Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/8516 E. 2023/1216 K. 03.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8516
KARAR NO : 2023/1216
KARAR TARİHİ : 03.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2172 E., 2022/2639 K
DAVA TARİHİ : 18.02.2019
KARAR : Davanın kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/31 E., 2021/179 K.

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali-alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Sobay Eczanesi’nin sahibi olduğunu, Fatma Güneş isimli sigortalının Gaucher Tip 1 hastası olması nedeniyle aldığı sağlık kurulu raporunun kurum kayıtlarında yer aldığını, hastanın Şanlıurfa Eğitim Araştırma Hastanesi çocuk gastroenteroloji uzman hekimine muayene olmak için talepte bulunduğunu ancak bu talebinin ilgili uzman hekimin kotasının dolduğu ve dolayısıyla sıra verilemeyeceği gerekçesi ile kabul edilmediğini, bunun üzerine hastanın çocuk sağlığı ve hastalıkları uzman hekiminden sıra alması neticesinde yapılan muayenesi üzerine kendisine 1XDSF9A işlem numaralı reçetenin yazıldığını ve hastanın kendisine ait eczaneye gelerek ilaçlarını aldığını, davalı kurumun yaptığı incelemelerde 1XDSF9A işlem numaralı reçetenin usulüne uygun olarak yazılmadığını ve ‘Cerezyme 400 U /10 ml enjeksiyonluk konsantre çözelti toz içeren flakon isimli ilacın çocuk sağlığı ve hastalıkları uzman hekimi tarafından reçete edilemeyeceğini, bu sebeple 18.02.2019 tarihinde, hak edişlerinden 218.628,92 TL kesinti yapılacağının bildirildiğini, ancak Sağlık Uygulamaları Tebliği 4.2.10.A.3 maddesi uyarınca reçetenin usulüne uygun olduğunu iddia ederek kurum işleminin iptali ile kesintinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Kurum işleminin yerinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu kesinti işlemine neden olan reçetedeki ilaçların hayati önemi haiz ilaçlar olduğu, ilgili uzman hekim tarafından hastanın rahatsızlığı gözetilerek tedavisi için yazıldığı, hasta tarafından alınıp kullanıldığı, tedavi görüp şifa bulduğu ve Medula sistemine dışarıdan müdahale imkanı olmadığı anlaşıldığından kesinti işleminin yerinde olmadığı kanaatine varılarak davanın kabulüne 213.819,57 TL’lik cezai işlem ve 12.794,01 TL’lik işlemiş faiz ile ilgili olarak davacının davalı kuruma borçlu olmadığının tespiti ile, cezai işlemin iptaline, cezai işlem miktarı, kesinti yolu ile tahsil edildiğinden ve davanın istirdata dönüştüğü de gözetilerek 218.628,92 TL’nin kesinti tarihi olan 15.03.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davacının ıslah dilekçesi ile talep ettiği 7.984,66 TL’nin ıslah tarihi olan 02.04.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinafa Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı eczacının protokole aykırı şekilde fatura ettiği reçeteden dolayı kesinti yapılacağını bildiğini, buna rağmen faturalandırma yaptığını, eczacı bilirkişi hakkındaki itirazlarının dikkate alınmadığını, bilirkişi olarak yalnızca bir eczacıdan görüş alındığını, hekim bir bilirkişinin de heyete dahil edilmesi gerektiğini, davcıdan toplam 226.613,58 TL kesinti yapıldığını ve rapordaki tutarların gerçeği yansıtmadığını belirterek, istinaf incelemesi sonucu yerel mahkeme kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava dosyası kapsamına, toplanan delillere, yerel mahkeme gerekçesine ve özellikle hükme esas alınan ayrıntılı, gerekçeli, taraf ve mahkeme denetimine elverişli bilirkişi raporu içeriğine göre, dava dışı hasta Fatma Güneş hakkında verilen geçerli bir raporun bulunduğu ve ilgili uzmanların kotasının dolması nedeniyle Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı hekim tarafından rapora konu hastalık ve tedavi için reçete düzenlendiği anlaşılmakla, davalı Kurumun bir zararının da olmaması karşısında mahkemece verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1-Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yinelemek suretiyle verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının Kuruma faturalandırdığı bir adet reçetenin Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nin rapor ve reçeteleme koşulları başlıklı 4.2.10.A-3 maddesine aykırı olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nin substrat inhibisyon tedavi kriterleri başlıklı 4.2.10.A-2 maddesi şu şekildedir:
“(1) Gaucher hastalığında ilk tedavi seçeneği enzim replasman tedavisidir. Ancak;
a) Enzim tedavisine ağır alerjik reaksiyonlar veya hipersensitivite geliştirenlerde,
b) Enzim tedavisi kriter/kriterleri kapsamında enzim tedavisi kesilmiş olan hastalarda, miglustat tedavisine geçilir.
(2) Miglustat tedavisine yanıt, enzim tedavisinden miglustat tedavisine geçişe neden olan kriter/kriterler açısından takip edilir. Birinci yılın sonunda tedaviye başlanmasına esas olan bu kriter/kriterlerde düzelme göstermeyen hastalarda miglustat tedavisi kesilir.”

2. Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nin (SUT) rapor ve reçeteleme koşulları başlıklı 4.2.10.A-3 maddesi şu şekildedir;
“(1)Hasta adına, (Ek:RG-09/09/2017-30175/19-a md.Yürürlük:23/09/2017) çocuk endokrinolojisi ve metabolizma hastalıkları veya çocuk metabolizma veya endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları veya gastroenteroloji uzman hekimlerinden en az birinin yer aldığı sağlık kurulu raporu düzenlenir. Raporda; teşhis, başlangıç ve devam kriteri/kriterleri ile ilgili tüm bilgiler yer alır. Rapor süresi 6 aydır. Bu rapora dayanılarak yine bu hekimlerce, bu hekimlerin bulunmadığı yerlerde ise çocuk sağlığı ve hastalıkları veya iç hastalıkları uzman hekimlerince reçete düzenlenir.
(2) Hastanın takip ve tedavi edildiği sağlık kurumlarında, hastalar adına dosyalar açılacak ve tüm bilgiler bu dosyada muhafaza edilecektir.”

3.Değerlendirme
Davacının SUT hükümleri ve davalı ile aralarındaki protokole göre Kuruma faturalandırdığı reçetelerin mevzuata uygun olup olmadığını denetleme yükümlülüğü bulunmakta ise de; hastanın kronik bir rahatsızlığının olması, muayene olduğu hastanece verilmiş cevabi yazıda ilacını yazması için SUT’ta belirtilen çocuk gastroentroloji uzmanına başvurusunun yoğunluk nedeniyle reddedilmesi üzerine çocuk sağlığı ve hastalıkları uzman hekimince muayenesi yapılarak ilacını yazdırabildiği anlaşıldığından hastanın elinde olmayan sebeplerle ilgili hekime ilaç yazdıramamış olmasının sonuçlarının eczacıya yüklenmesinin hakkaniyete uygun olmaması, eczacının ilacın yazıldığı tarihte hastanede çocuk gastroentroloji uzmanının fiilen görevde bulunup bulunmadığını tespit edebileceği bir sisteme sahip olmaması, Kurum mensubu olan hastanın hayatı boyunca düzenli olarak kullanması gereken ilacının çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı tarafından yazılması nedeniyle Kurumun bir zarara uğramadığı, bu faturalandırmanın eczacı tarafından Kurumu zarar uğratma kastıyla yapılmadığı tespit edildiğinden; Kurum tarafından davacı hakkında uygulanan kesinti işleminin iptalinin usul ve yasaya uygun olmasına göre tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davalının temyiz isteminin reddi ile söz konusu kararın onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle ;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.