Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/1517 E. 2023/1455 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1517
KARAR NO : 2023/1455
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/296 E., 2021/511 K.
DAVA TARİHİ : 14.01.2013
KARAR : Davanın kabulü
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı vekili

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı, … Eczanesi’nin sahibi olduğunu, davalı ile arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2012 yılı protokolünün 5.3.14. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle sözleşmesinin 3 ay süreyle feshedildiğini, oysa reçete toplatmadığını ve hiç kimseden kendisine reçete yönlendirilmesi yapılmasını talep etmediğini belirterek, sözleşmesinin 3 ay süre ile feshine ilişkin işlem ile toplam 20.090,03 TL reçete bedelinin mahsup işleminin iptalini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı, davaya konu kurum işleminin yasal mevzuat ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemece 10.02.2015 tarihli ve 2013/27 E., 2015/66 K. sayılı karar ile; davanın reddine karar verilmiştir.

IV.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 05.02.2019 tarihli ve 2016/4688 E., 2019/1274 K. sayılı ilamıyla; “…. mahkemece, gerek 6197 sayılı kanununun gerekse 2016 protokolünün anılan hükümlerinin değerlendirmesi gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davaya konu 2012 protokolünün 5.3.14. maddesinin 01.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 protokolü ile yürürlükten kaldırıldığı ve 2016 yılı protokolünü imzalayan davacının bu protokolün uygulanması için davalı kuruma başvurduğu, yapılan işlemlerin hukuki dayanağı kalmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 01.12.2022 tarihli ve 2022/7101 E., 2022/9096 K. sayılı ilamıyla; “1- Dosyadaki yazılara, mahkemece bozmaya uyulmuş olmasına ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-…. somut uyuşmazlıkta eczacının hasta yönlendirmesi yapması eylemine 2016 protokolünde artık cezai işlem uygulanması öngörülmemektedir. Hal böyle olunca Kurumun 2012 yılı protokolünün 5.3.14. maddesini uyguladığı reçetelerin bedellerini eczacıdan geri isteme hakkı yoktur. Fakat dava konusu yapılan 20.090,03 TL reçete bedeli mahsubu işlemi davacının sadece yönlendirme eylemi nedeniyle uygulanmamıştır. Davacı hakkında 2012 protokolünün 5.3.2, 5.3.5, 5.3.6 ve 5.3.14 maddelerini ihlal ettiği gerekçesiyle birden fazla cezai işlem tesis edilmiştir. Tüm bu cezai şart maddeleri nedeniyle de toplam 20.090,03 TL reçete bedelinin davacıdan tahsiline karar verilmiştir. Bu nedenle mahkemece; Kurumun davacıya gönderdiği 30.11.2012 tarihli cezai işlem tutanağının ekinde yer alan, hangi reçete için hangi cezai işlemlerin uygulandığını gösteren listeye göre, aynı reçete için birden fazla cezai işlem maddesi uygulanmış ise bu husus da dikkate alınarak, sadece uyuşmazlık konusu 2012 protokolünün 5.3.14. maddesinin uygulandığı reçete bedelleri toplamı belirlenerek, bu miktar yönünden reçete bedellerine ilişkin davacı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur

B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı vekili; Ceylan Eczanesi ile ilgili olarak iletilen şikayet dilekçelerine istinaden yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 25.04.2012 tarihli rapordaki tespitlere istinaden; toplam 59 adet reçete ile ilgili olarak 1 adet reçete arkasında yer alan imzanın reçete sahibine veya ilaçların teslim edildiği yakınına ait olmadığı, hasta veya hasta yakınına teslim edilmeyen ilaçlara ait fiyat küpürlerinin yer aldığı 1 adet reçetenin kuruma fatura edildiği, 49 adet reçetede alınması gereken ilaç katılım payları ve poliklinik muayene katılım paylarının tahsil edilmediği ve 12 reçete ile ilgili olarak doktorlarla işbirliği yapılarak (yönlendirme) reçete karşılandığı (bazı reçetelerde hem reçete arkası imza hem teslim edilmeyen ilaç hem yönlendirme/işbirliği tespiti hem de katılım payı alınmadığı yönünde tespit olduğu) tespit edildiğinden kurumca bahsi geçen işlemlerin gerçekleştirildiğini, yasal mevzuat hükümlerinin uygulandığını, sair temyiz itirazlarının reddine ilişkin kısım yönünden bozma ilamının hukuka ve usule aykırı olduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin 2012 yılı Protokolünün 5.3.14, 5.3.6, 5.3.5, 5.3.2 ve 4.3.6 maddeleri dayanak gösterilerek tesis edilen sözleşmenin feshi ve reçete bedellerinin tahsiline yönelik kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1086 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 440 ıncı maddesi; ”I.Yargıtay kararlarına karşı tefhim veya tebliğden itibaren 15 gün içinde aşağıdaki sebeplerden dolayı karar düzeltilmesi istenebilir: 1- Temyiz dilekçesi ve kanuni süresi içinde verilmiş olması şartıyla, karşı tarafın cevap dilekçesinde ileri sürülüp hükme etkisi olan itirazların kısmen veya tamamen cevapsız bırakılmış olması, 2- Yargıtay kararında birbirine aykırı fıkralar bulunması, 3- Yargıtay incelemesi sırasında hükmün esasını etkileyen belgelerde bir hile veya sahteliğin ortaya çıkması, 4-Yargıtay kararının usul ve kanuna aykırı bulunması” şeklindedir.

3. Değerlendirme
Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında açıklanan gerekçelere göre düzeltme dileğinde ileri sürülen sebeplerin 1086 Sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığı, davaya konu 2012 protokolünün 5.3.14 maddesinin 01.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 protokolü ile yürürlükten kaldırıldığı anlaşıldığından sair temyiz nedenlerinin reddine karar verilmesinin ve Dairece verilen bozma kararının yerinde olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin karar düzeltme talebinin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyen davalıya yükletilmesine,

16.05.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.