Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/197 E. 2023/1591 K. 24.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/197
KARAR NO : 2023/1591
KARAR TARİHİ : 24.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1868 E., 2022/1499 K.
DAVA TARİHİ : 20.10.2016
KARAR : Davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2017/329 E., 2022/259 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, davalı bankadan 2010 yılında konut kredisi kullandığını, Rekabet Kurumu tarafından 12 bankanın 08.03.2013 tarihinde konut kredilerinde birlikte fiyat belirlemek amacıyla kartel oluşturduğunun tespit edildiğini, davalı bankanın da söz konusu 12 banka içinde olduğunu, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 57 ve 58 inci maddeleri gereği kartel faizi nedeniyle meydana gelen zararın 3 katının ödenmesini talep ettiğini ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı bankaca kullandırılan konut kredisinde yüksek faiz uygulanmak suretiyle neden olunan zararın 3 katı tutarındaki 4.000 TL’nin ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesi istemiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili; davacının zarara uğradığını ortaya koyan hiçbir dayanak bulunmadığını, Rekabet Kurulu Kararında 12 bankanın farklı konulardaki eylemleri iddiasıyla ceza aldığını, kararda bankanın kredi hizmetleriyle ilgili bir tespitin bulunmadığını, davacının tazminat talebiyle ilgili olarak dava konusu olayda haksız fiilden doğan sorumluluk şartlarından olan hukuka aykırılık zarar, illiyet bağı ve kusur unsurlarının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Rekabet Kurulunun 08.03.2013 tarih ve 13-13/198-100 sayılı kararına konu dava dışı bankalar tarafından açılmış iptal davalarında bankalar lehine kabul edilen bir karar diğer bankaların davalarına doğrudan sirayet edecek olup, iptal kararı ile yapıldığı andan itibaren hükümsüz hale gelen işlemin, yalnızca dava dışı bankalar yönünden değil, işlemin bütün ilgilileri açısından geçerli olacağı nazara alındığında Rekabet Kurulu kararına karşı bankaların İdare Mahkemesi nezdinde açtığı davalar neticesinde Rekabet Kurulu kararının iptal edilerek, iptale yönelik Mahkeme kararının esasen kesinleşmiş olması ve zarar iddiasının bahsi geçen Rekabet Kurulu kararına dayandırılmış olması karşısında tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalının eylemleri uyarınca müvekkilinin zarara uğratıldığı sabit iken eksik aştırma ve hatalı hukuki değerlendirmeler ile davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dayanak rekabet kurulu kararının iptal edildiğinin anlaşılması karşısında tazminat için gerekli ön koşulun sağlanmamış olmasına göre kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Kanun’un davalı tarafından açıkça ihlal edildiği ve davalı tarafın kusurlu olduğunun yapılan soruşturma ve akabinde verilen ceza ile ortada olduğunu, davalı tarafın kanunu ihlal niteliğindeki eylemleri sebebiyle davalı bankadan kullanmış olduğu konut kredisinde yüklü miktarda faiz ödemek zorunda kaldığını, gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan karar verildiğini bu nedenle de adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının davalı bankadan kullandığı konut kredisinde kartel faizi uygulanarak zarara uğratılması nedeniyle 4054 sayılı Kanun’un 57 ve 58 inci maddelerine dayalı tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 4054 sayılı Rekabetin Korunması Kanun’un 57 nci maddesinde; “Her kim bu Kanuna aykırı olan eylem, karar, sözleşme veya anlaşma ile rekabeti engeller, bozar ya da kısıtlarsa yahut belirli bir mal veya hizmet piyasasındaki hâkim durumunu kötüye kullanırsa, bundan zarar görenlerin her türlü zararını tazmine mecburdur. Zararın oluşması birden fazla kişinin davranışları sonucu ortaya çıkmış ise bunlar zarardan müteselsilen sorumludur. “

2. Aynı Kanun’un 58 inci maddesinde; “Rekabetin engellenmesi, bozulması veya kısıtlanması sonucu bundan zarar görenler, ödedikleri bedelle, rekabet sınırlanmasaydı ödemekte olacakları bedel arasındaki farkı zarar olarak talep edebilirler. Rekabetin sınırlanmasından etkilenen rakip teşebbüsler, bütün zararlarının tazminini rekabeti sınırlayan teşebbüs ya da teşebbüslerden talep edebilir. Zararın belirlenmesinde, zarar gören teşebbüslerin elde etmeyi umdukları bütün kârlar, geçmiş yıllara ait bilançolar da dikkate alınarak hesaplanır. Ortaya çıkan zarar, tarafların anlaşması ya da kararı veya ağır ihmalinin olduğu hallerden kaynaklanmaktaysa, hâkim, zarar görenlerin talebi üzerine, uğranılan maddi zararın ya da zarara neden olanların elde ettiği veya elde etmesi muhtemel olan kârların üç katı oranında tazminata hükmedebilir. “

3. Rekabet Kurulunun 08.03.2013 tarihli ve 13-13/198-100 sayılı kararının iptaline ilişkin Ankara 2. İdare Mahkemesince açılan davada davanın reddine karar verilmiş, karar düzeltme aşamasında Danıştay 13. Dairesinin 21.05.2019 tarihli ve 2016/4017 E., 2019/1779 K. sayılı kararı ile bozulması üzerine Ankara 2. İdare Mahkemesinin 19.07.2019 tarihli ve 2019/1108 E., K.2019/1463 K. sayılı “Israr-Ret” kararı verilmiş ve bu kez Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 31.05.2021 tarihli ve 2019/2656 E., 2021/1104 K. sayılı kararı ile bozulmuş ve yeniden yapılan yargılama neticesinde Ankara 2. İdare Mahkemesinin 2022/920 E., 2022/855 K. ve 26.04.2022 tarihli kararıyla idari işlemin iptaline karar verilmiştir.

3. Degerlendirme
Temyizen incelenen, kararda belirtilen gerekçeler ile zarar iddiasının dayandırıldığı Rekabet Kurulu kararının iptal edilmiş olduğunun anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneginin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.