istediği, sarf tarihinden maksatın, ilgili kurum tarafından yükümlüye yapılan her bir kalem masrafın yapıldığı tarih olduğu, şayet, sarf tarihlerinin tespiti mümkün değilse faizin başlangıç tarihi olarak eğitim ve öğretim dönemi sonunun faiz başlangıcına esas alınması gerektiği, Mahkemece, 34.380,35 TL alacağın, sarf “eğitim ve öğretim dönemi sonu” tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, karar verilmiş olup, faizin hangi tarihten itibaren işleyeceği hususun açık olmadığı, hükmün bu haliyle infazda tereddüt uyandıracak nitelikte olduğu,” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş, bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmediği belirtilmiştir.

3. Bozma kararına karşı süresi içinde davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuş, Dairemizin 15.09.2021 tarih, 2020/10287 E., 2021/8521 K., sayılı ilamıyla karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ”davalının 29/09/1997 tarihinde Hava Harp Okulu’nda öğrenimine başladığı, 30/08/2001 tarihinde teğmen rütbesi ile göreve başladığı ve üsteğmen rütbesinde iken 18/08/2005 tarihinde görevinden ayrıldığı, uçuşa başlama tarihi olan 11/02/2002 tarihinden uçuştan çıkarılma tarihi olan 17/04/2005 tarihine kadar 1 yıl 7 ay 3 gün uçuş zammına müstehak olduğu, 18/08/2005 tarihinde ordudan ayrılışının yapıldığı, bu suretle fiili hizmet süresinin 1448 gün olduğu, sağlık raporuna göre sınıfı dışındaki görevlerde çalışabileceği halde istemeyip kendi isteği doğrultusunda adi malul olarak ayrıldığı ve mecburi hizmet yükümlülüğünün devam etmesi ve hizmet süresinin 10 yıla ulaşmaması nedeni ile davacının bakiye hizmet süresi bakımından eğitim, öğrenim ve yetiştirme masraflarının tazmini talebinde bulunabileceği, davacının 15 yıllık zorunlu hizmet süresine göre 41.916,34-TL, 10 yıllık zorunlu hizmet süresine göre 34.380,35-TL talep edebileceği, dosyada bulunan tüm belgeler ile sarf tarihlerinin her birinin ayrıntılı olarak tespitinin mümkün olmadığı, bu nedenle bilirkişiler Afet Başaran ve Şemşettin Çuhacı tarafından düzenlenen ve itibar edilen raporunda ayrıntılı olarak belirtilen her bir yıla ait masrafların (yıl masrafı/3650×2202 gün hesaplaması ile ) ait oldukları eğitim dönemi sonu olan 1 Eylül tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği,” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, toplam 34.380,35-TL alacağın; 4.711,86-TL sinin 01/09/1998, 7.005,06-TL sinin 01/09/1999, 8.869,86-TL sinin 01/09/2000, 13.793,57-TL sinin 01/09/2001 tarihlerinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 15.09.2022 tarih, 2022/5059 E., 2022/6548 K. sayılı ilamıyla; ” 09.11.2013 tarih ve 28816 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, “Türk Silahlı Kuvvetleri Personelinin Öğrenim, Eğitim ve Yetiştirme Masraflarının Tespitine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in 1. maddesi ile 17.12.2005 tarihli Yönetmeliğin 5. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yapılan değişiklik gereğince; davalının öğrencilik dönemine ait masraf kalemlerinden; “yiyecek masraflarının yarısının”, “öğrenci harçlıklarının, kitap-kırtasiye giderlerinin ve ilaç-tedavi giderlerinin ise tamamının” ve ” personel ve amortisman giderlerinin” düşülmesi suretiyle kalan masraf tutarı üzerinden yükümlülük süresinin eksik kalan kısmı ile orantılı olarak borcunun hesaplanması gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, öğrenci harçlıkları maliyetten düşülmeden hesaplama yapılmasının hatalı olup bozmayı gerektirdiği, Yargıtay (Kapatılan) 13.Hukuk Dairesinin 03.02.2020 tarihli geri çevirme kararında; mahkemeden davalının sunduğu maliyet çizelgesinde yer alan “Eğitim Öğretim” masraf kaleminin hangi giderlerden oluştuğu (bu gider kalemi içerisinde personel ve amortisman giderinin bulunup bulunmadığı) sorulmasının istendiği, 04.03.2020 tarihinde verilen cevapta ise; Eğitim Öğretim masraf kaleminin “Eğitim kurumunda dışardan alınan ders, eğitim, kurs vb. faaliyetler için eğitmenlere verilen ücretlerin toplamının öğrenci başına düşen miktarı ile eğitim kurumunda çalışan personelin maaş ve tazminatları, Sosyal Güvenlik Kurumu giderleri ile yolluk ve yevmiye giderleri toplamının öğrenci başına düşen miktarını” ifade ettiği, amortisman giderinin bu masraf kalemi içerisinde bulunmadığının bildirildiği, ancak, söz konusu cevabın eğitim ve öğretim masraf kaleminin nelerden oluştuğu hususunu açıklamaya yetmediği, yine, masraf kalemleri içerisinde uçuş eğitimi yer almakta olup söz konusu eğitim masrafının hangi kalemlerden oluştuğunun anlaşılamadığı, kaldı ki, Türk Silahlı Kuvvetleri Personelinin Öğrenim, Eğitim ve Yetiştirme Masraflarının Tespitine Dair Yönetmelikte 11.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle Maliyet Hesabı başlıklı 5. maddesinin (e) bendinde Uçuş(pilotaj)eğitim merkezlerinde veya uçuş birliklerinde verilen başlangıç,temel,tekamül uçuş (pilotaj) eğitimlerinde, uçuşta sarf edilen yağ,yakıt ve oksijen giderleri, (f) bendinde Uçuş (pilotaj) eğitim merkezlerinde hizmet alımı yoluyla tedarik edilen başlangıç, temel, tekamül uçuş (pilotaj) eğitim masraflarının hesaplanmasında bu maddenin birinci fıkrasının (a),(b),(c),(d)ve (e)bentlerinin dikkate alınacağının belirtildiği, söz konusu değişikliğin davacının ordudan ilişiği kesildiği tarihten sonra yürürlüğe girmiş olup, uçuş eğitimi masraf kalemi içerisinde söz konusu giderler var ise davalıdan tahsili talep edilemeyeceği, bu durumda, öncelikle davalının eğitim gördüğü Harp Okulunun 1997-2001 yıllarına ait gerçek harcama kalemlerini ve masraflarını gösterir güncellenmemiş ve enflasyon katsayısı uygulanmamış maliyet broşürlerinin ve özellikle maliyet cetvelinde yer alan eğitim-öğretim,iaşe ve uçuş eğitimi masraf kalemlerine (ayrıntılı olarak nelerden oluştuğu ) ait tüm belgelerin davacı idareden temin edilmesi, temin edilemediği takdirde bu hususun davalı lehine olacak şekilde söz konusu gider kalemlerinin masraftan düşülmesi gerektiği” gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiş, bozma sebebine göre, tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmediği belirtilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; personel ve amortisman giderlerinin maliyet hesabından çıkarılabilmesi için, 3 ay içinde başvuru şartı arandığını, ayrıca söz konusu kanun hükmünün, askeri öğrencilikten ayrılanları kapsamakta olup; davalı subay naspedildikten sonra emekliliğe sevk edildiğinde hesaplamada söz konusu kalemlerin indirilmesi talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, 03.06.2012 tarihli, Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6318 sayılı kanunun 47. Maddesi ile, mecburi hizmet süresi 10 yıla indirilmiş ise de; davalının ilişki kesme tarihi ile davanın açılış tarihinin (06.02.2012) yasanın yürürlük tarihinden önceye tekabül ettiğini, bu durumda uyuşmazlıkta sonradan yürürlüğe giren yasa hükmünün uygulanamayacağı, 6318 sayılı Askerlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un, davalının ilişiğinin kesilmesinden sonra yürürlüğe girmiş olup, geçmişe etkili olmadığını, hesaplanan giderlerde indirim yapılması hukuki dayanaktan yoksun olduğu, yüklenme senedinin taraflar arasında imzalanan bağlayıcı bir akit niteliğinde olup, davalının senette belirlenen masraflardan sorumlu olduğu, ilgili mevzuat gereğince; “alacağın faizinin, masrafların yapıldığı yıllar itibariyle, her bir masrafın, sarf tarihlerinden itibaren ayrı ayrı hesaplanması gerekirken”; alacağın tamamına, ayrılış tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hukuka ve ilgili mevzuata ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu beyan ederek; bozma kararının esastan incelenerek müvekkil idare yararına düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalının 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu 112. Maddesi gereğince mecburi hizmet süresinin tamamlanmadan adi malul olarak emekliye ayrılmasına bağlı olarak eğitim ve öğretim alacağının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1086 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 440 ıncı maddesi; ”I.Yargıtay kararlarına karşı tefhim veya tebliğden itibaren 15 gün içinde aşağıdaki sebeplerden dolayı karar düzeltilmesi istenebilir: 1 – (Değişik: 16/7/1981 – 2494/31 md.) Temyiz dilekçesi ve kanuni süresi içinde verilmiş olması şartiyle- karşı tarafın cevap dilekçesinde ileri sürülüp hükme etkisi olan itirazların kısmen veya tamamen cevapsız bırakılmış olması, 2 – Yargıtay kararında birbirine aykırı fıkralar bulunması, 3 – Yargıtay incelemesi sırasında hükmün esasını etkileyen belgelerde bir hile veya sahteliğin ortaya çıkması. 4 – Yargıtay kararının usul ve kanuna aykırı bulunması” şeklindedir.

3. Değerlendirme
1.İlk Derece Mahkemelerinin nihai kararlarına karşı karar düzeltme yoluna başvurulması 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılı sebeplerinin birinin varlığı halinde mümkündür.

2.Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında açıklanan gerekçelere göre düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler 1086 Sayılı Kanun’un 440. maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesinde bildirdiği sebeplerin Dairece verilen bozma kararının düzeltilmesini gerektirecek nitelikte bulunmadığı anlaşılmıştır.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin karar düzeltme talebinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyen davacıya yükletilmesine,

06.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.