Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/8391 E. 2023/1172 K. 13.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8391
KARAR NO : 2023/1172
KARAR TARİHİ : 13.04.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/931 E., 2022/1174 K.
DAVA TARİHİ : 09.12.2019
KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/386 E., 2020/688 K.

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Kurumca müvekkiline tebliğ edilen 21.11.2019 tarihli yazı ile; davacıya ait hastanede görevli hekimlerin raporlu oldukları dönemlerde yaptıkları işlemlerin Kuruma faturalandırıldığı ileri sürülerek mevzuata aykırı faturalandırma yapıldığı gerekçesiyle 113.057,41 TL yersiz ödeme ve 46.001,25 TL faizin Kurum alacaklarından tahsil edilmesine dair karar verildiğini ancak davacının bu şekilde faturalandırma işlemi yapmadığını, davacıya ait hastanede sadece 1 doktorun rapor kullandığını ve onunda raporlu olduğu dönemde sistemde pasif hale getirildiğinden adına faturalandırma yapılmasının mümkün olmadığını belirterek Kurum işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki sözleşmeyle belirlenen münhasır yetki gereği; davada yetkili mahkeme Ankara Mahkemeleri olduğundan, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 17 inci maddesinin amir hükmü gereği yetkisizlik kararı verilmesini, sağlık hizmet sunucusunun Kurum alacaklarından mahsup yoluna gidilen 159.058,66 TL’nin (anapara+faiz), iade işleminin yapıldığı tarihe kadar hesaplanan yasal faizi ile birlikte, 166.782,59 TL olarak davacı sağlık hizmet sunucusuna iade edildiğinden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen ve davacıya hitaben yazılan 18.02.2020 tarihli müzekkereye göre mahsup edilen tutarın davacıya iadesi yönünde kurumca işlem tesis edildiği anlaşıldığından konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinafa Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafa mahsup edilen miktarın dava açılmadan önce ödendiğini, kurum aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini beyanla istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı tarafından yapılan ödemenin 19.02.2020 tarihinde gerçekleştirildiği, dava tarihinin ise 09.12.2019 olduğu anlaşıldığından AAÜT’ye göre davacı taraf lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yinelemek suretiyle verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasını, aleyhine vekalet ücretine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı taraf aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı HMK’nın 331 inci maddesi şu şekildedir;
“(1) Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.”

3.Değerlendirme
Davacının Kurum alacaklarından yapılan kesintinin haksız olduğu ve davalı tarafından davanın açıldığı 09.12.2019 tarihinden sonra davacıya iadesine karar verilerek ödemenin 19.02.2020 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından davanın konusuz kaldığına karar verilerek davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle ;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.