Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/8335 E. 2023/922 K. 03.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8335
KARAR NO : 2023/922
KARAR TARİHİ : 03.04.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/545 E., 2022/802 K.
DAVA TARİHİ : 24.09.2021
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/566 E., 2022/113 K.

Taraflar arasındaki ortaklığın temsil ve yönetim yetkisine ilişkin davanın yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı; davalılardan … Mühendislik Danışmanlık Taahhüt Yapım ve Tic. Ltd. Şirketinin yetkilisi olduğunu, DİM Barajı işi için 20.09.2010 tarihinde davalı iki şirket arasında adi ortaklık kurulduğunu, yapılan iş ortaklığı sözleşmesinde davacının adi ortaklığın temsilcisi olarak görevlendirildiğini, davalı … Yapı ve Mühendislik Tic. Ltd.Şti.nin 21.06.2021 tarihli ihtarname ile ortaklığa ait belgeleri istediğini ve 09.09.2021 tarihli ihtarname ile de azledildiğini, azlinin haksız ve geçersiz olduğunu, temsil yetkisinin iş ortaklığı sözleşmesi ile verildiğini, azlin ise davalı Mase Yapı ve Mühendislik Tic. Ltd.Şti. yetkilisi …. tarafından yapıldığını, sözleşme ile verilen yetkinin ihtarname ile kaldırılamayacağını, işlemin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 629 uncu maddesine aykırı olduğunu, haklı sebebin bulunmadığını ileri sürerek; azil işleminin geçersizliğine, adi ortaklığın yönetim ve temsil yetkisine sahip olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı Mase Yapı ve Müh. Ltd. Şti.; davalılar arasında adi ortaklık ilişkisi olup davacının da diğer davalı şirketin sahibi ve yetkilisi ve ortaklık tarafından temsilci sıfatı verilen kişi olduğunu, Mahkemenin görevsiz olduğunu, davacının davasının hukuken dinlenmesinin mümkün olmadığını, davacı ile diğer davalı şirketin menfaatlerinin çatışması sebebiyle davanın reddi gerektiğini, adi ortaklıklarda ortak iradeyle seçilen temsilcinin güven ilkesinin sarsılması durumunda azlinin de her zaman mümkün olduğunu, davalı şirketlerce oluşturulan adi ortaklığın noter onaylı sözleşmesinin 11. maddesinde ortaklığın temsil ve ilzama yetkili kılınan iş ortaklığı müdürünün iş ortaklığını borçlandıramayacağı hükmüne yer verildiğini; ancak davacı temsilcinin bu amir hükme rağmen ortaklığı borç altına soktuğunu, ortaklığın yönetimine ilişkin 6098 sayılı Kanun’un 625 inci maddesi ve devam eden maddelerinde belirtilen şekilde gecikmesinde sakınca olan hallerde, ortaklardan her birinin ortaklıkla ilgili işlem yapabileceğinin düzenlendiğini, davacı temsilcinin temsil yetkisinin, ortaklık zararına icra etmesi sebebiyle, ihtarname çekilerek sonlandırıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.

2.Davalı … Müh. Dnş. Taah. Yapım ve Tic. Ltd. Şti., davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının iş ortakları aleyhinde birlikte dava açma mecburiyeti karşısında yetkili olduğu şirkete karşı da husumet yöneltmesinde hukuka aykırı bir durumun olmadığı, davalı adi ortakların ticaret şirket olması nedeniyle Mahkemenin görevli olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davalının iddia ettiği şekilde görevini aşırı ölçüde ihmal ettiği ve de yönetme yeteneğini kaybettiği iddialarının yerinde olmadığı, iş ortaklığı defter ve kayıtlarının yetkilice yerinde incelenebileceğinin davacı tarafından davalı şirkete bildirildiği ve yetkisini kötüye kullanmadığı, 6098 sayılı Kanun’un 629 uncu maddesi kapsamında azli gerektirir haklı bir nedenin bulunmadığı ve davacı temsilcinin azli işleminin geçersiz olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne, Ankara 57. Noterliğinin 20.09.2018 tarihli ve 34687 yevmiye nolu düzenleme şeklinde, DSİ Genel Müdürlüğünce ihaleye çıkarılan “Dim Barajı Sulaması 2. Kısım Yapım İşine” ilişkin olarak, taraflar arasında yapılan Mase Yapı – … Mühendislik İş Ortaklığı Sözleşmesi kapsamında iş ortaklığına temsilci olarak atanan …’ın davalı MASE Yapı ve Müh Tic Ltd Şti vekilince temsilden azli işlemi 6098 sayılı Kanun’un 629/2-3 üncü maddelerinde belirtilen haklı nedenlere dayanmadığından geçersizliğinin tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı … Yapı ve Mühendislik Ticaret Ltd. Şti. vekili; Mahkeme tarafından, diğer davalı şirket ile davacı arasında menfaat çatışması oluşacak şekilde taraf teşkili oluşturularak karar verilmesinin kamu düzenine aykırı olduğunu, uyuşmazlıkta davacı temsilcinin azlinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığının tespit edilmesinde yanılgıya düşülerek sadece tahdidi olarak, yönetici davacının görevini aşırı ölçüde ihmal edip etmediği ya da iyi yönetme için gerekli olan yeteneğini kaybedip kaybetmediği ve bu kapsamda azil işleminin geçersiz olup olmadığı ile sınırlı olarak inceleme yapılarak hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; gerçek duruma ilişkin somut bir inceleme yapılmadan, yalnızca muhasebe hesap hareketleri üzerinden inceleme ve değerlendirme yapılarak sonuca gidildiğini, davacının şahsı adına bu davayı açmasının da mümkün olmadığını, davacı tarafından bu davanın açılmasının mümkün olduğunun kabulü halinde ise, taraf teşkilinin sağlanabilmesi bakımından öncelikle diğer davalı … Mühendislik Danışmanlık Taah. Yapım ve Tic. A.Ş.yi iş bu davada temsil edebilmesi amacıyla temsil kayyımı atanması ve temsil kayyımı husumetiyle davanın görülüp sonuçlandırılması gerektiğini, 6098 sayılı Kanun’un 629/2-3 üncü maddesinde belirtilen örnek azil nedenlerinin tahdidi olmadığını, sahte faturalara ilişkin tespit ve değerlendirmelerin davalı şirket tarafından sadece tespit edilebilen hususlar olduğunu, adi ortaklığın pilot ortağı tarafından hakediş bedellerinin adi ortaklık adına tahsil edildikten hemen sonra hesaplarına aktardığını, özel ortak olan davalı şirkete 2018 yılından bugüne kadar hiçbir kazanç payı ödemesi yapılmadığını; ayrıca kazanç payının da düşük gösterilmesi amacıyla maliyet unsuru olarak sahte faturaların kullanıldığının anlaşıldığını, pilot ortağın yetkilisi davacıya gönderilen ihtarnamelerde tüm yetkilerden azledildiği ve işlemlerin müşterek imza ile devam edeceği belirtilmiş olmasına rağmen, işlemlerin müşterek imza ile devam etmesi talebinin kabul edilmediğini, adi ortaklığın kayıt ve belgelerinin incelenmesine izin verilmediğini, taraflar arasındaki adi ortaklığın haklı nedene dayalı olarak feshi ve tasfiyesi amacıyla Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/129 E. sayılı dosyasında dava açıldığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince görüşüne başvurulan öğretim üyesi ve mali müşavir bilirkişilerin 18.01.2022 tarihli raporlarında, dava konusu olayda davacının haklı nedenle azlini gerektirir nedenlerin bulunmadığı sonucuna varıldığını belirtmiş oldukları, istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … Yapı ve Mühendislik Ticaret Ltd. Şti. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalılar arasında kurulan adi ortaklığa ilişkin yetkili kılınan davacının temsil yetkisinden azledilmesi işleminin geçersizliği ile davacının adi ortaklığın yönetim ve temsil yetkisine sahip olduğunun tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
Yönetim yetkisinin kaldırılması ve sınırlanması başlıklı 6098 sayılı Kanun’un 629 uncu maddesi; “Ortaklık sözleşmesiyle ortaklardan birine verilen yönetim yetkisi, haklı bir sebep olmaksızın, diğer ortaklarca kaldırılamaz ve sınırlanamaz. Ortaklık sözleşmesinde yetkinin kaldırılamayacağına ilişkin bir hüküm bulunsa bile, haklı bir sebep varsa, diğer ortaklardan her biri yönetim yetkisini kaldırabilir. Haklı sebepler, özellikle yönetici ortağın görevini aşırı ölçüde ihmal etmesi veya iyi yönetim için gerekli olan yeteneği kaybetmesi durumlarında vardır. ” şeklinde düzenlenmiştir.

3.Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken yukarıda yer verilen hukuk kuralına yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarının İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının gerekçelerinde karşılanmış olmasına ve davacının azlini gerektirir haklı nedenlerin tespit edilemediğinin anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.04.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.