Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/8628 E. 2023/1498 K. 17.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8628
KARAR NO : 2023/1498
KARAR TARİHİ : 17.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1846 E., 2022/1924 K.
DAVA TARİHİ : 05.06.2017
KARAR : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/328 E., 2022/280 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı; davalıya 110.000 TL borç para verdiğini, karşılığında davalı tarafça toplam değeri 110.000 TL olan 5 adet senet aldığını, davalının borcunu ödememesi üzerine İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2017/6018 E. sayılı dosyası ile takip başlattığını ancak davalının senetteki imzaların kendisine ait olmadığını iddia ederek takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek, haksız itirazın iptali ile takibin devamını istemiş, yargılama sırasında davasını ıslah ederek; kendisine ait iki adet taşınmazı davalının eşi adına tapuda devrettiğini, karşılığında 300.000 TL lik senet aldığını, ancak senedin bono vasfında olmadığı anlaşılınca bu kez icra takibine konu 5 adet senedin düzenlendiğini, senet altındaki imzaların davalıya ait olduğunu, kendisinin tecrübesizliğinden yararlanıldığını, senetlerin bono vasfına haiz olmadığı için ilamsız icra takibi başlatıldığını açıklayarak itirazın iptali ile takibin devamını, lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı; davacı ile aralarında herhangi bir ticari ilişki veya mal alışverişi bulunmadığını, davalıya borçlu olmadığını, dava konusu senetler üzerinde “malen” kaydının yer aldığını, davacının senedin neden verildiğini ispatlamakla yükümlü olduğunu, imza incelemesi sonucu borçlu olmadığının tespit edileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yapılan inceleme sonucunda senetlerdeki imzanın davalıya ait olduğunun belirlendiği, senetlerde malen kaydının bulunmakta olup davacının eşine taşınmaz satışı yapıldığı gerekçesiyle; davanın kabulü ile itirazın iptaline, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; senetlerdeki imzanın kendisine ait olmasının davacının iddiasını ispatlamaya yeterli olmayacağını, davacı ile aralarında bir borç ilişkisi bulunduğunun ispat edilemediğini, davacının senetleri gayrimenkul satışı karşılığı aldığı iddiasının doğru olmadığını, ayrıca gayrimenkul satış sözleşmesinin tarafı da olmadığını, gayrimenkullerin satış tarihinin 10.08.2016 olduğunu, senetlerin ise satış tarihinden çok sonra düzenlendiğini, hatta kimilerinin tarihsiz olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflarca ileri sürülen delillerin toplanarak usulüne uygun olarak değerlendirilmesine, delillerin değerlendirilmesinin dosya kapsamına uygun bulunmasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi gereği ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.

3. Senede karşı ispat kuralı gereği iddia ancak yazılı delil ile ispat edebilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır. Yazılı delil veya yazılı delil başlangıcı yoksa davanın, ikrar (6100 sayılı Kanun 188 inci madde) yemin (6100 sayılı Kanun 227 nci madde) gibi kesin delillerle de ispat edilmesi olanaklıdır.

4. Kesin delil, yanları ve hakimi bağlayan, bu tip delillerle kanıtlanan olayın hukuksal doğru olarak kabul edilmesi gereken delillerdir. Hakimin kesin delilleri takdir yetkisi yoktur. Bu biçimde ispatlanan hususu doğru kabul etmek zorundadır. Hukukumuzda kesin deliller sınırlı olup bunlar, ikrar, senet, yemin ve kesin hükümdür.

3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.