Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/152 E. 2023/1608 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/152
KARAR NO : 2023/1608
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/313 E., 2022/1554 K.
DAVA TARİHİ : 08.04.2019
KARAR : Davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/279 E., 2020/667 K.

Taraflar arasındaki tespit ve teminatın iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı; davalı kurum ile 25.06.2018 tarihli 1.400 ton ısınma amaçlı kömür teslimi sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında kömürün tamamen teslim edildiğini, malın muayenesinin yapıldığını ve niteliklerine uygun olduğunun anlaşıldığını, bunun üzerine şirketçe 13.09.2018 tarihli fatura düzenlendiğini, karşılığında davalı tarafından KDV ile birlikte 1.182.832 TL ödeme yapıldığını, ayrıca sözleşmeye istinaden davalıya Vakıf Katılım Bankası A.Ş.’ye ait 21.06.2018 tarihli ve 60.144 TL bedelli teminat mektubu sunulduğunu ancak söz konusu kömürlerin tam olarak yanmadığından ve kalorisinin çok düşük olduğundan bahisle kömürlerin sözleşme ile belirlenen niteliklere uygun olmadığına karar verildiğini oysa bütün yükümlülüklerin yerine getirildiğini, daha önce malın ön muayenesinin yapıldığını, kullanıcı hatası olduğunu, saklama koşulları nedeniyle kömürün özelliğini yitirdiğini, ayıptan sorumlu olmadıkları yönünde itiraz edilmişse de dikkate alınmadığını, davalı tarafından malın sözleşmeye uygun teslim edilmediği gerekçesi ile sözleşmenin feshi, malın iadesi, teminatın hazineye irat kaydedilmesi ve ihalelere girmeden yasaklanması müeyyidelerini uyguladığını, uygulanan müeyyidelerin zarara sebebiyet vereceğini ileri sürerek; bu edimin sözleşme ve şartnameye uygun ifa edildiğinin tespitine ve davalı kurumda bulunan 60.144 TL bedelli teminatın iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı; teslim edilen kömürün sözleşmede belirtilen niteliklere haiz olmadığını, kullanım yapılan birliklerden kömürlerin zor tutuşması, ısıtmaması ve tortu bırakması gibi şikayetler alındığını, yapılan ön incelemede evsafına uygun olmadığı anlaşıldığından kalan kısmın değişimi gerektiği kanaatine varıldığını, bu konuda yapılan bildirime davacının yanıt vermediğini, tüm işlemlerin mevzuata uygun gerçekleştirildiğini, haklı olarak sözleşmenin feshedilerek teminatın gelir kaydedildiğini, kömürlerin sözleşme koşullarına uygun muhafaza edildiğini, davacının 13.09.2018 tarihi itibariyle 12 ay süreyle kömürlere garanti verdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı firmanın kömür alım işi ihalesini kazandığı, davalı kurum ile 25.06.2018 tarihli 1.400 ton ısınma amaçlı kömür teslimi sözleşmesi imzalandığı, sözleşme kapsamında kömürün ön muayene ve kontrolünün yapılarak teslim edildiğini, ancak davalı kurumca kömürün istenilen niteliklere haiz olmadığından bahisle teminatın hazineye irat kaydı yapıldığı ve ödenen bedelin iadesinin istendiği, keşif neticesinde alınan bilirkişi raporunda, kömürün hava şartlarından etkilenecek şekilde açık alanda depolanmadığı, depolama şartlarının uygun olduğu, keşif icrasında görülen depolama şartlarının kömürün yapısına bir etkisinin olmayacağı değerlendirilerek kömürlerin usulüne uygun muhafaza edildiği, iki adet kömür numunesinin analizlerine ilişkin alınan raporda ise Teknik Şartnamede belirtilen 2.5.1.1 toplam kükürt, 2.5.1.3 kül oranı ve 2.5.1.5 alt ısıl değerlerinin, şartnamede istenen özellikte olmadıklarının belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; mahkemece ilk olarak 09.04.2019 tarihinde maden mühendisi eşliğinde iki adet numune alınarak keşif yapıldığını, kendilerine hiçbir bilgi verilmeden 13.09.2019 tarihinde tekrar keşif yapılarak iki karakoldan numune alındığını, ikinci keşfin yapılmasının anlaşılır olmadığını, tüm karakollarda keşif yapılmaksızın sadece iki karakolun tercih edilmesinin doğru olmadığını, davalı kurumun seçtiği iki karakolda keşif icra edildiğini, ilk keşifte alınan numunelerin masrafları karşılanmasına rağmen incelenmediğini, diğer numunelerinden incelemeye gönderilmediğini, katılımları ile yapılan keşifte alınan numune analiz ettirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken belirtilen şekilde karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının kömürler için 12 ay garanti taahhüdünde bulunduğu, kömürlerin yapılan muayenesi sonucu niteliklere uygun bulunması üzerine satım bedelinin davacı şirkete ödendiği, kömürlerin gönderildiği bağlı kurumlardan gelen şikayetler üzerine davacı şirketin bilgilendirildiği, oluşturulan heyet tarafından inceleme yapıldığı, kömürün ısıtmasının yeterli olmadığının tespit edildiği, mal değişimi talep edilmesine rağmen davacı şirketin mal değişimini yapmadığı, bunun üzerine davalı tarafından kontrol muayenesinin yapılarak labaratuardan analiz raporu alındığı, alınan raporlara göre kömürlerin sözleşme ve teknik şartnameye uygun olmadığının tespit edildiği, davacı tarafından mal değişimi yapılmadığından sözleşmenin feshedilerek davacı tarafından verilen teminat mektubunun irad kaydedildiği, davacının işbu dava ile teminatının iadesini talep ettiği, ancak davalı kurum tarafından iki ayrı labaratuvardan alınan raporlardaki verilere göre teslim edilen kömürlerin sözleşme ve şartnameye uygun olmadığının tespit edildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 16.7.4.4. maddesindeki malın evsaf ve durumu ile ilgili olarak idare kanalıyla yapılan ikinci inceleme neticesinde tanzim edilen durum tespit tutanağı ve raporları ile bu raporlar sonucunda verilen kararlara karşı davacının herhangi bir itirazda bulunmaksızın kabul edeceği yönündeki hüküm gereğince davacının itiraz hakkının bulunmadığı, sözleşmenin 16.7.4.1 maddesi uyarınca garanti süresi içerisinde tespit edilecek her türlü bozulma, evsafını kaybetme ve her türlü ayıba karşı garanti verildiği, ayrıca dava dosyasında keşif yapılarak usulen numune alındığı, davacının numuneye itiraz ettiği, ne var ki alınan numunelerin delil tespiti usulüne uygun şekilde mahkeme nezaretinde alındığı, her ne kadar davacı kömürün davalı tarafından uygun şartlarda muhafaza edilmemesi nedeniyle davalının kusurlu olduğunu iddia etmiş ise de, kömürün kül değeri ve kükürt miktarının kömürün depolanmasından etkilenmeyeceği, bilirkişi raporunun ayrıntılı ve denetime elverişli olduğu, davacı şirket tarafından teslim edilen kömürlerin sözleşme ve şartnameye uygun olmadığı, davalının sözleşme ve yönergeye uygun hareket ettiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdigi sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmistir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; taraflar arasındaki mal alım sözleşmesine konu kömürlerin sözleşme ve eklerine uygun nitelik taşıyıp taşımadığı, buna göre sözleşmenin feshedilip edilemeyeceğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ayıptan sorumluluk hükümlerini içeren 219 uncu maddesinde; “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur.
Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” hükmü düzenlenmiştir.

2. Aynı Kanun’un 227 nci maddesine göre; Alıcı, satılan malın ayıbının bulunması halinde satılanı redde hazır olduğunu beyanla sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme hakları mevcuttur. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satım sözleşmesinden dönme beyanı, bozucu yenilik doğuran bir hak niteliğinde olup, bir irade açıklaması olarak, satıcıya vardığı anda hükümlerini doğurur ve sözleşmeyi geçmişe etkili olarak ortadan kaldırır.

3. Değerlendirme
1. Somut olayda; taraflar arasında düzenlenen sözleşme kapsamında; garanti süresi içerisinde tespit edilecek her türlü bozulma, evsafını kaybetme ve her türlü ayıp, eksiklik gibi unsurlara karşı ve malzemelerin teknik şartnamelerinde belirtilen ilgili hususlarının garanti kapsamında olacağı kararlaştırılmıştır.

2. Yargılama sırasında alınan maden bilirkişi raporlarında kömürlerin usulüne uygun muhafaza edildiği, analiz raporunda ise kömürlerin toplam kükürt, kül oranı ve alt ısıl değerlerinin, şartnamede belirtilen özellikte olmadıkları tespit edilmiştir.

3. Temyizen incelenen kararda, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre dava konusu kömürler şartnamede belirtilen niteliklere haiz olmadığından davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davacının temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.