Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/1444 E. 2023/3061 K. 02.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1444
KARAR NO : 2023/3061
KARAR TARİHİ : 02.11.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2492 E., 2022/1668 K.
DAVA TARİHİ : 26.03.2021
SAYISI : 2021/198 E., 2022/248 K.

Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurularak konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin dava konusu taşınmazı 26.11.2020 tarihinde dava dışı şahıstan satın aldığını, taşınmazı devraldığında … aboneliğinin eski malik döneminde kiracı olan şahıs adına kayıtlı olduğunu, 20.02.2021 tarihinde müvekkilinin davalı şirketten eski kiracı üzerine kayıtlı olan aboneliğin kendisine devredilmesini talep ettiğini, davalı şirketin bu talebi önceki abonenin borcu olduğu gerekçesiyle reddettiğini, önceki abonenin borçlarından müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile dava konusu aboneliğim eski borçlarından davacının sorumlu olmadığının tespitine ve abonelik sözleşmesinin davacıya devrine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacı ile dava dışı eski kiracı arasında muvazaalı bir ilişki olduğunu, abonelik başvurusunda bulunan davacının aboneliğe ait kullanım ve tüketim bedelinin mevcut abone tarafından gerçekleştiğini açık bir şekilde ispat edecek belge ve delil sunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu tesisatın bulunduğu yerin mülk sahibinin davacı olduğu, taşınmazın önceki malikinin dava dışı … olduğu, …’in malik olduğu dönemde taşınmazda kiracı olarak dava dışı … ikamet ettiği ve … aboneliğinin bu şahıs adına tesis edilmiş olduğu, tüketim bedellerinin abone tarafından ödenmediği, davacının ise borcu ödenmemiş olan tesisata ilişkin abonelik tesis edilmesini talep ettiği, kolluk araştırması ile söz konusu tesisatın bulunduğu yerin yaklaşık 15 ay önce davacı tarafından satın alındığı ve belirtilen ikamette halihazırda dava dışı … adlı şahsın ve ailesinin oturduğunun tespit edildiği, belediyeye yazılan müzekkereye verilen cevapta ise, dava konusu meskenin bulunduğu yerin su aboneliğinin 05.02.2021 tarihinden itibaren dava dışı … adlı şahıs adına olduğunun bildirildiği, abonelik talebinde bulunma hakkının taşınmazı kullanana ait olup taşınmazın maliki olsa dahi taşınmazı kullanmayan şahsın abonelik tesis edilmesini talep etme hakkı bulunmadığı, abonelik sözleşmenin kurulmasını talep etme hakkının taşınmazda kiracı olan şahsa ait olduğu, davacının fiilen kullanmadığı taşınmaz için kendi adına … aboneliği tesis edilmesini talep etmesinde ve bu davayı açmasında hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle; dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; müvekkilinin dava konusu taşınmazı 26.11.2020 tarihinde dava dışı … adlı şahıstan satın aldığını, konutun eski kiracısına ait abone borcu olduğu gerekçesiyle müvekkilinin talebi haksız şekilde reddedildiğinden bu davayı açtıklarını, dava konusu taşınmazı satın aldıktan sonra evin tamir bakım ve diğer işlemlerini yapmak istediğini ancak eve … bağlanmamasından dolayı müvekkilinin mağdur olduğunu, davalının kusuru sebebiyle açılan dava devam ederken davaya konu taşınmazın kiraya verildiğini, bu sebeple de davanın dava şartı yokluğundan reddedildiğini, yargılama sürecinde davanın konusu ortadan kalkmış olduğundan davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğini, karşı taraf lehine hükmedilen vekalet ücretinden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir edilmesi gerektiğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava tarihinde yürürlükte olan 30.05.2018 tarihli … Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin ‘Perakende Satış Sözleşmesi’ başlıklı 21 ve devamı maddelerinde, perakende satış sözleşmesi başvurusu, kapsamı, sözleşmenin imzalanması, sözleşmenin taraflarının hak ve yükümlülükleri ile sözleşmenin süresi, sona ermesinin düzenlendiği, anılan Yönetmelik hükümleri gözönünde bulundurulduğunda, abonelik başvurusu hakkının, söz konusu kullanım yerini kullanma hakkına sahip kişiye ait olup, somut olayda, taşınmazın hali hazırda davacı adına tapuya kayıtlı olduğu, uyuşmazlığın, davanın açıldığı tarih itibarı ile davacının dava açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı, davacının dava tarihi itibarı ile mülkiyet hakkı sahibi olması nedeniyle kullanım hakkına sahip olduğunun kabulü gerekirken davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, davacının aşamalardaki beyanı ve istinaf dilekçesi birlikte değerlendirildiğinde; konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davacının dava açmakta haklı bulunması nedeniyle yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; husumet ve hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerektiğini, dosyadaki belge ve kayıtlar incelendiğinde davacı dışında dava konusu adresin başkası tarafından davanın açıldığı tarihten daha önceki bir tarihte kullanılmaya başlandığının açık olduğunu, bu durumun dava konusu yerin dava tarihi öncesinde davacı kullanımında olmadığını gösterdiğini, davacının mülk sahibi olmasının hukuki yararı tek başına sağlamayacağını, talep konusu yerin fiili kullanıcısı da olması gerektiğini, abone ve davacının ilişkisinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, … aboneliği sözleşmesi kurulması talebinin reddi suretiyle yaratılan muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) “İspat yükü” başlıklı 190 ıncı maddesinde; “1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denilmiştir.

2. 6100 sayılı Kanun’un “Esastan sonuçlanamayan davada yargılama gideri” kenar başlıklı 331 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
” Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.”

3. Dava tarihinde yürürlükte olan … Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin ‘‘Perakende Satış Sözleşmesi’’ başlıklı ikinci bölümünün 21 ve devamı maddelerinde, perakende satış sözleşmesi başvurusu, kapsamı, sözleşmenin imzalanması, sözleşmenin taraflarının hak ve yükümlülükleri ile sözleşmenin süresi, sona ermesi düzenlenmiştir.
Anılan yönetmeliğin ‘Sözleşmenin süresi ve sona erme’ kenar başlıklı 24 üncü maddesinin beşinci fıkrası şöyledir:
(5) Bir önceki tüketicinin perakende satış sözleşmesini sonlandırmadan veya sonlandırarak ayrılması ve farklı bir gerçek veya tüzel kişinin, aynı kullanım yeri için yeni bir perakende satış sözleşmesi ya da ikili anlaşma başvurusunda bulunması halinde görevli tedarik şirketi tarafından;
a) Önceki tüketicinin ödenmemiş borçlarının bulunması halinde, söz konusu borçlar, ilgili tüketicinin güvence bedelinden düşülmek suretiyle karşılanır ve ilgili sözleşme sona erdirilir.
b) Güvence bedelinin ödenmemiş borçları karşılamaması halinde, (a) bendi kapsamında işlem yapılır ve kalan borç önceki tüketiciden tahsil edilir.
c) Bu Yönetmelik hükümleri uyarınca gerekli olan bilgi ve belgelerin sunulması kaydıyla, yeni başvuru sahibiyle perakende satış sözleşmesi düzenlenir.
(6) Beşinci fıkra kapsamında, bir önceki tüketicinin perakende satış sözleşmesini sonlandırmadan kullanım yerinden ayrılması halinde, görevli tedarik şirketi, yeni başvuru sahibinden söz konusu kullanım yerinin kullanım hakkına sahip olduğunu belgelemesini ister.

3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, dava tarihinde yürürlükte olan Yönetmelik hükümleri nazara alındığında abonelik başvurusu hakkının, söz konusu kullanım yerini kullanma hakkına sahip kişiye ait olduğu, dava konusu taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğu, davacı ile dava dışı kiracı arasındaki muvazaa olgusunun davalı tarafça dosya kapsamındaki delillerle ispat edilemediği anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.