Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/1251 E. 2023/3057 K. 02.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1251
KARAR NO : 2023/3057
KARAR TARİHİ : 02.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/155 E., 2022/651 K.
DAVA TARİHİ : 17.08.2007

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili; davalılardan …’ın AN …-5 no.lu sözleşme ile abonesi olduğunu, davalı şirketin de fiili kullanıcı olup Şehir ve Kasabalarda Abonelere Su Satış Nizamnamesi ve Tarifeler Yönetmeliğine göre dava konusu borçtan sorumlu olduğunu, davalıların 13.08.2007 günü itibariyle 11.80 TL tahakkuksuz, 20.260,39 TL gecikme cezası, 39.427,84 TL su bedeli ve 7,00 TL açma kapama bedeli olmak üzere toplam 59.707,03 TL borcunun bulunduğunu, davalıların sarf ettikleri suyun bedelini herhangi bir neden göstermeden ödemedikleri gibi bu amaçla başlatılan takibe itiraz ettiklerini ileri sürerek takibe vaki itirazların iptali ile lehine inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı şirket; icra takibine konu edildiği gibi bir borcu olmadığını, gönderilen faturaların tamamının gününde ödendiğini, 1993 yılından başlamak suretiyle böyle bir borç çıkarılmasının yasal olarak mümkün olmadığını, su sayacına müdahale olduğu şeklindeki iddianın doğru olmadığını, kendileri tarafından su sayacına herhangi bir müdahale olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı …, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 08.03.2011 tarihli ve 2007/491 E., 2011/147 K sayılı kararıyla; davalının itirazının 3.956.59 TL üzerinden iptaline, asıl alacak olan 3.509,45 TL hakkında takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi sureti ile takibin devamına, fazlaya ilişkin isteğin reddine, yargılama gerektiğinden tazminat tayinine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalılardan şirket vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 27.06.2012 tarihli ve 2012/3888 E., 2012/10671 K. sayılı ilamıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli olmadığı, davacı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz ettiği, temyizinde de bilirkişi raporunda 28.05.2002-07.06.2005 tarihleri arasında kullanılan su bedelinin dikkate alınmadan hesaplama yapıldığını belirttiği, bu durumda Mahkemece, davacı vekilinin bu yönlere ilişkin itirazları da değerlendirilmek üzere dosyadaki belgeler ve davacı kayıtları üzerinde yeniden uzman bilirkişiye inceleme yaptırılarak ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 12.12.2013 tarihli ve 2013/618 E., 2018/525 K. sayılı kararla; davanın kısmen kabulüne, davacının takibe vaki itirazın kısmen iptaline, davalılar yönünden takibin 6.391,59 TL alacak üzerinden devamına, 5.603,80 TL yönünden icra takibinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 05.12.2018 tarihli ve 2017/442 E., 2018/12361 K. sayılı ilamla; “….Bozma ilamından sonra Mahkemece yeniden yapılan yargılama sırasında alınan ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna bakıldığında işbu raporda; ‘’Bilirkişi . … imzalı raporların dosyadaki belgelere dayanarak hazırlanmış olduğu ve bu raporlardaki görüş ve kanaatlere katıldıkları, bu nedenle bu raporda tekrar olmaması için detaylı hesap özetine yer verilmediğinin’’ belirtildiği görülmektedir. Bu şekilde hazırlanan bilirkişi raporunun bozma ilamına uygun olmadığı, yine Yargıtay denetimine elverişli görülmeyen önceki bilirkişi raporları esas alınarak hazırlanan bilirkişi raporunun hükme esas alındığı anlaşılmaktadır.
O halde Mahkemece yapılacak …; Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 27.06.2012 tarih, 2012/3888 E.- 10671 K. sayılı ilamında belirtiği üzere, dosyadaki belgeler ve davacı kayıtları üzerinde yeniden uzman bilirkişiye inceleme yaptırılarak ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesidir.” gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; çelişkinin giderilmesi için alınan bilirkişi heyetinin raporu esas alınarak, davanın kısmen kabulü ile takibin 17.617,03 TL asıl alacak, 1.233,67 TL işlemiş gecikme faiz ve 98,69 TL KDV olmak üzere toplam 18.949,39 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, fazlaya dair istemin ve icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, borcun eksik hesaplandığını, sözleşmeye ait 853831, 789212, 989696 seri numaralı sayaçlardan su kullanım olmasına rağmen 98696 seri numaralı sayacın ihtilaflı bir dönemdeki averajının 9,21 m³ olduğunu beyan ederek 853831 ve 789212 numaralı sayaçların averajının 1,83 m³/gün olarak hesaplanması gerektiği yönünde görüş bildirildiğini, 98696 numaralı sayaç tüketimleri bilirkişi tarafından ihtilaflı dönem olarak beyan edilse de bu dönem tüketimlerde herhangi bir ihtilaf söz konusu olmadığını, önceki sayaçlara müdahale edildiği için 98696 nolu sayaç takıldıktan sonra sürekli takip altında tutulduğunu ve sayaç rekordan sökülmesine engel olmak için sayaç rekorlarına emniyet mührü takılarak mühürlendiğini, ihtilaflı dönem olarak tabir edilen tarihlerde sürekli takip ve kontrol yapıldığı için abone tarafından sayaca müdahale edemediğini, işyerinin mahiyeti, üretilen ürünlerde kullanılan su miktarı, üretilen ürün miktarı, çalışan sayısı dikkate alınarak yeniden tahakkuk yapıldığını ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eksik tüketim bedelinin tahsiline yönelik başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İSKİ Tarifeler Yönetmeliği

3. Değerlendirme
Mahkemece uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda sayaç tüketimlerinin belirlendiği anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.