Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/217 E. 2023/1601 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/217
KARAR NO : 2023/1601
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/376 E., 2022/1724 K.
DAVA TARİHİ : 24.07.2019
KARAR : Davanın reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Pazar(Rize) 2. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi
SAYISI : 2019/133 E., 2021/329 K.

Taraflar arasındaki ayıplı mal davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacılar vekilinin istinaf başvrusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı … vekili, … Otomotiv Turizm İnş. San. ve Tic. A.Ş.’den almış olduğu araçla yaptığı, kazada hava yastıklarının açılmadığını ve araçta bulunması gerekli olan sigorta bağlantı ünitesinin bulunmaması nedeniyle yangın çıktığını, eksikliklerin gizli ayıp niteliğinde sayıldığını ve garantisinin dolmuş olmasının sorumluluğu ortadan kaldırmadığını beyan ederek ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, mümkün olmaması halinde ise araçta meydana gelen zararın giderilmesine karar verilmesini istemiş, yargılama aşamasında davacının vefat etmesi üzerine davaya mirasçıları devam etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Doğuş Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. vekili; davacının taleplerinin zamanaşımına uğramış olduğunu bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini, davaya konu olayda Tüketici Kanunu ve Borçlar Kanunu”nda belirtilmiş olan seçimlik hakların kullanılması için ön şartların oluşmamış olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.

Davalı … Otomotiv Turz. İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekili, davacının taleplerinin zaman aşımına uğramış olduğunu bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini, davaya konu olayda seçimlik hakların kullanılması için ön şartların oluşmamış olduğunu, davalı şirketin aracın yetkili satıcısı olduğunu, üreticisi olmadığını bu nedenle sorumluluğunun bulunmadığını, yine meydana gelen kazada davalı şirkete atfedilebilecek bir kusur bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “araç üzerinde mahkeme heyeti ile yapılan keşif sonrası bilirkişilerin yaptıkları ölçümleme ve testler sonucunda dava konusu araçta yangın çıkış sebebinin elektrik kaynaklı olmadığı, hava yastığının açılmamasının sürüş doğrultusunda gerekli darbe şiddetinin ya da aracın sürüş yönüne dik eksene göre sağa sola 30 dereceden fazla açıyla darbenin oluşmamasından kaynaklandığını, araçta üretim kaynaklı bir hata bulunmadığının tespit edilidiği,bu itibarla davaya konu araçta aracın kullanımını ve konforunu etkiler nitelikte üretimden kaynaklı ayıp bulunmadığının anlaşıldığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunun gerçeğe uygun bir şekilde hazırlanmadığını, bilimsel tespitlerden uzak olduğunu ve dava ile ilgili teknik hususları karşılamadığını, dava dilekçesi ile birlikte sunulmuş olan uzman görüşü ile mahkemece aldırılmış olan rapor arasındaki çelişkilerin giderilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyadaki bilgi ve belgelere; dava dilekçesinde ayıp iddiasının araçta meydana gelen yangına ve yolcu hava yastığının açılmamasına dayandırılmasına, mahkemece iki ayrı bilirkişi heyet raporu aldırılmasına, her iki raporun da birbirini doğrulamasına, aldırılan 15.06.2021 tarihli raporda önceki raporun ve davacının sunduğu uzman görüşünün değerlendirilmiş olmasına, bu durumda yangının çıkış sebebinin ve hava yastığı açılmamasının üretimden kaynaklı bir ayıp olmadığının tespit edilmiş olmasına, raporun somut olayla uyumlu, denetime elverişli ve tarafların iddialarını değerlendirir mahiyette olmasına, davacının tüm iddialarını karşılar şekilde araştırma ve inceleme yapılıp hüküm kurulmuş olmasına göre davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili, istinaf dilekçesindeki hususları tekrar ederek bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu ayrıca çelişki giderilmeden karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ayıp iddiasına dayalı misli ile değişim istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 8. maddesi: (1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.
(2) Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir.
(3) Sözleşmeye konu olan malın, sözleşmede kararlaştırılan süre içinde teslim edilmemesi veya montajının satıcı tarafından veya onun sorumluluğu altında gerçekleştirildiği durumlarda gereği gibi monte edilmemesi sözleşmeye aykırı ifa olarak değerlendirilir. Malın montajının tüketici tarafından yapılmasının öngörüldüğü hâllerde, montaj talimatındaki yanlışlık veya eksiklik nedeniyle montaj hatalı yapılmışsa, sözleşmeye aykırı ifa söz konusu olur.

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 9. maddesi:(1) Satıcı, malı satış sözleşmesine uygun olarak tüketiciye teslim etmekle yükümlüdür.
(2) Satıcı, kendisinden kaynaklanmayan reklam yoluyla yapılan açıklamalardan haberdar olmadığını ve haberdar olmasının da kendisinden beklenemeyeceğini veya yapılan açıklamanın içeriğinin satış sözleşmesinin akdi anında düzeltilmiş olduğunu veya satış sözleşmesi kurulma kararının bu açıklama ile nedensellik bağı içinde olmadığını ispatladığı takdirde açıklamanın içeriği ile bağlı olmaz.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 11 maddesi: (1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;

a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,
b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,
c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,
ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,
seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.
(2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı  müteselsilen  sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz.
(3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.
(4) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarından birinin seçilmesi durumunda bu talebin satıcıya, üreticiye veya ithalatçıya yöneltilmesinden itibaren azami otuz iş günü, konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda ise altmış iş günü içinde yerine getirilmesi zorunludur. Ancak, bu Kanunun 58 inci maddesi uyarınca çıkarılan yönetmelik eki listede yer alan mallara ilişkin, tüketicinin ücretsiz onarım talebi, yönetmelikte belirlenen azami tamir süresi içinde yerine getirilir. Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir.
(5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir.
(6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11.01.2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir.” Hükümlerine yer verilmiştir,

3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, yargılama aşamasında alınan ve birbirini teyit eden iki ayrı bilirkişi heyet raporundaki tespitlere göre kurulan hükmün usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.