YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8393
KARAR NO : 2023/1173
KARAR TARİHİ : 13.04.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1420 E., 2022/1165 K.
DAVA TARİHİ : 26.04.2017
KARAR : Davanın kısmen kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 40. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/56 E., 2022/178 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Kurumca müvekkiline tebliğ edilen 18.10.2016 tarihli yazıyla, davacıya ait hastanede çalışan Dr. …’ın yurt dışında olduğu 02.07.2015 tarihinde 48 adet hasta ve 03.07.2015 tarihinde 7 adet hasta olmak üzere toplam 55 hasta muayene etmiş gibi davacının kuruma fatura etmesi, ayrıca vefat eden 8 hasta adına vefat tarihlerinden sonra 13 adet muayene girişi yaparak kuruma fatura etmesi nedenleriyle toplamda 570.000 TL cezai şartın davacının kurum alacağından tahsili yoluna gidileceğinin bildirildiğini, yine Kurumun 14.10.2016 tarihli yazısıyla 68 adet işlem bedeli olan 4.689,85 TL ve ödeme tarihinden itibaren işlettiği 1.245,15 TL avans faizi olmak üzere 5.935 TL için hastaneye borç çıkardığını ancak Dr. …’ın, Dr. Alaattin’in yurt dışında olması nedeniyle yerine kendisinin baktığını ve hastaları bizzat kendisinin muayene ettiğini beyan ettiğini, Dr. …’in hastaneye haber vermeden yurt dışına gittiğini, söz konusu tarihlerde Dr. Alaattin’in izinli olmadığının belirlendiğini, ölümünden sonra sağlık hizmeti verildiği iddia olunan hastaların hastaneye geldiği tarihlerde sağ olduğunu beyanla tahsil edileceği bildirilen 575.935 TL cezai şarta karşı davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı hakkında cezai işlem tesis edilmesinin yerinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hastalardan … ve …’ın muayene tarihlerinin ölüm tarihlerinden sonra olduğunun nüfus kayıtlarından anlaşıldığı, bu hastalar için fatura edilen 2.621 TL ana para ve 880,63 TL faiz kesintisinin ve 40.000 TL cezai şart tahsiline ilişkin kararın yerinde olduğu ancak diğer hastalar…, …, … …, … ve …’ın ise muayene tarihlerinde hayatta oldukları, bu hastalar için fatura edilen asıl ve ferileriyle birlikte toplam 2.433,37 TL kesintinin ve 80.000 TL cezai şart tahsiline ilişkin kararın ise yerinde olmadığı, davacıya ait hastanede çalışan doktor …ın 02.07.2015-05.07.2015 tarihleri arasında yurtdışında bulunduğunun resmi kayıtlardan anlaşıldığı, kendisinin yurtdışında bulunduğu döneme tekabül eden 02.07.2015 ve 03.07.2015 tarihlerinde hastanede çalışıyormuş gibi hasta muayenesi yapılarak adına reçeteler düzenlendiği ancak bu hastaların davacı hastanede çalışan diğer bir doktor İbrahim Halil Polat tarafından muayene edildikleri, hastaların gerçekten muayene olduklarının ve reçetelerini aldıklarının talimat mahkemesince alınan hasta/tanık beyanlarından da anlaşıldığı, doktorların birbirlerinin yerine blok nöbet tuttukları, muayene eden … yerine sehven izinli doktor …adına kayıt açılmış olduğu anlaşılmış olup bu muayene işlemleri için uygulanan 440.000 TL’lik cezai işlemin yerinde olmadığı kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne; davalı Kurumca 14.10.2016 tarihli ve E.5485071 sayılı yazı ile tesis edilmiş cezai işlem kapsamında davacının 532.433,37 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinafa Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafça tesis edilen cezai işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek, usul ve yasaya aykırı mahkeme kararın kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini beyanla istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, belirtilen nedenlerle, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece; verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yinelemek suretiyle verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasını davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının 2012 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu özel sağlık hizmeti sunucularından sağlık hizmeti satın alım sözleşmesine aykırı davranıp davranmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2012 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu özel sağlık hizmeti sunucularından sağlık hizmeti satın alım sözleşmesinin 11.1.16 ıncı maddesi şu şekildedir;
“Faturanın veya faturaya dayanak oluşturan belgelerin gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin tespiti halinde
SHS’na cezanın tebliğ edildiği tarihten önceki son 1(bir) yıl içerisinde Kuruma MEDULA üzerinden iletilen toplam tahakkuk tutarına göre hesaplanacak aylık ortalama tutarı;
• 100.000 TL (dahil) ye kadar olan sağlık hizmeti sunucuları için 2.000 TL,
• 100.000 TL – 500.000 TL (dahil) arası olan sağlık hizmeti sunucuları için 4.000 TL,
• 500.000 TL – 1.000.000 TL (dahil) arası olan sağlık hizmeti sunucuları için 6.000 TL,
• 1.000.000 TL – 2.000.000 TL (dahil) arası olan sağlık hizmeti sunucuları için 8.000 TL,
• 2.000.000 TL ve üzeri olan sağlık hizmeti sunucuları için 10.000 TL tutarından az olmamak üzere, işlem bedellerinin 5 (beş) katı tutarında,”
2. 2012 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu özel sağlık hizmeti sunucularından sağlık hizmeti satın alım sözleşmesinin 7.1.1 inci maddesi şu şekildedir;
“SHS, doğrudan veya sevk edilmek suretiyle başvuran hastayı SUT’ta yer alan müracaata ve kimlik tespiti işlemlerine ilişkin düzenlemeler ile, Kurum mevzuatı doğrultusunda kabul etmek zorundadır. Kabul edilmeyen hastaya kabul edilmeme gerekçesi SHS yetkilisinin imzasıyla yazılı olarak bildirilmek zorundadır. Hastanın yazılı olarak Kuruma müracaatı halinde SHS’ce belirtilen gerekçe Kurum tarafından uygun bulunmalıdır.”
3. 2012 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu özel sağlık hizmeti sunucularından sağlık hizmeti satın alım sözleşmesinin 11.1.2 inci maddesi şu şekildedir;
“Bu sözleşmenin (7.1.1),(7.3.2), (7.5.2), (7.5.3), (7.5.4), (7.6.4), (7.7.1), (7.7.2), (7.7.3), (7.8.1), (9.2) numaralı maddelerinde belirtilen hükümlere aykırı davranıldığının tespit edilmesi halinde söz konusu maddelere ilişkin her bir fiil için ayrı ayrı 10.000 TL, cezai şart uygulanır ve tespit edilen fiiller açıkça belirtilmek suretiyle SHS’ye tebliğ edilir. ”
3.Değerlendirme
Dosya kapsamından bir kısım hastaların nüfus kayıtlarına göre muayene oldukları tarihte yaşıyor oldukları ve yurt dışında bulunan doktor adına hastanenin sevhen kayıt oluşturarak hasta muayene ettiği anlaşıldığından temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle ;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.