Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/2056 E. 2023/1422 K. 11.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2056
KARAR NO : 2023/1422
KARAR TARİHİ : 11.05.2023

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2022/485 E., 2022/494 K
DAVA TARİHİ : 19.09.2022
KARAR : Esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına

Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen tüketici hakem heyeti kararına itiraz davasında esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Atakum Kaymakamlığı Tüketici Hakem Heyetinin 31.08.2022 tarihli 121720220002953 nolu kararının iptaline, gerekçeli kararın Atakum Tüketici İlçe Hakem Heyetine gönderilerek davalıdan, davacının 20.05.2022 tarihinde Tıbbi Mikrobiyoloji Kliniğindeki spermogrom ve kruger testine dair tedavi evrakları, onam formları, taahhütname ve ücret konusunda bilgilendirildiğine dair tüm evrakların getirtilerek ve SUT konusunda bilirkişi raporu alınarak davacı tarafın talepleri hakkında işin esasına girilerek inceleme yapılmasına, karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; Özel Medi Bafra Hastanesi’nde 20.05.2022 tarihinde Tıbbi Mikrobiyoloji Kliniğinde spermogram ve kruger testi yaptırdığını, bu testler için 400 TL ücret ödediğini ancak ilave ücretin fazla alındığını, hastanenin en fazla 231,48 TL ilave ücret alabileceğini öğrendiğini, bu ücretin üzerinde aldığı ücretin haksız ve dayanaksız olduğunu, bu konuda davalı hastanenin e-posta adresine mail atarak ücret iadesini talep ettiğini, davalı tarafın cevap vermediğini, bunun üzerine Atakum Tüketici Hakem Heyeti’ne başvuruda bulunarak fazla alınan ücretin iadesini talep ettiğini ve talebinin hakem heyeti tarafından reddedildiğini belirterek Atakum Tüketici Hakem Heyeti’nin 31.08.2022 tarihli 121720220002953 sayılı kararının iptalini, haksız ve fazladan alınan 168,52 TL’nin Tüketici Hakem Heyeti’ne başvuru tarihi olan 27.06.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalıdan, davacının 20.05.2022 tarihinde Tıbbi Mikrobiyoloji Kliniğindeki spermogrom ve kruger testine dair tedavi evrakları, onam formları, taahhütname ve ücret konusunda bilgilendirildiğine dair tüm evrakların getirtilerek ve SUT konusunda bilirkişi raporu alınarak tüketici hakem heyetince işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, belgeler sunulmadığından talebin reddine karar verilmesi 6502 sayılı Kanun’a ve yönetmeliğe uygun olmadığı, hakem heyeti kararının esası ile ilgili bu aşamada mahkemenin değerlendirme yapması ve karar vermesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Atakum Kaymakamlığı İlçe Tüketici Hakem Heyetinin 31.08.2022 tarih 121720220002953 nolu kararının iptaline, Atakum İlçe Tüketici Hakem Heyetinin 31.08.2022 tarih 121720220002953 nolu dosyasının Atakum Tüketici Hakem Heyetine gönderilerek davacı tarafın talepleri hakkında işin esasına girilerek inceleme yapılmasına karar verilmiştir.

IV. KANUN YARARINA TEMYİZ
A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenmiştir.

B. Temyiz Sebepleri
Adalet Bakanlığınca, mahkemece duruşma açılmadan hukuki dinlenilme hakkını ihlal edecek şekilde karar verilmiş olmasının doğru olmadığı ve yine mahkemece davacının tüketici hakem heyeti kararının iptalini ve fazla ödediğini ileri sürdüğü bedelin iadesini talep ettiği, tüketici hakem heyetince de işin esasına girilerek talebin ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği gözetilip anılan hükümler çerçevesinde toplanacak bilgi ve belgeler üzerine bir inceleme ve değerlendirme yapıldıktan sonra hasıl olacak sonuca göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olmasının da usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek kararın kanun yararına bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tüketici hakem heyeti kararına itiraz davasında duruşma açılmadan karar verilip verilmeyeceği ve dava konusu hakkında mahkemece işin esasına girilerek hüküm kurulup kurulmayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.

2. Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.

3. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (6502 sayılı Kanun) Karar ve Karara İtiraz başlıklı 70/4 üncü maddesi şöyledir:
“İtiraz olunan kararın, esas yönünden kanuna uygun olup da, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmiş olmasından dolayı itirazın kabul edilmesi gerektiği veya kanuna uymayan husus hakkında yeniden yargılamayı gerektirmediği takdirde tüketici mahkemesi evrak üzerinde, kararı değiştirerek veya düzelterek onama kararı verebilir. Tarafların kimliklerine, ticari unvanlarına ait yanlışlıklarla, yazı, hesap veya diğer açık ifade yanlışlıkları hakkında da bu hüküm uygulanır. Karar, usule ve kanuna uygun olup da gösterilen gerekçe doğru bulunmazsa, gerekçe değiştirilerek veya düzeltilerek onanır.”

4. 6100 sayılı Kanun’un Hukuki Dinlenilme Hakkı başlıklı 27 nci maddesi şöyledir:
“(1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler.
(2) Bu hak;
a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını,
b) Açıklama ve ispat hakkını,
c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir.”

5. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 20.06.2022 tarihli ve 2022/4398 E., 2022/5939 K. sayılı ilamının, 23.05.2022 tarihli ve 2022/2657 E., 2022/4869 K. sayılı ilamının ve yine 14.03.2022 tarihli ve 2022/1046 E., 2022/2167 K. sayılı ilamının ilgili kısmı şöyledir:
“…6502 sayılı yasanın 73/4. maddesine göre 6100 sayılı HMK’nın basit yargılama usulüne göre yargılamanın yürütülmesi gerekir. Basit yargılama usulünü düzenleyen 6100 sayılı Kanun’un 317. maddesinde de, davalıya tebligat yapılması gerektiği; 320/1. maddesinde de mahkemenin mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği hükme bağlanmıştır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki; sözü edilen maddeye göre, duruşma yapmadan karar verilebilmesi için, hukuken bunun mümkün olması gerekir, başka bir anlatımla, ancak hukukun cevaz verdiği hallerde duruşma açmadan dosya üzerinden karar verilebilir (Örneğin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları gibi) veya Kanunun duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilmesinde hakime takdir hakkı tanındığı hallerde dosya üzerinden karar verilebilir (Örneğin İİK’nun 17-18. maddelerinde öngörülen şikayet başvurusu gibi). Kanunun açıkça duruşma açılarak yargılama yapılmasını emrettiği hallerde dosya üzerinden karar verilemez.
Bilindiği üzere HMK’nın hukuki dinlenme hakkı başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da kapsar.
Hukuki dinlenme hakkının gereği olarak, taraflar duruşmaya çağrılmadan hüküm verilememesi, Anayasa’nın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur. Aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının da en önemli unsurudur.
Gerçekten savunma hakkını güvence altına alan T.C. Anayasa’nın 36. maddesi ile 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, taraf dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe karar verilmesi mümkün bulunmadığından; Mahkemece duruşma açılması gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
O halde mahkemece, hukuki dinlenilme hakkının bir gereği olarak duruşma açılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde dosya üzerinden hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğundan Adalet Bakanlığı’nın bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekir…”

3. Değerlendirme
1. Dava dosyasının incelenmesinde; mahkemece duruşma açılmaksızın dosya üzerinden karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, tüketici hakem heyeti kararına itiraz davasında yeniden yargılama yapılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun’un 70 inci maddesinin dördüncü fıkrası ve hukuki dinlenilme hakkının bir gereği olarak duruşma açılarak karar verilmesi gerekirken dosya üzerinden hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

O halde, Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekmiştir.

2. Yine dava dosyasının incelenmesinde; mahkemece dava konusu olaya ilişkin evrakların getirtilip konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması konusunda inceleme yapılmak üzere dosyanın Tüketici Hakem Heyetine gönderildiği anlaşılmaktadır. Ancak 6502 sayılı Kanun’un 70 inci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

O halde, Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz istemlerinin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine,

11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.