Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/1609 E. 2023/2426 K. 28.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1609
KARAR NO : 2023/2426
KARAR TARİHİ : 28.09.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/818 E., 2022/1134 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/583 E., 2019/795 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılardan Denizli Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılardan Denizli Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar; davalı Ejder Tic. Ltd. Şti.nin hak ve alacaklarının haczi için davacıların oluşturduğu iş ortaklığına 28.02.2018 tarihli haciz yazısının gönderildiğini, söz konusu yazı e- tebliğ yolu ile 05.03.2018 tarihinde tebliğ edildiği halde 30.03.2018 tarihinde haricen öğrenildiğini, haciz yazısına süresinde itiraz edilemediğini, kaldı ki yazının tebliğ tarihi itibari ile davalı şirketten alacaklı olduklarını, davalı şirkete borçlarının bulunmadığını ileri sürerek; 114.564,98 TL’den dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmişlerdir.

II. CEVAP
1.Davalı … Dairesi Başkanlığı; davalı Ejder Tic. Ltd. Şti.nin vergi borçları nedeniyle üçüncü şahıslarda bulunan hak, menkul mal ve alacakları yönünden yapılan araştırma neticesinde asıl amme alacaklısı olan davalının davacı iş ortaklığından alacağı olduğunu tespit ettiklerini, elektronik ortamda yapılan tebligatın geçerli olduğunu, davacıların oluşturduğu iş ortaklığının 2017 yılı BS formundan asıl amme borçlusunun alacaklı olduğunun göründüğünü savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı Ejder Ltd. Şti., davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyaya kazandırılan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, davacı iş ortaklığının davalıya borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı iş ortaklığının davalı borçlu şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılardan Vergi Dairesi Başkanlığı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı … Dairesi Başkanlığı; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek, haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edilmediğini, yazının tebliğinden sonra … alacaklar bakımından inceleme yapılmadığını, davanın açılmasına davacı sebebiyet verdiğinden idare aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyaya kazandırılan bilirkişi raporunda, haciz bildirisinin tebliğ tarihi itibariyle davacıların borçlu şirketten alacaklı olduğunun tespit edildiği, menfi tespit davası açma hakkının yasa koyucu tarafından davacılara tanınmış olması karşısında lehlerine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı … Dairesi Başkanlığı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … Dairesi Başkanlığı; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun’un (6183 sayılı Kanun) 79 uncu maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6183 sayılı Kanun’un “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı 79 uncu maddesi; “Hamiline yazılı olmayan veya cirosu … senede dayanmayan alacaklar ile maaş, ücret, kira vesaire gibi her türlü hakların ve fiilen tutanak düzenlemek suretiyle haczi … olmayan üçüncü şahıslardaki menkul malların haczi, borçlu veya zilyed olan veyahut alacak ve hakları ödemesi gereken … ve tüzel kişilere, kurumlara haciz keyfiyetinin tebliği suretiyle yapılır. Tahsil dairesi tarafından tebliğ edilecek haciz bildirisi ile; bundan böyle borcunu ancak tahsil dairesine ödeyebileceği ve amme borçlusuna yapılacak ödemenin geçerli olmayacağı veya elinde bulundurduğu menkul malı ancak tahsil dairesine teslim edebileceği ve malın amme borçlusuna verilmemesi gerektiği, aksi takdirde amme borçlusuna yapılan ödemeler ile malın bedelini tahsil dairesine ödemek zorunda kalacağı ve bu maddenin üç, dört ve beşinci fıkra hükümleri üçüncü şahsa bildirilir. Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri, alacaklı tahsil dairelerince ya da alacaklı amme idaresi vasıtasıyla, posta yerine elektronik ortamda tebliğ edilebilir ve bu tebligatlara elektronik ortamda cevap verilebilir. Elektronik ortamda yapılacak tebliğe ve cevapların elektronik ortamda verilebilmesine ilişkin usûl ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
(…)
Haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi … içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır. Üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılır ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunur.
Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. Menfi tespit davası açılması halinde mahkemece bu Kanunun 10 uncu maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir. Teminat, alacaklı tahsil dairesine verilir ve haciz varakasına dayanılarak haczedilir. Taraflar arasında teminata ilişkin olarak çıkan anlaşmazlıklar, takip işlemlerinin durdurulması hakkında kararı veren mahkeme tarafından çözümlenir. Davasında haksız çıkan üçüncü şahıs aleyhine, haksız çıktığı tutarın % 10’u tutarında ayrıca inkâr tazminatına hükmedilir. ” hükmünü içermektedir.

2. Yargı harcından muafiyet 492 sayılı Harçlar Kanunu (492 sayılı Kanun) ile kurum veya kuruluşlarla ilgili yasal mevzuata göre belirlenir. Anılan Kanun’un 13 üncü maddesinde harçtan muafiyet kapsamında olan işlemler sayılırken, (j) bendinde Genel Bütçeye dahil idarelerin bu Kanunun (1) ve (3) sayılı tarifelerine giren bütün işlemlerinin harçtan muaf olduğu sayılmış olup, belirtilen (1) sayılı tarifede yargı harçları düzenlenmiştir.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan incelemede; yukarıda verilen 492 sayılı Kanun hükmü uyarınca yargı harcından muaf olan davalı … Dairesi Başkanlığından, bakiye harç ile davacı tarafça yatırılan ve yargılama giderleri içinde yer … harçların yargılama gideri olarak tahsiline karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 … maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz eden davalı tarafın temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 3 ve 4 numaralı bentleri çıkartılarak yerlerine sırasıyla;
“Davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafça yatırılan 35,90 TL peşin harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan tebligat, posta ve bilirkişi ücretinden ibaret toplam 541,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibarelerinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.09.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.