Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/8556 E. 2023/1311 K. 08.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8556
KARAR NO : 2023/1311
KARAR TARİHİ : 08.05.2023

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/498 E., 2022/1626 K.
DAVA TARİHİ : 22.11.2016
KARAR : Davanın Reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/116 E., 2021/13 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, İlk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; 25.04.2012 tarihinde İnter Motor Tekstil Firması’nın 48 çalışanının KBB ve göğüs hastalıkları branşında, hastanelerinden aldıkları sağlık hizmetinin portör muayenesi olduğu gerekçesi ile 2012 yılı sağlık hizmeti satın alım sözleşmesinin 11.1.16 ncı maddesi uyarınca Kuruma fatura ettikleri 1.073,52 TL hizmet bedelinin yersiz ödeme adı altında hastanelerinin Kurum alacağından tahsil edildiğini ve 288.000 TL cezai şart uygulandığını, hastalara gerçekten tedavi hizmeti verilmiş olduğundan gerçeğe aykırı şekilde fatura ve eki belge düzenlenmediği, ceza uygulanması gerekiyorsa da bunun Kurum tarafından karşılanmayan sağlık hizmetlerinin Kuruma faturalandırılmasına ilişkin sözleşmenin 11.1.10 uncu maddesi olması gerektiğini belirterek 288.000 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; uygulanan Kurum işleminin yerinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre; davacı hastane tarafından yapılan işlemin Cumhurbaşkanlığı Genelgesine ve diğer mevzuat hükümlerine uygun olduğu, davalı kurumun cezai şart uygulamasına ilişkin işleminin yasal dayanaktan yoksun bulunduğu anlaşıldığından, Gaziantep Sağlık Sosyal Güvenlik İl Merkezi’nin davacı hakkında 10.11.2016-15382943 sayılı yazıyla Sut’un 11.1.16 ıncı maddesi gerekçesi ile uyguladığı 288.000 TL cezai işlemin yerinde olmadığı anlaşıldığından açılan davanın kabulü ile davacı tarafın davalı kuruma 288.000 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinafa Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna itirazlarının ve ek rapor ile çelişkilere ilişkin itirazlarının mahkemece değerlendirilmediğini, ifadelerine başvurulan 3 kişinin (…. … ve …) aynı gün aynı işyerinden 24 kişinin aynı doktora neden gittiniz sorusuna kontrol amacı ile gittiklerini ifade ettiklerini, hastanenin ise bu kişilerin tedavileri ile alakalı Medula sistemine giriş olduğu bilgilerde tanı kısmına “akut bronşit” tanısı girdiğinin görüldüğünü, müvekkili kurum raporunda; gerçeğe uygun olmayan faturalama olarak değerlendirilmesinin nedeni hastanenin söz konusu bu 24 kişiyi sanki (fatura incelemesi esnasında durum tespit edilmemesi amacıyla ) gerçekten hastalanarak hastaneye başvurmuş hastalar gibi gösterilmeye çalışıldığını, aynı gün aynı işyerinden 24 kişinin hastalanarak aynı hastaneye başvurmuş olmaları hayatın olağan akışı içerisinde mümkün olmadığını, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporuna, hangi gerekçeyle itibar edildiği açıklanmadan eksik ve yetersiz incelemeyle de karar verildiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini beyanla istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının portör muayene işlemlerini normal muayene olarak göstermek suretiyle davalı Kuruma fatura etmesi nedeniyle davalının yapmış olduğu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; faturaya dayanak belgelerin gerçeğe aykırı düzenlenmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davalının muayenelerin gerçek olduğu hususunda bir itirazının bulunmadığını, İstinaf Mahkemesince neden bilirkişi raporunun aksine karar verildiğinin açıklanmadığını, Borçlar Kanunun 131 inci maddesi gereğince asıl borcun sona ermiş olması nedeniyle müvekkil hastane hakkında cezai şart uygulanamayacağına dair savunmaları yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmadığını ileri sürerek, bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının Kurum mensubu 48 hastaya verdiği sağlık hizmetine ilişkin Kuruma sunduğu fatura ve faturaya dayanak belgeleri gerçeğe aykırı düzenleyip düzenlemediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 2012 Yılı … özel sağlık hizmeti sunucularından sağlık hizmeti satın alım sözleşmesinin 11.1.16 ıncı maddesi şu şekildedir;
“Faturanın veya faturaya dayanak oluşturan belgelerin gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin tespiti halinde, SHS’na cezanın tebliğ edildiği tarihten önceki son 1(bir) yıl içerisinde Kuruma MEDULA üzerinden iletilen toplam tahakkuk tutarına göre hesaplanacak aylık ortalama tutarı;
• 100.000 TL (dahil) ye kadar olan sağlık hizmeti sunucuları için 2.000 TL,
• 100.000 TL – 500.000 TL (dahil) arası olan sağlık hizmeti sunucuları için 4.000 TL,
• 500.000 TL – 1.000.000 TL (dahil) arası olan sağlık hizmeti sunucuları için 6.000 TL,
• 1.000.000 TL – 2.000.000 TL (dahil) arası olan sağlık hizmeti sunucuları için 8.000 TL,
• 2.000.000 TL ve üzeri olan sağlık hizmeti sunucuları için 10.000 TL tutarından az olmamak üzere, işlem bedellerinin 5 (beş) katı tutarında, ”

2. 2012 Yılı … özel sağlık hizmeti sunucularından sağlık hizmeti satın alım sözleşmesinin 11.1.10 uncu maddesi şu şekildedir;
“SUT’ta belirtilen kurallar uyarınca Kuruma fatura edilmemesi gereken bir işlemin fatura edilmesi halinde bir fatura döneminde 3.000 TL’den az olmamak üzere işlem bedellerinin 5 (beş) katı tutarında,”

3. 2012 Yılı … özel sağlık hizmeti sunucularından sağlık hizmeti satın alım sözleşmesinin 11.3.4 üncü maddesi şu şekildedir;
“SHS tarafından işlenen fiilin, cezai şart gerektiren hükümlerden birden fazlasına uyması halinde, en ağır olan cezai şart maddesi uygulanır. Bir fatura döneminde tespit edilen farklı her fiil için ayrı ayrı cezai şart uygulanır ve bu cezai şartların toplam tutarı tahsil edilir.

4. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Asıl borca bağlı hak ve borçların sona ermesi” başlıklı 131 inci maddesi şu şekildedir;
“Asıl borç ifa ya da diğer bir sebeple sona erdiği takdirde, rehin, kefalet, faiz ve ceza koşulu gibi buna bağlı hak ve borçlar da sona ermiş olur. İşlemiş faizin ve ceza koşulunun ifasını isteme hakkı sözleşmeyle veya ifa anına kadar yapılacak bir bildirimle saklı tutulmuş ise ya da durum ve koşullardan saklı tutulduğu anlaşılmaktaysa, bu faizler ve ceza koşulu istenebilir…”

3.Değerlendirme
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda her ne kadar “muayene işlemi yapılmıştır cezai işlem yerinde değildir” denilmişse de aynı gün, aynı işyerinde çalışan 48 kişinin acil bir durum olmaksızın muayene olmak için davacı hastaneye başvurmasının hayatın olağan akışına uygun olmaması ve Kurumca beyanları alınan üç hastanın da portör muayenesi olmak için davacı hastaneye gittiklerini söylemiş olmaları nedeniyle Kurum tarafından uygulanan cezai işlemin yerinde olduğu, alınan bilirkişi raporuna bu nedenle itibar edilmediği, her ne kadar hastaların tedavi bedelleri yersiz ödeme adı altında Kurumca davacıdan geri alınmışsa da, asıl borcun tedavi hizmetleri bedeli olmadığı, bu bedellerin geri alınmasının sebebinin cezai işlem uygulanması gerekmesinden kaynaklandığı dikkate alındığında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 131 inci maddesinin uyuşmazlığa uygulanamayacağı anlaşıldığından temyizen incelenen kararın tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle ;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.