Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/1138 E. 2023/1449 K. 15.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1138
KARAR NO : 2023/1449
KARAR TARİHİ : 15.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/254 E., 2022/49 K.
DAVA TARİHİ : 11.09.2008
KARAR : Davanın Kabulü
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı vekili

Taraflar arasındaki istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı; maliki bulunduğu 68 ve 74 parsel sayılı taşınmazları takas etme hususunda dava dışı İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile anlaştığını, takas işleminin 68 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı üzerindeki vakıf şerhinin kaldırılması suretiyle gerçekleştirilebileceğinin bildirilmesi üzerine 302.237 TL taviz bedelini 17.04.2008 tarihinde davalı kuruma ödemek zorunda kaldığını, şerhe konu vakfın gayri sahih olması nedeniyle yapılan ödemenin yersiz olduğunu ileri sürerek, 302.237 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı; davaya konu taşınmazın tapu kaydında Sultan Orhan Vakfından mukataalı olduğunun açıkça belirtildiğini, bu nedenle sadece aşar ve rüsümatın vakfedilmiş olduğu hususunun davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, davacının iddiasını ispata yönelik herhangi bir delil de gösteremediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 08.06.2010 tarihli ve 2008/385 E., 2010/268 K. sayılı kararıyla; davaya konu vakfın sahih vakıflardan olduğu, bu nedenle ödenen taviz bedelinin istirdadının istenemeyeceğinin belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece 14.03.2012 tarihli ve 2012/532 E., 2012/6744 K. sayılı ilamıyla kayda işlenen vakfın mukataalı veya icareteynli vakıf olup olmadığının veya miri arazilerde mukataalı hayrata tahsis edilmeyen ile aşar ve rusumu vakfedilen taşınmazlardan bulunup bulunmadığının yöntemince araştırılması gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece; davaya konu vakıf arazisinin taviz bedeline tabi bulunduğu, taşınmazın özel mülk olarak vakfedilmesi ve vakfın sahih bir vakıf olması nedeniyle taviz bedelinin tahsilinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairece verilen 10.02.2021 tarihli ve 2021/190 E., 2021/1186 K. sayılı ilamıyla mahkeme kararı onanmış, onama ilamına karşı, davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenmiştir.

3. Dairece verilen 07.09.2021 tarihli ve 2021/4822 E., 2021/7973 K. sayılı ilamıyla “…Hal böyle olunca, mahkemece; görüşlerine başvurulan bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlarda, davaya konu taşınmazın miri arazi niteliğini taşıdığı ve gayri sahih olarak vakfedilmiş olduğunun belirlendiği, anılan raporlarda hukuk dışında yer verilen özel ve teknik bilgilerinde bilirkişilerin varmış oldukları sonucu teyit ettiği gözetilerek, davaya konu taşınmazın taviz bedeline tabi olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, uyulmasına karar verilen bozma kararında yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiği yönündeki vurgulama gözetilmeyerek, bozma öncesinde oy ve görüş bildiren bilirkişinin yeniden görüşüne başvurulmuş olması ve bu bilirkişinin azlık oyunu içeren kök ve ek raporlar esas alınarak davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması gerekirken, zuhulen onandığı bu defa yapılan yeniden inceleme sonucu anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairece verilen 10.02.2021 tarih ve 2021/190 E., 2021/1186 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve hükmün davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma ilamı doğrultusunda taşınmaz kaydında yer alan şerhe esas vakfın sahih vakıf olduğu, davaya konu taşınmazın miri arazi niteliğini taşıdığı 5737 Sayılı Vakıflar Kanunu’nun 18 inci maddesindeki ifadeyle aşar ve rusumu vakfedilen taşınmazlardan olduğu, tavize tabi olmadığı ve tahsil edilen taviz bedelinin iade edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile Kartal Yukarı mah. 631 ada 68 parsel nolu taşınmaz kaydındaki vakıf şerhinin kaldırılması için davalıya ödenmiş olan 302.237,00 TL taviz bedelinin dava tarihi olan 11.09.2008 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan istirdatı ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 13.12.2020 tarihli ve 2022/7701 E., 2022/9395 K. sayılı kararıyla, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı vekili; dava konusu taşınmaz … Vakfı’ndan mukataalı olduğundan ve sadace aşar ve rüsumu vakfedilen yerlerden olmadığından tahsil edilen taviz bedelinin yasaya uygun olduğunu ileri sürerek, kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tahsil edilen taviz bedelinin iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesinde verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapmak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2. Yargıtay Dairesince bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme
Bozma kararında belirtilen gerektirici sebeplere, Mahkemece uyulan bozma kararında belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verilmiş olmasına, bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davalı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Karar düzeltme talebinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,

15.05.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.