Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/1469 E. 2023/1308 K. 04.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1469
KARAR NO : 2023/1308
KARAR TARİHİ : 04.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/304 E., 2022/538 K.
DAVA TARİHİ :13.02.2015
KARAR : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/497 E.- 2019/629 K.

Taraflar arasındaki adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın asli müdahil tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asli müdahil talebinde bulunan tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Davacı; davalı şirket aleyhine başlattığı ilamsız icra takibinin kesinleştiğini, davalı şirket ile diğer davalı arasında il özel idaresi tarafından ihaleye çıkartılan “yağmurlama sulama tesisi” işi nedeniyle adi ortaklık kurulduğunu, adi ortaklıktaki davalı şirkete ait kâr payının ve tasfiye edilmesi halinde tasfiye payının haczedildiğini, ortaklığın feshi ve tasfiyesi davası açmak üzere icra hukuk mahkemesinden yetki aldıklarını ileri sürerek; ortakların kâr payı ve tasfiye payları ile alacaklı olduğu miktarların bilirkişi aracılığıyla tayin ve tespit edilmesi ve ortaklığın fesih ve tasfiyesine, ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verildikten sonra davalı borçlu … İnşaat Nakliyat Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin tasfiye payının icra dosyasından paylaştırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Asli müdahale talebinde bulunan; mahkemece verilecek kararın doğrudan kendisini etkileyecek nitelikte olduğunu, adi ortaklığın fesih ve tasfiye edilmesini ve ortaklıktaki ortakların kâr payı ve tasfiye payları ile alacaklı oldukları miktarların tespit edilmesini talep ettiğinden, “davacı yanında” davaya “asli müdahil” olarak kabulünü talep ettiğini, davalı … İnşaat Nakliyat Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti.den olan alacağını tahsil edebilmek amacıyla şirket aleyhine Konya 8. İcra Müdürlüğünün 2014/11408 E. ve Konya 14. İcra Müdürlüğünün 2015/7 E. sayılı dosyaları üzerinden iki ayrı icra takibi yaptığını, her iki icra takibinin kesinleştiğini, adi ortaklıktaki borçlu … İnşaat Nakliyat Madencilik San. ve Tic Ltd. Şti.’nin kâr payına ve tasfiye edilmesi halinde doğacak tasfiye payına, İcra İflas Kanunu’nun 89 uncu maddesine göre düzenlenen birinci haciz ihbarnamesi tebliğ edilmek suretiyle lehine haciz konulduğunu ve alacaklısı olduğu her iki icra takip dosyasından İcra İflas Kanunu’nun 120 nci maddesi gereğince, adi ortaklığın feshedilmesi ve tasfiye edilmesi yönünde dava açmak üzere yetki aldıklarını ileri sürerek; davacı yanında davaya asli müdahil talebinin kabulü ile her bir ortağın ortaklıktaki kâr paylarının ve tasfiye payları ile alacaklı oldukları miktarların tespitine, adı geçen adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, borçlu ortak … İnşaat Nakliyat Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti’nin, ortaklıktaki kâr payı ve tasfiye payı ile alacaklı oldukları miktarların, alacaklı olduğu Konya 8. İcra Müdürlüğünün 2014/11408 E. ve Konya 14. İcra Müdürlüğünün 2015/ 7 E. sayılı icra takip dosyalarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı …; adi ortaklığın ortaklardan birinin alacaklısının ortaklığın feshini isteyebileceğine ilişkin düzenlemenin bulunmadığını, adi ortaklığın devam ettiğini, tasfiye sürecinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı …; davacının hukuki yararının bulunmadığını, adi ortaklığın işin bitmesiyle kendiliğinden son bulacağını, yapım işinin halen devam ettiğini, adi ortaklık tasfiye sürecinde olmadığından kanunda tahdidi olarak sayılan sona erme sebeplerini gerçekleştirmediğini, icra hukuk mahkemelerinde görülen davaların bekletici mesele yapılmasını gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; adi ortaklığın tarafları olan davalıların oybirliği ile 15.05.2018 tarihinde adi ortaklığı tasfiye ettikleri, adi ortaklığın tasfiye işlemi ile ilgili tutanak aslının Mahkemeye sunulduğu, davalıların yaptığı tasfiye işleminin bilirkişiye denetlettirildiği, tasfiye işleminde davacının veya üçüncü kişilerin aleyhine yada zararına bir durumun kasten oluşturulmadığı ve yapılan tasfiye işleminin usul ve yasaya uygun olduğu, adi ortaklığın tasfiyesi yargılama sırasında tamamen gerçekleştirildiği gerekçesiyle; davacının yetkiye dayalı olarak açtığı adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasının kabulü ile davalılar … İnşaat Nakliyat Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti. ve … arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, tasfiye yargılama aşamasında gerçekleştirildiğinden tasfiye memuru atanmasına yer ve gerek olmadığına, davalı … İnşaat Nakliyat Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti.nin tasfiye payına herhangi bir para düşmediğinden icra dosyası üzerinden paylaştırma yapılması talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde asli müdahil istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Asli müdahil vekili; davalı … İnşaat Nakliyat Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti.’den olan alacağını tahsil edebilmek amacıyla şirket aleyhine iki ayrı icra takibi yaptıklarını, icra takiplerinin kesinleştiğini, bunun üzerine adi ortaklıktaki borçlu şirketin kâr payına ve tasfiye edilmesi halinde doğacak tasfiye payına İcra İflas Kanunu’nun 89 uncu maddesine göre düzenlenen birinci haciz ihbarnamesi tebliğ edilmek suretiyle lehine haciz konulduğunu, her iki icra dosyasında dava açmak üzere yetki verildiğini, görevsizlik kararı veren asliye hukuk mahkemesinin gerekçeli kararında asli müdahillik için gerekli harçların ödendiği ve “asli müdahillik” sıfatının kazanıldığının açıkça belirtildiği, bu nedenle ticaret mahkemesince asli müdahillik talebinin reddine karar verilmesinin yanlış olduğunu, davacının iddia ettiği ve yargılamaya konu edilen adi ortaklığın feshine ve tasfiyesine yönelik haklar üzerinde, daha doğrusu adi ortaklığın tasfiyesi sonucu dağıtılacak bedeller üzerinde, haciz sahibi olan asli müdahilinde hakkının bulunduğunu adi ortaklığın feshine ve tasfiyesine ilişkin ayrı bir dava açarak davaların birleştirilmesini talep etmek yerine bir başka alacaklının, aynı nitelikteki taleplerle açtığı davaya, gerekli harçları ödeyip Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 65 inci maddesi uyarınca asli müdahil olmak arasında, usul hukuku bakımından herhangi bir fark olmadığını, Mahkemece “…. İnşaat Nakliyat Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti.nin tasfiye payına herhangi bir para düşmediğinden icra dosyası üzerinden paylaştırma yapılması talebinin reddine…” karar verilmekle, icra dosyasına haciz yoluyla gelen paranın üzerindeki hacizlerin bertaraf edildiğini, Mahkemenin hem asli müdahilliğini kaldırmak suretiyle davadan çıkardığını, hem de lehine haczedilen parayı hacizleri dikkate almaksızın borçlu şirkete iade edilmesini sağlayacak şekilde hüküm tesis ettiğini, davacı ile aynı durumda iken asli müdahilliğin neden kaldırıldığını, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 65 inci maddesindeki hangi şartın somut olayda olmadığını, lehine konulan haczin nasıl kaldırıldığını, icra dosyasındaki paranın ne olacağını, icra dosyasındaki para üzerindeki haczi sebebiyle icra dairesi tarafından sıra cetveli ve derece kararı yapılması ve sıra cetveline itiraza yönelik hakların nasıl ve neye göre yok edildiğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yargılama sırasında dava dışı … vekilinin 12.06.2015 tarihli dilekçesi ile asli müdahale talebinde bulunduğu, Mahkemenin 22.01.2018 tarihli ara kararı ile asli müdahale talebinin reddine karar verildiği, asli müdahalenin düzenlendiği 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 65 inci maddesinde; “(1)Bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişi, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabilir. (2)Asli müdahale davası ile asıl yargılama birlikte yürütülür ve karara bağlanır.” şeklinde düzenlendiği, asli müdahale davası açan kişinin bu dava için ayrı bir harç ödemesi gerektiği, asli müdahale davasının ilk davadan bağımsız ayrı bir dava olduğu, eldeki davada Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 65 inci maddesinde ifadesini bulan asli müdahilliğin şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle; Mahkemece dava dışı …’ın asli müdahale talebinin reddine ilişkin olarak kurulan 22.01.2018 tarihli ara kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, asli müdahale talebinde bulunan vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asli müdahil temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Asli müdahil vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar ederek, asli müdahillik talebi üzerine yatırılması gereken harçların eksik veya hiç yatırılmadığı kabul edilse bile İlk Derece Mahkemesinin, asli müdahillik talebinde bulunan tarafa harcı yatırması konusunda ara kararı kurması, ara kararında belirtilecek harcın ödenmemesi halinde “harcın ödenmediğinden bahisle” talebi reddetmesi, harç ödenir ise “talebin esası hakkında” olumlu veya olumsuz bir karar vermesi gerekirken, “davanın niteliği ve adı geçenin talebinin niteliği” gerekçe gösterilerek asli müdahillik talebinin esası hakkında ara karar tesis edilmesinin doğru olmadığını, görevsizlik kararı üzerine görevli mahkemeye gönderilen dava, görevli mahkemede açılmış “yeni bir dava” olmayıp, görevsiz mahkemede açılan davanın devamı niteliğinde olan bir dava olduğu, görevsiz mahkemeye harç yatırıldıktan sonra, görevsizlik kararı üzerine dosyanın gönderildiği görevli mahkemeye de (ikinci kez) harç yatırılması gerekmeyeceğini ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, adi ortaklıkta ortağın alacaklısının alacağının tahsili için ortaklığın feshi ve tasfiyesi talebi ile ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verildikten sonra davalı borçlu … şirketinin tasfiye payının icra dosyasından paylaştırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 65 inci maddesine göre;
(1) Bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişi, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabilir.
(2) Asli müdahale davası ile asıl yargılama birlikte yürütülür ve karara bağlanır.

3. Değerlendirme
1. Davacı, Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı dava ile davalı şirket aleyhine ilamsız icra takibi başlattığını, takibin kesinleştiğini, davalılar arasında İl Özel İdaresi tarafından ihaleye çıkartılan “yağmurlama sulama tesisi” işi nedeniyle adi ortaklık kurulduğunu, ortaklığın feshi ve tasfiyesi davası açmak üzere icra hukuk mahkemesinden dava açmak üzere aldıkları yetki uyarınca ortaklığın fesih ve tasfiyesine, ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verildikten sonra davalı borçlu şirketin tasfiye payının icra dosyasından paylaştırılmasına karar verilmesini talep ettiği, 12.06.2015 tarihinde dava dışı … vekilinin asli müdahale talebinde bulunduğu görülmüştür.
2. Davanın açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesince yargılama esnasında asli müdahillik talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmediği halde davanın reddine dair Mahkemenin gerekçeli kararında “Asli Müdahale talep eden …’dan eksik harcı tamamlaması istenmiş ve böylece asli müdahil sıfatını kazanmıştır.” şeklinde yazıldığı, kararın istinaf edildiği, Bölge Adliye Mahkemesince yargılamanın Ticaret Mahkemesinde yapılması gerektiği gerekçesiyle kararın kaldırıldığı, yargılamaya Ticaret Mahkemesinde devam edildiği, Ticaret Mahkemesinin 22.01.2018 tarihli duruşmasında … vekilinin feri müdahale talebi olmadığından davanın ve talebin niteliği gereği davaya asli müdahillik usulen mümkün olmadığından adı geçenin asli müdahale talebinin reddine karar verilerek yargılamaya devam edildiği ve yargılama sonunda Mahkemece adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasının kabulü ile davalı … İnşaat Nakliyat Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti.nin tasfiye payına herhangi bir para düşmediğinden icra dosyası üzerinden paylaştırma yapılması talebinin reddine karar verildiği,
kararın asli müdahil tarafından istinaf edildiği, asli müdahahilliğin şartları gerçekleşmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddi üzerine asli müdahale talep eden tarafından kararın temyiz edildiği, Dairemizin 21.12.2022 tarihli geri çevirme kararı ile asli müdahale talebinde bulunanın, yargılama harçlarını yatırmadığı belirlenmiştir.

3. Bu durumda, 6100 sayılı Kanun’un 65 inci maddesi gereğince usulüne uygun asli müdahale talebinde bulunulmadığına göre, asli müdahale talep eden vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.