Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/8662 E. 2023/1614 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8662
KARAR NO : 2023/1614
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2186 E., 2022/2339 K.
DAVA TARİHİ : 15.03.2022
KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 1. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2022/155 E., 2022/268 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının başvurusunun esastan reddine, davacının başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı vekilince temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı bankadan kullandığı konut kredisinin teminatı olarak, Gaziosmanpaşa, Küçükköy Mah., 5667 ada, 4776 parsel, 2 nolu bağımsız bölüm üzerine, 05.05.2010 tarih ve 6592 yevmiye numarası ile banka lehine 210.000 TL bedelli ipotek tesis ettirdiğini, konut kredisi borcunu yaklaşık 2 yıl önce kapatmış olmasına rağmen, davalı bankanın ipoteğin fekki sürecini başlatmadığını, davalı borç bitince ipoteği fek etmekle yükümlü olduğundan banka lehine tesis edilen 210.000 TL bedelli ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 11.04.2022 tarihinde tapu müdürlüğüne yazı yazılarak davaya konu ipoteğin fek edilmesinin sağlandığını, davacının başvurusu olmadan ipoteğin fek edilmesinin mümkün olmadığını, ayrıca kredinin davacının 210.000 TL’ye kadar doğacak tüm borçları için verilmiş olması nedeniyle de davacının fek talebinde bulunması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava açılmadan önce davacı tarafından ipoteğin fekki için davalı bankaya başvuru yapılmadığından davalı bankanın davanın açılmasına sebebiyet vermediği, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 883 üncü maddesine göre alacak sona erince ipotekli taşınmazın maliki, alacaklıdan ipoteği terkin ettirmesini isteyebileceği, davalı banka lehine üst sınır ipoteği tesis edildiğinden davacı tarafından ipoteğin fekki için davalı bankaya başvuru yapılması gerektiği, dava açıldıktan sonra ipoteğin kaldırılmış olması ve davalının davanın açılmasına sebebiyet vermediği anlaşıldığından dava konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinafa Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu edilen ipoteğin 210.000 TL olduğunu dolayısıyla bu miktar üzerinden davacı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, kredi sözleşmesi için kurulan ipoteğin kaldırılması için tüketicinin yazılı talebinin şart olmadığını beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak vekalet ücretine ilişkin hükmünün düzeltilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın açılmasına davalının sebebiyet vermemiş olması nedeniyle lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davacının borcun bitiminde ipoteğin kaldırılması için talepte bulunması gerektiğini, ipoteğin kendiliğinden kaldırılamayacağını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak vekalet ücretine ilişkin hükmünün düzeltilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taraflar arasındaki sözleşmede borcun bitimi halinde ipoteğin kaldırılması için tüketicinin başvurusunun zorunlu olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmadığı gibi, fek talebinin mutlaka yazılı şekilde yapılması gerektiğini öngören bir yasa hükmü de mevcut olmadığından davalı banka lehine krediye bağlı olarak kurulan ipoteğin kredi borcunun bitmesi halinde tüketicinin başvurusu olmadan kaldırılması gerekeceği anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun reddine, davaya konu edilen ipoteğin ön inceleme tutanağının imzalandığı aşamada fek edildiği, bu aşamada davanın konusuz kalmış olması nedeniyle hesaplanacak olan nispi vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerektiğinden davacının istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul 1. Tüketici Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli, 2022/155 Esas, 2022/268 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ilk derece yargılaması nedeni ile davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T.’nin 6 ncı maddesi gereğince hesap edilen 16.200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yinelemek suretiyle verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının davalı bankadan aldığı konut kredisi nedeniyle taşınmazında tesis edilen ipoteğin kredi borcunun bitmiş olması nedeniyle kaldırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ipoteğin terkinini isteme hakkı başlıklı 883 üncü maddesi şu şekildedir;
“Alacak sona erince ipotekli taşınmazın maliki, alacaklıdan ipoteği terkin ettirmesini isteyebilir.
(Ek fıkra:4/7/2019-7181/19 md.) İpotek süreli olarak kurulmuşsa, sürenin bitiminden itibaren otuz gün içinde ipotekli taşınmaz üzerinde 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 150/c maddesinde belirtilen şerhin konulmaması hâlinde ipotek, malikin talebiyle tapu müdürlüğünce terkin edilir.”

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri başlıklı 331 inci maddesi şu şekildedir.
“(1) Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder…”

3.Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davalı bankanın kredi borcunun bitmiş olmasına rağmen davacının taşınmazındaki ipoteği kaldırmaması nedeniyle davanın açılmasına sebebiyet verdiği anlaşıldığından, dava tarihinden sonra ipoteğin fek edilmesi sonucunda dava konusuz kalmışsa da davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğundan davalının temyiz isteminin reddi ile söz konusu kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle ;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.