Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/8483 E. 2023/394 K. 02.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8483
KARAR NO : 2023/394
KARAR TARİHİ : 02.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/318 E., 2022/639 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulüne

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizin 06.04.2021 tarih, 2020/5259 Esas ve 2021/3655 Karar sayılı ilamıyla İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalılardan … firmasına ait yabancı bayraklı bir gemide 11.09.2013-11.03.2014 tarihleri arasında altı aylık belirli süreli iş sözleşmesi ile baş mühendis olarak çalıştığını, gemi işletmecisinin ise diğer davalı … Tic. Ltd. Şti. olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacının hak etmiş olduğu ücretin 3.222 USD’lik kısmının ödenmemesi nedeniyle başlattıkları icra takibine davalıların yapmış oldukları haksız itirazların iptali ile davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin bahsi geçen geminin donatanı ve sahibi olmadığını, bu nedenle davanın husumet nedeniyle reddini istemiştir.

Davalı …; cevap dilekçesi sunmamıştır. Ancak yargılama aşamasında sunduğu 09.07.2015 havale tarihli beyan dilekçesinde davacının çalıştığı geminin işletmesini diğer davalı şirkete bıraktığını, davacı ile aralarında hiçbir sözleşme imzalanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 21.06.2016 tarihli ve 2014/396 Esas, 2016/225 Karar sayılı kararıyla; davalı … şirketinin donatanı ve sahibi olduğu, işletmesini diğer davalı … Tic. Ltd. Şti’ne yaptırdığı gemide taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre davacının baş mühendis olarak çalışması nedeniyle 3.222,5 USD karşılığı 6.850 TL ücret alacağının bulunduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, bu miktar yönünden Anadolu 22. İcra Müdürlüğünün 2014/17355 esas sayılı takibi ile aynı Müdürlüğün 2014/14700 Esas sayılı icra takibinin devamına, davalılar temerrüde düşürülmediğinden faize ilişkin itirazın kaldırılması talebinin reddine, itirazın iptali istenen iki icra takibi aynı alacakla ilgili farklı kişilere karşı yapılmış olmaları nedeniyle iki dosyadaki borçluların müteselsil borçlu oldukları nazara alınarak tahsilde tekerrüre meydan verilmeyecek şekilde işlem yapılmasının icra dairesinde nazara alınmasına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 06.04.2021 tarih ve 2020/5259 Esas ve 2021/3655 Karar sayılı ilamıyla; davacının talep ettiği alacağın belirlenmesinde aslını sunamadığı 11.03.2014 tarihli sözleşmenin hükme esas alınamayacağı ve davacı vekilinin 31.03.2015 tarihli dilekçesinde 799 USD’yi davacının elden aldığı hususunu ikrar ettiği gözetilerek bu miktarın da davalılar tarafından davacıya ödenen bedel üzerinden mahsubu gerektiği dikkate alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiğinden İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında yapılan 11.09.2013 tarihli sözleşmeye göre davacının aylık ücretinin 4.800 USD olarak belirlendiği, yapılan hesaplamada davacının 1.839,8 USD davalılardan alacaklı olması nedeniyle takip tarihi olan 04.08.2014 tarihindeki Merkez Bankası’nın USD efektif satış kurunun 2,1383 TL olması dikkate alınarak yapılan hesaplamada 1.839,8 USD X 2,1383 TL = 3.934,04 TL davacı yanın alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, davaya konu Anadolu 22. İcra Müdürlüğünün 2014/17355 esas sayılı takibi ile aynı Müdürlüğün 2014/14700 Esas sayılı icra takiplerine asıl alacakla ilgili yapılan itirazın kısmen iptaline, 3.934,04 TL asıl alacak yönünden takibin devamına, faize itirazın kaldırılması talebinin reddine, 3.934,04 TL asıl alacağa takip tarihinden yasal faiz uygulanmasına, iki icra takibinin aynı alacakla ilgili farklı kişilere karşı yapılmış takipler olmaları nedeniyle, iki dosyadaki borçluların müteselsil borçlu olmaları nazara alınarak tahsilde tekerrüre meydan verilmeyecek şekilde işlem yapılmasının icra dairesince nazara alınmasına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, tüm dava safahatında, bilirkişi hesaplamalarında, sundukları dilekçelerde, iş sözleşmesinde ve icra takibinde her ne kadar davacının ücret alacağı TL olarak hesap edilmiş ise de icra takibinin 4. maddesinde alacağın 3.222 USD olduğu beyan edilmiş olduğundan takibin devamına ödeme tarihindeki ve/veya karar tarihindeki kur üzerinden karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda yer alan hizmet akdinden kaynaklanan ücret alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 435 inci maddesinin birinci fıkrası ile 436 inci ve 437 inci maddeleri.

2.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ücret başlıklı 401 inci maddesi şöyledir:
“İşveren, işçiye sözleşmede veya toplu iş sözleşmesinde belirlenen; sözleşmede hüküm bulunmayan hâllerde ise, asgari ücretten az olmamak üzere emsal ücreti ödemekle yükümlüdür.”

3.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ücretin korunması 407 inci maddesi şöyledir:
“… Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabî tutulan iş sahipleri, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler…”

3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 437 inci maddesinde yer alan sebeplerin varlığı halinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davacının davalılar hakkında yaptığı icra takibinde alacağını takip tarihindeki kur üzerinden TL cinsinden talep ettiği anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1-Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına göre yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

2-6100 sayılı HMK’nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,

02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.