Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/1165 E. 2023/1452 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1165
KARAR NO : 2023/1452
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/105 E., 2020/229 K.
DAVA TARİHİ : 31.03.2015 (asıl dava) – 15.01.2020 (birleşen dava)
KARAR : Asıl ve birleşen davanın kabulü
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı vekili

Taraflar arasında birleştirilerek görülen alacak davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının asıl dava yönünden onanmasına, birleşen dava yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Asıl davada davacı, davalı kulüp ile arasında 2014-2015 basketbol sezonu için yaptıkları sözleşmeye göre, 10.08.2014 tarihinden 10.05.2015 tarihine kadar vadelendirilmiş toplam 264.000,00 TL ücret alacağının keşide edilen ihtarname ile muaccel hale geldiğini, ancak davalı kulüp tarafından ödenmediğini ileri sürerek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini istemiştir.

2. Birleşen davada davacı, davalı kulüp ile arasında 2014-2015 basketbol sezonu için yaptıkları sözleşmeye göre muaccel hale gelen 254.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini istemiştir.

II. CEVAP
1. Asıl davada davalı, sözleşmede FİBA Tahkim Kurulu’na ilişkin tahkim şartı bulunduğu için mahkemenin görevsiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Birleşen davada davalı, talep edilen alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemece 08.10.2015 tarih ve 2015/140 E., 2015/373 K. sayılı karar ile davanın tahkime ilişkin davalı tarafın ilk itirazı dikkate alınarak usulden reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 06.02.2019 tarih ve 2016/5227 E., 2019/1333 K. sayılı ilamıyla; “…. somut uyuşmazlık ele alındığında, yukarıda tam haliyle aktarılan tahkim şartının, davacı bakımından tesirsiz veya uygulanmasının imkansız olduğu sonucuna varılmakta olup mahkemece, tahkime yönelik itirazın reddi ile işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının, davalı kulüpte profosyenel basketbolcu olarak 2014-2015 yıllarında hizmet vermek maksadıyla sözleşme imzaladığı, sözleşmede davacıya toplam 264.000,00 TL ödeneceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin bu haliyle geçerli olduğu anlaşıldığından, asıl davada talep edilen 10.000,00 TL’nin 31.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, birleşen dosyada talep edilen 254.000,00 TL’nin 15.01.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 06.10.2022 tarih ve 2022/5870 E. 2022/7423 K. sayılı ilamıyla; “1-Asıl dava yönünden; dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Birleşen dava yönünden; a-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. b-… mahkemece; davalının zamanaşımı savunması ile ilgili yasal düzenleme üzerinde durulup, dava konusu alacak yönünden zamanaşımı süresinin başlayacağı tarihin tespiti ve buna göre iddia konusu alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı yönünden gerekli inceleme yapılarak olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda bir karar verilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur

B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili; yasal süresi içerisinde yapılan bir zamanaşımı itirazı bulunmamakla beraber alacağın zamanaşımına uğramadığını, davanın 31.03.2015 tarihinde zamanaşımı süresi içerisinde açıldığını, asıl dava ve birleşen davanın aynı hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğunu, son ödeme tarihi itibari ile alacağın zamanaşımına uğramadığını, asıl dava ile doğrudan bağlantılı olan ve aynı hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak için açılan birleşen davada öne sürelen zamanaşımı definin yerinde olmadığını ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki sporcu sözleşmesinden kaynaklı ödenmeyen ücret alacağının tahsiline ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Süreler hakkında karar” kenar başlıklı 142 nci maddesi şöyledir:
” (1) Ön inceleme duruşması tamamlandıktan sonra, hakim tahkikata başlamadan önce, hak düşürücü süreler ile zamanaşımı hakkındaki itiraz ve defileri inceleyerek karara bağlar.”

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Ön inceleme ve tahkikat
” kenar başlıklı 320 nci maddesi şöyledir:
“… (2) Daha önce karar verilemeyen hallerde mahkeme, ilk duruşmada dava şartları ve ilk itirazlarla hak düşürücü süre ve zamanaşımı hakkında tarafları dinler; daha sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder. Uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hakim, tarafları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder. Tarafların sulh olup olmadıkları, sulh olmadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanağa yazılır; tutanağın altı hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür. …”

3. Değerlendirme
Düzeltilmesi istenen Yargıtay ilamında açıklanan gerekçelere göre düzeltme dileğinde ileri sürülen sebeplerin 1086 Sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymadığı, davalı tarafından süresi içerisinde ileri sürülen zamanaşımı itirazı konusunda değerlendirme yapılması gerektiğinden Dairece verilen bozma kararının yerinde olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin karar düzeltme talebinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyen davacıya yükletilmesine,

16.05.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.