Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/8517 E. 2023/1441 K. 15.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8517
KARAR NO : 2023/1441
KARAR TARİHİ : 15.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1379 E., 2022/2328 K.
DAVA TARİHİ : 09.04.2017
KARAR : Davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 11. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2019/454 E., 2021/68 K.

Taraflar arasındaki manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar; davalılardan Taurus Balgat Alışveriş Merkezi Yatırım A.Ş.’de bulunan yürüyen merdivenleri kullanması sırasında küçük..’nin ayağının yürüyen merdivenlere sıkışması sonucu yaralandığını, alışveriş merkezinin revirinin kapalı olması nedeniyle telefon ile çağrılan alışveriş merkezinde görevli doktorun 10 dakika sonra geldiğini ve Ege’nin ayağına restorandan temin edilen buzu koyarak hastaneye gitmesi gerektiğini belirttiğini, kendine ait araçla gittiği hastanede çekilen röntgende saptanan ayak kırığının ameliyat ile tedavi edildiğini, yürüyen merdivenlerdeki imalat, montaj, bakım ve denetimden kaynaklı, kötü kalite, ayıplı malzeme, eksik, kusurlu iş ve işçilik, uyarı işareti ve güvenlik eksikliği vb sebeplerle küçük …nin sağ ayak tarak kemiklerinden dördünün kırılmasına, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek derecede ağır yaralanmasına sebep olan davalıların verdikleri manevi zararlardan sorumlu olduklarını ileri sürerek; davacılardan Ege için 75.000,00 TL, anne Elif için 25.000,00 TL ve baba Cenkler için 25.000,00 TL olmak üzere toplam 125.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalılardan alınmasını istemişlerdir.

II. CEVAP
1. Davalı Buga Otis Asansör Sanayi ve Ticaret A.Ş.; kazanın yürüyen merdivenin imal ve montaj tarihinde Avrupa Birliği tarafından belirlenmiş güvenlik ve tasarım standartlarından olan EN 115 standardına göre yapıldığını, kazanın yürüyen merdivenlerin girişlerinde merdivenin ne şekilde kullanılacağına ilişkin kullanım talimatnameleri bulunduğunu, somut olayda davacının yürüyen merdivende çocuğu ile aynı basamakta seyahat ettiğini, kazanın meydana geldiği yürüyen merdivenin üzerindeki kullanım talimatnamesinde küçük bir çocukla birlikte kullanılması halinde küçük çocuğun bir öndeki basamakta ve bir büyük nezaretinde merdiveni kullanmasının zorunlu olduğunun gösterildiğini, küçük mağdurun annesinin gözetiminde bir basamak önde olsaydı kazanın meydana gelmeyeceğini, kazanın kullanım hatasından kaynaklandığını, bakım hizmetindeki kontroller sırasında yürüyen merdivende herhangi bir emniyet eksikliğine rastlanılmadığını, kamera kayıtlarına göre kazanın 3-4 saniye gibi bir zamanda meydana geldiğini, isnat edilebilecek bir kusuru kabul etmemek kaydıyla talep edilen manevi tazminat miktarının da fahiş ve olay tarihinden itibaren avans faizi talebinin mesnetsiz olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.

2.Davalı Taurus Balgat Alışveriş Merkezi A.Ş.; dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, tüm yürüyen merdivenlerin Avrupa Birliği standartlarına uygun olan yürüyen merdiven emniyeti ile ilgili … standartına göre yapıldığını, bakım ve onarımının diğer davalı tarafından düzenli olarak yapıldığını, kazanın oluşumunda ve zararın artmasında sadece davacıların kusurunun bulunduğunu, merdivenlerin yanında bulunan uyarı işaretlerine ve kullanma talimatlarına uyulmadığını, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu ve faiz oranı ile başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini belirterek, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacılar vekilinin olay nedeniyle yaptığı şikayet üzerine yürütülen soruşturmada kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, karara karşı yapılan itiraz sonucunda kovuşturma yapılmasına yer olmadığına ilişkin karar kaldırılarak yeni oluşturulacak bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmesi üzerine davacı tarafın talepleri doğrultusunda alınan rapor ve yapılan işlemler sonucunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 14.06.2019 tarih ve 2019/86695 Soruşturma, 2019/59565 Karar sayılı kararı ile kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiş olup, davacılar vekilinin itirazı üzerine Ankara 6. Sulh Ceza Hakimliğinin 08.08.2019 tarih ve 2019/5545 Değişik İş nolu kararı ile davacıların itirazının kesin olarak reddedildiğinin görüldüğü, yargılama sırasında yapılan keşifler sonucu bilirkişilerin niteliği, rapor gerekçesinin yasal dayanaklarının gösterilmiş olması ve objektif nitelik taşıması nedeniyle itibar edilen raporda davalıların kusurunun bulunmadığının belirtildiği, dolayısıyla davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulacak hukuka aykırı bir eylemleri bulunmadığından davacıların isteminin yerinde görülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili; yetersiz ve denetime elverişsiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiğini, ortada ayıplı hizmet bulunduğunu, bilirkişi raporunda yazılanın aksine olay anında merdivenin hiçbir şekilde durmadığını, etrafında uyarı levhalarının da bulunmadığını, raporun tarafsızlıktan ve objektiflikten uzak ve maddi gerçeğe aykırı olduğunu, davalılardan Taurus… A.Ş.nin davanın sigorta şirketine ihbar edilmesi talebinin tartışılmadığını belirterek, istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tanzim edilen bilirkişi raporlarına göre olayın meydana geldiği yürüyen merdivenin standartlara uygun olduğu, olayda davalılara atfedilecek herhangi bir kusurun bulunmadığı, davalı yetkilileri hakkında yürütülen soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporunun da aynı doğrultuda olduğu, soruşturma sonucu kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, raporların denetime elverişli olduğu, Mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, davacıların istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ayıplı hizmet nedeniyle uğranılan bedensel zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
Manevi tazminata hükmedilebilmesi için yalnız eylem ile ortaya çıkan sonuç arasında illiyet bağı bulunması yeterli olmayıp, bunun yanında diğer şartların da bulunması gerekmektedir. Buna göre gerek maddi gerekse manevi tazminata hükmedilebilmesi için ortada hukuka aykırı bir eylem ve bu eylem nedeni ile bir zarar yani bu zarar ile eylem arasında bir illiyet bağı ve kusur bulunmalıdır.

3. Değerlendirme
1. Her ne kadar Mahkemece ihbar talebi hakkında değerlendirme yapılmamış ise de davanın reddine karar verildiği ve ihbar talep eden davalının savunma ve hukuki dinlenilme hakkının kısıtlandığına yönelik temyiz talebi olmadığı, dolayısıyla ihbar talebinin değerlendirilmemesinin sonuca etkisi olmadığının anlaşılmasına göre davacı tarafın bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerinde görülmemiştir.

2. Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime açık, kapsamlı, detaylı, hukuki uyuşmazlığı çözücü, yerinde tespitler içeren bir rapor olmasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.