Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/8428 E. 2023/396 K. 02.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8428
KARAR NO : 2023/396
KARAR TARİHİ : 02.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/220 E., 2021/510 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı; davaya konu taşınmaz üzerinde 2981 sayılı Kanun gereğince hak sahibi olduğu kabul edilen davalıya tapu tahsis belgesi verildiğini, bilahare imar ıslah planı uyarınca oluşturulan parselin dava dışı belediyece davalıya satıldığını, davalının bu taşınmazı 18.07.2002 tarihinde üçüncü kişiye satıp mülkiyetini devrettiğini, ancak yapılan araştırmada hak sahibi olma koşullarını taşımadığı anlaşıldığından tapu tahsis belgesinin iptal edildiğini, davalının bu parseldeki mülkiyet kazanımının yasal dayanaktan yoksun hale geldiğini ileri sürerek; 21.388 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21.03.2007 tarihli ve 2003/249 E., 2007/109 K. sayılı kararıyla; davalının çekişmeli taşınmazı bedelini ödemek suretiyle dava dışı Didim Belediyesinden iyi niyetli olarak satın aldığı, davacının dava açmakta da hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 23.09.2010 tarihli ve 2010/12427 E., 2010/14836 K. sayılı ilamıyla; hak sahiplerine 2981 sayılı Kanun’un 10/c maddesi gereğince dağıtılmak üzere Hazine tarafından bedelsiz olarak belediyeye devredilen taşınmazın ilk maliki olan Hazinenin bu davayı açabileceği, tahsis belgesinin iptal edilmesiyle hukuki işlemin dayanağı kalmadığı ancak taşınmazın üçüncü kişiye satıldığı, davalının taşınmazı üçüncü kişiye sattığından satış bedeli kadar zenginleştiği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemenin 10.05.2012 tarihli ve 2011/519 E., 2012/443 K. sayılı kararıyla; davalının üçüncü kişiye satışına ilişkin tapu akit tablosundaki bedel olan 5.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 29.11.2012 tarihli ve 2012/21130 E., 2012/24714 K. sayılı ilamıyla; davalı tarafından 14.06.2001 tarihinde taşınmazın belediyeye 1.527,75 TL bedel ödenerek satın alındığı, 18.07.2002 tarihinde 5.000 TL’ye üçüncü kişiye satıldığı, davalının geçerli hukuki sebeple malik olmadığı, taşınmazı üçüncü kişiye devretmekle taşınmazın rayiç bedelini hak sahibi malike ödemekle yükümlü hale geldiği, davalının bu taşınmazı edinmek üzere belediyeye ödediği satış bedelinin, taşınmazın rayiç bedelinden (güncellenmeden) düşülmesi suretiyle mahsup edilerek alacağın hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

Üçüncü Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemenin 06.03.2014 tarihli ve 2013/220 E., 2014/156 K. sayılı kararıyla; davalının taşınmazın rayiç bedeli olan 7.000 TL den, belediyeye ödediği 1.527,75 TL nin mahsubu ile 5.472,25 TL davacı aleyhine zenginleştiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 02.03.2015 tarihli ve 2014/21563 E., 2015/3260 K. sayılı ilamıyla; davacı tarafın sair temyiz itirazları reddedildikten sonra tahsis edilen taşınmaza yakın bölgelerden ve taşınmazın üçüncü kişiye satıldığı tarihe yakın zaman içinde yapılan benzer yüzölçümlü satışlara göre, tahsis edilen taşınmaza değer biçilmesi için bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılmak suretiyle alınan rapor doğrultusunda taşınmazın tespit edilecek rayiç bedelinden, davalının taşınmaz nedeniyle belediyeye ödediği bedel mahsup edilerek alacağın belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın 18.07.2002 tarihindeki değerinin bilirkişi raporu ile 9.000 TL olarak tespit edildiği, davalının taşınmazı davacıdan 1.527,75 TL’ye satın aldığı, arasındaki bedel farkı kadar davalının zenginleştiğinin tespit edildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 7.472,25 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; idarenin uğradığı zararın miktarının tespitinin doğru tayin edilmediğini, davalının kötü niyetli olduğunu, zararın dava tarihi itibariyle taşınmazın rayiç değeri olduğunu, davalı tarafın Didim Belediye Başkanlığına ödediği satış bedelinin Hazineye ödenmesi gereken tazminattan mahsup edilmesinin doğru olmadığını, taşınmazın değerinin belirlenmesine ilişkin bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, tespit raporu ile hükme esas alınan bilirkişi raporu arasında çelişki bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tahsis işlemi iptal edilmesine rağmen davalı tarafından 3. kişiye satılan taşınmazın bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsili işlemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2.Yargıtay Dairesince bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan Mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında inceleme yaparak karar veremez (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

D. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyize konu edilen Mahkeme kararının, uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde inceleme ve araştırma yapılarak yine bozma kararında belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiği, bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan kısımlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine imkan bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Kanun’un 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.