Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/1761 E. 2024/44 K. 08.01.2024 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1761
KARAR NO : 2024/44
KARAR TARİHİ : 08.01.2024

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/102 E., 2022/101 K.

Taraflar arasındaki iş makinesinin adına tespiti ve teslimi, mümkün olmadığında da bedelin tahsili terditli davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyularak Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili; müvekkil şirketin Nurdağı İlçesi, ………., Köyünde davalıların işletmesinde olan taş ocağında bulunan MLS 110’luk tersiyer kırıcı makinayı, MSL Mühendislik isimli firmadan 25.11.2010 tarih 597732 sıra no.lu fatura ile satın aldığını, aldığı bu makinayı kendi işlerinde kullandıktan sonra… Taah. İnş. Malz Nak. Pet. Ürünleri Ltd. Şti.’ye, davalıların işletmesindeki taş ocağında kullanmaları için kiraya verdiklerini, ………., Taah. İnş. Malz Nak. Pet. Ürünleri Ltd. Şti.nin hiçbir sorun olmadan bu makinayi 01.01.2014 tarihine kadar kullandığını, daha sonra davalıların… İnşaat ile aralarındaki sözleşmeyi feshettiklerini ve haksız ve hukuka aykırı olarak makinayı alıkoyduklarını, bu nedenle Nurdağı Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/206 Soruşturma no.lu dosyasında soruşturma yürütüldüğünü, davalılar ile… Taah. İnş. Malz Nak. Pet. Ürünleri Ltd. Şti arasındaki problemlerden dolayı müvekkili şirketin zarar gördüğünü belirterek MLS 110’luk tersiyer kırıcı makinaya davalılar tarafından yapılan müdahalenin meni ile taraflarına teslim edilmesine, teslim mümkün olmadığı taktirde haksız müdahale tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte 100.000,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekili; iddiaları kabul etmediklerini, davaya konu makinenin zilyetliğinin… firmasına ait olduğunu, söz konusu iş makinesini satın aldıklarını, müvekkiline husumet düşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemece; makinenin davalı tarafta bulunduğu, sırf davacının ibraz ettiği faturaya dayanılarak makinenin maliki olduğunun kabul edilemeyeceği, eldeki davanın dava dilekçesinin taşeron… Ltd. Şti. ile ilişkisi bulunduğu anlaşılan…’ın davacı şirketin temsilcisiymiş gibi imzalanıp dava açıldığı, dosyaya getirtilen ticaret sicil kayıtlarından adı geçenin davacı şirketin temsilcisi olmadığının görülmesi karşısında davacı tarafça ibraz olunan adi yazılı sözleşmenin de bu sözleşmenin tarafı olan davacı şirket ile davalı şirketin taşeronu… Ltd. Şti. arasında sonradan düzenlenmesi mümkün olduğundan söz konusu sözleşmenin davalı tarafa karşı ileri sürülemeyeceği, soruşturma dosyasında dinlenilen tanıkların beyanlarında uyuşmazlık konusu makinenin davalı … İnş. Ltd. Şti. temsilcisi olan diğer davalı … tarafından satın alındığını ve makineyi elinde tutan taşeron şirket yetkilileri tarafından davalı tarafa teslim edildiğini bildirdikleri, sonuç olarak davacının uyuşmazlık konusu makine üzerinde davalı tarafa karşı ileri sürdüğü mülkiyet hakkının sübuta ermediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 28.11.2018 tarihli ve 2016/11988 E., 2018/7394 K.sayılı ilamıyla; Mahkemece, dava konusu iş makinesinin sahiplik belgesine esas olacak tescil kaydına ilişkin bilgilerinin ticaret sicil memurluğundan sorulması, sahiplik hususunun belirlenmesi için taraf şirketlerin ve davacının faturasında iş makinasını satın aldığını bildirdiği şirketin ticari defter ve kayıtları da getirtilerek uzman bilirkişi marifetiyle defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılması gerektiği gerekçesiyle eksik inceleme ile verilen İlk Derece Mahkemesinin kararı bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar dava dışı… şirketi emin sıfatıyla zilyet sayılsa da davalı taraf, makineyi satın aldığını ispat edemediği, Nurtaş şirketinin satım ilişkisini kabul etmediği, bu bakımdan davalının, dava konusu makineyi iyiniyetli olarak satın aldığını ve mülkiyeti kazandığını ispat edemediği ve ticari defterleri incelenmek üzere dosyaya sunmadığı, aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun fatura ve ticari defterlerden anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile MSL Mühendislik Makina Madencilik San. Tic. Ltd. Şti. tarafından düzenlenen 597732 sıra no ve 25.11.2010 tarihli faturada özellikleri belirtilen MSL 110’luk persiyer kırıcı makinaya davalıların el atmasının önlenmesi ile makinanın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, makinanın teslim edilememesi halinde 100.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili; yerel Mahkemenin gerekçesini hukuki zemine oturtmadan ve usule ve yasalara aykırı karar verdiğini, davaya konu makina müvekkil şirket ile… şirketi arasında yapılan taşeronluk sözleşmesi kapsamında… şirketince müvekkile ait kum ocağında kullanılmak üzere getirildiğini, yapılan iş sözleşmesinden de… firması herhangi şekilde davaya konu MLS 110 tersiyer kırıcı makinanın davacı firmadan kiralandığına dair gerçek bilgi veya belge sunmadığını, davaya konu makinanın iş makinası niteliğinde olmadığını, makinanın alım-satımının hukuksal olarak herhangi bir geçerlilik şekline bağlı olmadığını, makinanın üzerinde kendisini tanıtır emare de bulunmadığını, davacı firma her ne kadar MLS mühendislik isimli firmadan 25.10.2010 tarihli ve 597732 sıra nolu fatura ile satın aldığını ve kiralamak suretiyle… firmasına verdiğini iddia etse de yapılan kira sözleşmesinin adi kira sözleşmesi olması nedeniyle sonradan düzenlendiğini, müvekkil şirket ile davacı şirket arasında herhangi bir hukuksal itilaf olmadığını, davaya konu makinanın zilyetliğinin… firmasına ait olduğundan davacı tarafın iddiasının husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini, makinanın Maktaş firmasına ait olduğunu bilecek durumda olmadığını, Nurtaş firmasının davaya konu makinanın satışını kendi adına yaptığını, müvekkil şirketin bu konumda iyiniyetli olarak davaya konu makinayı satın aldığını, davanın davacılar tarafından ispat edilemediğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iş makinasının adına tespiti ve teslimi, mümkün olmadığında iş makinasının bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Terditli dava” başlıklı 111 inci maddesi.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 21.05.2020 tarihli ve 2018/3660 E., 2020/3890 K. sayılı ilamı.

3. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 16.10.2018 tarihli ve 2016/23756 E., 2018/9430 K. sayılı ilamı.

4. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 05.03.2020 tarihli ve 2020/223 E., 2020/2090 K. sayılı ilamı.

5. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 22.05.2023 tarihli ve 2023/304 E., 2023/1538 K. sayılı ilamı.

3. Değerlendirme
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Terditli dava” başlıklı 111 inci maddesinde düzenlenen biçimde terditli dava açılabilir. Terditli davalarda aynı davalıya karşı birden fazla talep, aralarında bir aslilik ferilik ilişkisi kurmak suretiyle aynı dava dilekçesinde ileri sürülebilir. Ancak bu talepler arasında hukuki bağlantının bulunması şarttır. Öte yandan, anılan Yasanın 111 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtildiği üzere Mahkemece davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer’i talebini inceleyemez ve hükme bağlayamaz. Terditli davalarda, davacı iki ayrı talepde bulunur, ancak bu taleplerini terditli (kademeli) olarak yapar. İlk önce, asıl talep hakkında karar verilmesini ister, yardımcı talebini ise, asıl talebin reddedilmesi ihtimali için yapar (Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 05.03.2020 tarihli ve 2020/223 E., 2020/2090 K. sayılı ilamı). Terditli (kademeli) olarak açılan davalarda ilk talebin reddine bağlı olarak ikinci talep hakkında kabul kararı verilmesi durumunda iki ayrı dava için iki ayrı harç ve yargılama giderlerine hükmedilemez. İkinci talep hakkında verilen karara göre harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderleri hakkında hüküm kurulur. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 22.05.2023 tarihli ve 2023/304 E., 2023/1538 K. sayılı ilamı).

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297 nci maddesinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmıştır. Hüküm fıkrası, kararın esası olup, açık ve infazı mümkün olmalıdır. Şarta bağlı ve terditli olarak hüküm kurulamaz (Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 21.05.2020 tarihli ve 2018/3660 E., 2020/3890 K. sayılı ilamı).
3. Dava dosyasının incelenmesinde; Mahkemece “davanın kabulü ile MSL Mühendislik Makina Madencilik San. Tic. Ltd. Şti. tarafından düzenlenen 597732 sıra no ve 25/11/2010 Tarihli faturada özellikleri belirtilen MSL 110’luk persiyer kırıcı makinaya davalıların elatmasının önlenmesi ile makinanın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, makinanın teslim edilememesi halinde 100.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine” şeklinde şarta bağlı ve terditli hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.

O halde Mahkemece; davacının taleplerinden yalnız biri hakkında karar vermek gerekirken, davacının her iki terditli talebi açısından davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

4. Bozma nedenine göre davalılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı HUMK’nın 428 inci maddesi gereğince usulden BOZULMASINA,

2. Bozma nedenine göre davalılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

08.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.