Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/8387 E. 2023/1407 K. 11.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8387
KARAR NO : 2023/1407
KARAR TARİHİ : 11.05.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/923 E., 2022/1277 K.
DAVA TARİHİ : 11.04.2017
KARAR : Davanın kısmen kabul kısmen reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/189 E., 2021/33 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında Özel Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında mevzuata uygun sağlık hizmeti verilmesine rağmen davalı Kurum tarafından haksız kesinti yapıldığını ve iadesi gerektiğini ileri sürerek 2016 yılı 9 uncu ay mutabakatına konu toplam 152.395,43 TL tutarındaki kesintinin iptali ile borçlu olunmadığının tespitine, ödeme yapılması halinde iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı şirketin sözleşme hükümlerini ihlal ettiğini, idari para cezası verildiğini, yapılan işlemlerin hukuk ve mevzuata uygun olduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi heyetinin 07.10.2020 tarihli raporlarında hasta bazında tek tek yapılan incelemelerde, hasta faturası ve belgeler ile SGK tarafından dosyaya sunulan CD’nin değerlendirilmesi sonucunda SGK tarafından yapılan kesintilerin yerinde olmayan 40.205,32 TL’lik kesintinin totale yansımasının ise 147.829,30 TL olduğunun tespit edildiği, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile davalı Kurum tarafından davacı şirketten yapılan 147.829,30 TL kesintinin haksız olduğunun tespiti ile davacıya iadesine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, mahkeme kararının gerekçesinin bilirkişi raporunun özetinden ibaret olduğunu, dava konusu kesintilerin haklı olduğunu, mevzuata uygun yapıldığını, esasa ilişkin tüm itirazlarını tekrar ettiklerini, mahkemece itirazların değerlendirilmediğini ileri sürerek; ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece; kurulan hükümde isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf talebinin HMK.’nun 353/1-b/1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdigi sebepleri tekrar ederek, ayrıca bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesiz olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı şirketin davalı Kuruma borçlu olmadığının tespiti ile kesinti yapılması halinde ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
a.2016 yılı Sağlık Uygulama Tebliği’nin “Provizyon işlemleri” kenar başlıklı 1.7 maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
“Acil hal; ani gelişen hastalık, kaza, yaralanma ve benzeri durumlarda olayın meydana gelmesini takip eden ilk 24 saat içinde tıbbi müdahale gerektiren durumlar ile ivedilikle tıbbi müdahale yapılmadığı veya başka bir sağlık kuruluşuna nakli halinde hayatın ve/veya sağlık bütünlüğünün kaybedilme riskinin doğacağı kabul edilen durumlardır. Bu nedenle sağlanan sağlık hizmetleri acil sağlık hizmeti olarak kabul edilir.”

b.2016 yılı Sağlık Uygulama Tebliği’nin “Acil sağlık hizmetleri” kenar başlıklı 2.3 maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
“Acil sağlık hizmeti vermekle yükümlü sağlık hizmeti sunucuları acil servis hizmetlerini Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ile konuya ilişkin Başbakanlık tarafından yayımlanan Başbakanlık genelgeleri ve Kurum mevzuatı doğrultusunda yürüteceklerdir. Acil servise müracaat eden ve muayeneleri sonucunda acil olmadığı tespit edilen kişilerin tedavi giderleri, SUT eki EK-2/B Listesinde 520.021 kodlu “Yeşil alan muayenesi” adı altında yer alan işlem bedeli üzerinden Kurumca karşılanır. Muayene sonucunda acil olduğu tespit edilenler için ise SUT’un 2.2.1.B-2 maddesinin birinci ve ikinci fıkralarındaki ilgili hükümler uygulanır. Ancak sağlık hizmeti sunucularınca acil servislerde verilen ve Kuruma acil sağlık hizmeti olarak faturalandırılan hizmetlerin Kurumun inceleme birimlerince yeşil alan muayenesi olarak değerlendirilmesi halinde verilen sağlık hizmetlerinin bedelleri karşılanmaz.”

c. … Fatura İnceleme Usul ve Esasları (FİUE) Ortak Kriterleri’nin 4 ncü maddesi ilgili kısmı şöyledir:
“Ayaktan vakalarda Ek 10-C listesinden bir işlem yapılması durumunda hizmet detay belgelerinde muayene sonucu/açıklama kısmına veya fatura eki belgelere gerekçesi yazılmalıdır. Aksi halde Ek-10C tetkikleri ödenmez. Tanıyla uyumsuz işlemin olması Ek 10-C listesindeki tahlil ve tetkiklerin kesinti gerekçesidir.”

3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hasta bazında teker teker incelenmesine, uzman doktorların heyette bulunmasına ve yapılan incelemenin gerekçelendirilmesine, sonuç itibariyle bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve denetlenebilir olmasına göre, davalı vekili tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile, usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.