Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2023/106 E. 2023/1627 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/106
KARAR NO : 2023/1627
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1728 E., 2022/1421 K.
DAVA TARİHİ : 20.07.2020
KARAR : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kızıltepe 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/290 E., 2022/6 K.

Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılardan Dicle EDAŞ vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılardan Dicle EDAŞ vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar; Kızıltepe İlçesi Çıplak Köyünde ikamet etmekte olup davalı Dicle EDAŞ’ın mesken abonesi olduklarını, davalı şirketce köylere jeneratör dağıtılıp mazot satılarak köylerin elektrik ihtiyacını bu şekilde sağlamak amacıyla yeni sistem kurulduğunu, bu sistemin yürürlükteki mevzuata aykırı olduğunu, sistemin hayata geçirilmesi için 40 tane köyün elektriği mono faza düşürüldüğünden diğer iki hattan elektrik alan evlerin elektriğinin kesildiğini, ayrıca köyün içme suyu kaynağının üç faz elektrikle çalıştığından dolayı içme suyuna dahi ulaşılamadığını, davalı TEİAŞ’ın kuruluş amacını yerine getirmeyip diğer davalı ile birlikte elektrik kesintisi yoluna gittiği ileri sürülerek; davalı şirketlerin jeneratörle elektrik dağıtım işi yapma şeklinde yarattığı muarazanın önlenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.

II. CEVAP
1. Davalı Dicle EDAŞ; Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nde şirketin elektrik dağıtımını nasıl yapması gerektiğine ilişkin bir düzenleme olmadığını, tarımsal sulamada kaçak elektriğin önüne geçebilmek için jeneratörle enerji verme yoluna gidildiğini, mağduriyete sebebiyet vermemek adına köyde su dağıtımı yapılabilmesi için yakıt ve bakım masrafları da dahil sabit jeneratör hizmeti vermek istediklerini, Dicle Bölgesinde kaçak kullanımın fazla olduğunu, bunun da kamu zararı oluşturduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı TEİAŞ; elektrik aboneliği sözleşmesinin davacılar ile davalı Dicle EDAŞ arasında yapıldığını, abone ilişkisi kapsamında enerji açma ve kapama işlemlerinin münhasıran davalı Dicle EDAŞ tarafından yerine getirildiğini, davacının talepleri elektrik dağıtımına ve bunun kalitesine ilişkin olup, bundan tamamen dağıtım şirketinin sorumlu olduğunu, dağıtım işleminin işleyiş ve aksamasından hiçbir şekilde sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı Dicle EDAŞ tarafından elektrik enerjisinin üç faz ile verilmekte iken tek faza düşürülmesi suretiyle yapılan işlemin yarattığı sonuçlar ile yapılan işlemin dünyada etkisini sürdüren pandemi sürecinde uygulamaya konulması dolaylı olarak köydeki su dağıtımını etkilediği ve salgın hastalık döneminde suya duyulan ihtiyaç da gözetildiğinde hukuka, mevzuata ve abone sözleşmesine uygun olmadığı gerekçesiyle; davanın kabulü ile davalı Dicle EDAŞ tarafından jenaratör ile elektrik dağıtımı yapılmak suretiyle gerçekleştirilen enerji dağıtımının yönetmelik hükümlerine ve abonelik sözleşmesine aykırı olduğunun tespitine, Mardin İli Kızıltepe İlçesi Çıplak Köyüne temin edilen elektrik enerjisinin 3 faz (Trifaze) bağlantısı olarak tesis edilmesi gerekirken elektrik enerjisinin (monofaze) seviyesine düşürülmesi suretiyle oluşan muarazanın menine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan Dicle EDAŞ vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nde şirketin elektrik dağıtımını nasıl yapması gerektiğine ilişkin bir düzenleme olmadığını, tarımsal sulamada kaçak elektriğin önüne geçebilmek için jeneratörle enerji verme yoluna gidildiğini, mağduriyete sebebiyet vermemek adına köyde su dağıtımı yapılabilmesi için yakıt ve bakım masrafları da dahil sabit jeneratör hizmeti vermek istediklerini, Dicle Bölgesinde kaçak kullanımın fazla olduğunu, bunun da kamu zararı oluşturduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun gerçeklikten ve objektif verilerden uzak olduğunu, davaya konu mahallenin beslendiği fiderde tarımsal sulama borcunun çok fazla olmasından kaynaklı monofaz aboneler etkilenmeyecek şekilde trifaz (üç faz) elektrik ile çalışan tarımsal sulama trafoları için şebekede modifikasyon çalışmaları yapıldığını, mevzuat gereğince şirketin kaçak trafoya elektrik vermesi gibi bir yükümlülüğü olmadığını, köy içme sularının MARSU’nun sorumluluğunda olduğunu, köylülerin diğer abonelik bağlantılarından elektrik almaları ve bölgedeki yüksek kaçak enerji kullanılmasından dolayı elektrik akımını güçsüzleştirdiğini, bundan dolayı sürekli elektrik kesintisi olduğunu, elektrik kesintisinin önüne geçebilmek için elektrik tellerinin ve trafoların onarım ve bakımının sürekli olarak yapıldığını, elektrik trafo merkezlerinden elektriğin tamamen kesilmediğini, sadece tri fazdan mono faza düşürüldüğünü, mesken abonelik sözleşmelerinde enerjinin mono fazdan verildiğini, abone sahibi meskeninde güç artırımı talebinde bulunuyorsa Dağıtım Sistemine Bağlantı Anlaşmasının içinde yazılı olan yükümlülükleri(tadilat projesi, dağıtım şirketine enerji müsaderesi, depo fark bedeli, iç tesisat tadilatı ve sayaç değişikliği) yerine getirerek başvuru yapması gerektiğini ancak bu eksiklikler yerine getirildiğinde tri faz verilebileceğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; olası kaçak kullanımların nasıl tespit edileceği ve müeyyidesinin ne olacağının Yönetmelikte belirlendiği, Yönetmelik kapsamında davalının elektrik kesintileri hariç anlaşma koşulları çerçevesinde taahhüt ettiği elektrik enerjisini ve/veya kapasiteyi kesintisiz olarak sağlaması gerektiği açıkça düzenlendiği gerekçesiyle, davalı şirketin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan Dicle EDAŞ temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde sunduğu nedenleri temyiz dilekçesinde de tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muarazanın önlenmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6446 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde; Kanun’un amacı, elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin yapılmasının sağlanması olarak belirtilmiştir.

2. 30 Mayıs 2018 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Tedarikçilerin yükümlülükleri” başlığı altında yer alan 38 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde; tedarikçilerin, elektrik kesintileri hariç anlaşma koşulları çerçevesinde taahhüt ettiği elektrik enerjisi ve/veya kapasiteyi kesintisiz olarak sağlayacağı hüküm altına alınmıştır.

3. Değerlendirme
1. İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerinin karar başlıklarında, davanın Dicle EDAŞ aleyhine açılmış olmasına rağmen davalı olarak Dicle EPSAŞ olarak yazılması mahallinde düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde olduğundan bozma sebebi yapılmamıştır.

2. Tüketiciye kaliteli ve kesintisiz olarak sunulması gereken elektrik enerjisinin, jeneratör sistemi ile sunulmaya çalışılmasının yürürlükteki mevzuata ve abonelik sözleşmesine aykırı olduğunun tespiti ile üç faz bağlantısı olarak temin edilen elektrik enerjisinin tek faz seviyesine
düşürülmesi suretiyle oluşan muarazanın menine karar verilmesi usul ve kanuna uygun bulunduğundan, davalı şirketin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.