YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8525
KARAR NO : 2023/392
KARAR TARİHİ : 02.03.2023
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1608 E., 2022/2918 K.
KARAR : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/439 Esas, 2019/590 Karar
Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı kurumun 18.01.2016 tarihli yazısı ile davacının … kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2009 yılı protokolünün 6.3.3. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle hakkında uyarı cezası ve 1.418,30 TL cezai şart, 2016 protokolünün 5.3.10. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle 163,60 TL cezai şart ve uyarı cezası,
2012 protokolünün 5.3.5. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle 676,90 TL cezai şart ve uyarı cezası, 5.3.6. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle 500 TL cezai şart ve uyarı cezası, 5.3.10. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle 1.021,10 TL cezai şart ve uyarı cezası, 4.3.6. maddesi gereğince 487,39 TL reçete bedeli tahsili, 2009, 2012 ve 2016 protokollerinin 3.1. maddesi gereğince 929,04 TL reçete bedeli tahsili işlemi uyguladığını ancak müvekkilinin hastalar tarafından verilen rapor ve reçetelerin sahte olup olmadığını kontrol ve araştırma yapma görevi bulunmadığından uygulanan cezai işlemlerin usulsuz olduğunu, bu nedenle iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kurum denetmenlerince yapılan denetim sonucunda cezai işlemlere konu kurum sigortalıların Dr. …’in özel muayenehanesinde muayene olduklarını, ancak hastalara yazılan ilaçların Dr…..ve Dr…..tarafından resmi kurumda muayene edilmiş gibi yazıldığını, ilaçların ise bu reçetelerle Kervan Eczanesi’nce temin edildiğinin hasta beyanlarından anlaşıldığından davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; eczacının, unsurları tam olan reçeteyi karşılamama gibi bir yetkisinin bulunmadığı, Dr. …’in hastalarına yazmış olduğu Fenekodin isimli ilacın bağımlılık yapma özelliği olması nedeniyle kontrole tabi yeşil reçete ile satıldığı, ilacın o tarihteki satış bedelinin 6,37 TL gibi düşük bir tutar olmasıyla birlikte, ilaca ait prosedürlerin ağır ve kayda tabii olmasından dolayı ilacın her eczanede bulunmadığı, ekonomik değeri 6,37 TL olan bir ilacın hekim-eczacı çıkar ilişkisi doğuracağını iddia etmenin hayatın olağan akışına uygun olmayacağı, öte yandan ilgili hekim hakkında Konya İl Sağlık Müdürlüğü’ne yapılan ihbara rağmen, olayın idari soruşturmaya da konu edilmediğinin anlaşıldığı, özel muayenehanelerde düzenlenen bir reçetenin herhangi bir resmi kurum kayıtlarına kaydedilerek eczaneye ibraz edilmesi halinde, eczacıların bunu ayırt etmelerinin mümkün olamayacağı, eldeki davaya konu edilen fesih, cezai şart, alacaktan mahsup şeklinde davacı eczaneye yapılan yaptırımların yersiz olduğunu bildiren bilirkişi raporunun oluşa uygun olduğu anlaşıldığından davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacı ile reçete düzenleyen doktorlar arasındaki irtibatın Kurum denetmenlerince tespit edildiğini, davacının eczanesi ile doktor …’in muayenehanesinin aynı iş merkezinde bulunduğunu, yine reçeteleri tanzim eden doktorların Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesinde çalıştıklarını ve yalnızca bu tıp fakültesinde yazılan reçetelerin davacı tarafından karşılandığını, hastaların da ilaçları doktor …’in yönlendirmesi ile davacıya ait eczaneden aldıklarını beyan ettiklerini, e-reçetelerin silinme ve yeniden düzenlenme kaydı arasındaki zaman aralığının çok kısa olduğunu, davacıya ait eczanenin şehir merkezinde olduğu düşünüldüğünde bu hususun doktorlar ile eczacı arasındaki irtibata delil olacağını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, yerel mahkemece verilen kararın davalı yönünden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yinelemek suretiyle verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan … Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin 2009, 2012 ve 2016 yıllarında yürürlüğe giren protokol hükümlerine aykırı davrandığı gerekçesi ile davacı hakkında Kurumca uygulanan cezai işlemlerin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Taraflar arasındaki … Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin 2009 yılı protokolünün 6.3.3, 4.3.6, 3.1. maddeleri, 2016 protokolünün 5.3.10, 4.3.6, 3.1. maddeleri, 2012 protokolünün 5.3.5, 5.3.6, 5.3.10, 4.3.6, 3.1. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci
fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.