Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/8181 E. 2023/1029 K. 10.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8181
KARAR NO : 2023/1029
KARAR TARİHİ : 10.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/384 E., 2022/1610 K.
DAVA TARİHİ : 11.09.2018
KARAR : Davanın kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : Akçakale Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/343 E., 2020/384 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı, Bulutlu Köyünde bulunan arazilerde faaliyet gösterdiğini ve Güzelyurt Sulama Birliğine bağlı çiftçilerden olduğunu, birliğe herhangi bir borcu olmadığını, 120/5, 131/2, 132/1, 173/2 numaralı parseller üzerinde 2013 yılından beri 2844 numaralı abone üzerinden davalı tarafa elektrik borcunu kesintisiz ve eksiksiz olarak ödediğini, 2017 yılı destekleme primi borcu olmamasına rağmen 2018 yılı Nisan ayı itibariyle Arıcan Köyüne bağlı 189/5 parsel üzerindeki destekleme primine bloke konulduğunu, adına düzenlenen kaçak elektrik tutanağında belirtilen koordinatlarda kendisine ait abone, trafo ya da taşınmazı olmadığını davalı şirkete de beyan ettiğini ve yetkilileri keşif için ikna ettiğini, keşifle beraber adına kesilen kaçak elektrik tutanağının düzenlendiği trafonun 137/2 parsel içerisinde olduğunun ve trafonun 3315954 Güzelyurt Sulama birliği adına kayıtlı olduğunun tespit edildiğini, en yakın taşınmazın 3 km ötede olduğunun görüldüğünü iddia ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı tarafa kaçak kullanım sebebiyle borcu olmadığının tespitini, haksız olarak 2017 yılının Nisan ayından itibaren hesabına konulan bloke konusu destekleme priminin hesaba yatırıldığı tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsilini ve blokenin kaldırılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı şirket; davacının 8 günlük süre içerisinde faturaya ve cezaya itiraz etmediğini, zamanaşımı süresinde dava açmadığını, şirket görevlilerince yapılan kontrolde davacının tarımsal sulama trafosundan abonesiz ve sayaçsız olarak kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini, abone olmadığını, 30.05.2017 tarihinde ve L-072608 seri numaralı kaçak tespit tutanağı tutulduğunu, kaçak tutanaklarının aksi sabit oluncaya kadar resmi belge gibi geçerli olduğunu, tutanağın aksini iddia eden davacının bunu resmi belgeler ile ispatlaması gerektiğini, tutanak mümzilerinin Mahkemece dinlenilmesi gerektiğini, DSİ’ye müzekkere yazılarak yer altı hidrantarının yapıldığı tarihin, su verilen tarihin ve sistemde uzun süreli arızanın olup olmadığı hususunun araştırılması gerektiğini, konulan blokenin tarafından konulmadığını ve davacının bilgisi dışında hesabından para aktarımının da olmadığını, idari bir işlem niteliğinde olan Bakanlar Kurulu kararlarının iptali ve yürürlüğünün ortadan kaldırılması konularında Mahkemenin görevli olmadığını, yalnızca davaya konu borcun mevcut olup olmadığının tespiti hususundaki ihtilafın çözümünde görevli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı tarafından davacı aleyhine 30.05.2017 tarihli L- 072608 seri numaralı kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı düzenlendiği, trafo sahibi OSOS pano montajına izin vermediğinden kaçak tutanağı tanzim edildiğinin tutanakta belirtildiği, enerjinin kesilmesi için bilgi verildiği, kaçak kayıt dökümünde sözleşmesiz enerji kullanımı nedeniyle 90 günlük kaçak bedeli hesaplandığı, bilirkişi kurulunca hesaplamanın yürülükten kalkan Kurul kararına dayalı olarak yapıldığının belirtildiği, davacının destekleme hesabına aktarılmayan ve davalı şirketçe elektrik borcuna mahsup edilen tutarın 4.392,96 TL tutarında olduğu, keşif sırasında 137 ada 2 parselde yapılan incelemede söz konusu yerde dosyada bir adet görüntüsü mevcut olan tespit anındaki tesisin olmadığı, davalı şirket tarafından 30.06.2018 tarihinde yapılan abone denetiminde de kaçak tutanağında belirtilen trafo gücünün 250 kva değil 400 kva olduğu tespit edildiğinden ve kaçak tutanağında tespiti yapıldığı söylenen trafonun başkaca bir bilgisi bulunmadığı, kaçak elektrik enerjisi tüketiminin tespit edilmesinde ilgili tüzelkişinin tespiti doğru bulgu ve belgelere dayandırması gerektiği ve tüketici haklarının ihlal edilmemesi esas olduğundan davacı adına yapılan kaçak tespitindeki trafo tesisi kaçak tutanağında belirtilen koordinatların olduğu 137 ada 2 parselde olmadığından, davalı tarafından tutulan bu kaçak tutanağının yanlış bilgiler içerdiği, yürürlükten kaldırılan 622 sayılı kurul kararına göre hesaplanan kaçak cezasının iptal edilmesi gerektiği, kaçak/usulsüz elektrik kullanım tespit tutanağında belirtilen koordinatta olduğu belirtilen trafo tesisinin olmadığı gerekçesiyle; davanın kabulü ile davacının 30.05.2017 tarihli, L-072608 seri nolu kaçak/usulsüz elektrik kullanım tespit tutanağından kaynaklanan 130.408,69 TL’den yargılama sırasında ödenen 4.392,96 TL’nin mahsubu ile bakiye bedel 126.015,73 TL yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine, yargılama sırasında ödenen 4.392,96 TL’nin ödeme tarihi 20.09.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davalının kendisine bildirilen faturaya 8 günlük süresi içinde itirazda bulunmadığını, zamanaşımı süresi içinde dava açılmadığını, görevli personelce davalının tesisinde sözleşmesiz enerji kullanıldığının tespit edildiğini, kaçak elektrik kullanımının tutanakla sabit olduğunu, bu tutanağın resmi belge gibi geçerli olduğunu, 622 sayılı Kurul kararına uygun şekilde tahakkuk yapıldığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu tutanağın, bir özel hukuk tüzel kişisi olan davalı şirkette hizmet akdiyle çalışan görevliler tarafından düzenlendiği, dolayısıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinde hüküm altına alınan belgelerden olmadığı, aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olmadığı, ispat yükünün davalı şirkete ait olduğu, yönetmelik gereğince kaçak elektrik enerjisi tüketiminin tespit edilmesinde, ilgili tüzel kişinin tespitini doğru bulgu ve belgelere dayandırmasının ve tüketici haklarının ihlal edilmemesinin esas olduğu, kaçak tespit tutanağındaki koordinatlar ile keşif mahalinde görülen trafonun ayrı koordinatları içerdiği, kaçak tespit tutanağında trafo gücünün 250 kVA olarak yazıldığı görülmüş ise de, davalı şirket tarafından yapılan abone denetiminde kaçak tespit tutanağında belirtilen trafo gücünün 250 kVA değil, 400 kVA olduğunun tespit edildiği, kaçak elektrik enerjisi kullanıldığına dair başkaca bir delilin de bulunmdığı, davalı tarafça doğru bulgu ve belgeye dayalı olarak kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespitinin yapılmadığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davalı tarafın istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kaçak elektrik kullanıldığına dair iddianın ve buna bağlı olarak yapılan tahakkukun yerinde olmadığı iddiasıyla, davalı şirketçe tahakkuk ettirilen kaçak elektrik tüketim bedeli nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 08.05.2014 tarihli ve 28994 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 26 ncı maddesinin üçüncü fıkrası “kaçak elektrik enerjisi tüketiminin tespit edilmesinde, ilgili tüzel kişinin tespitini doğru bulgu ve belgelere dayandırması ve tüketici haklarının ihlal edilmemesi esastır. Kaçak işleminin başlatılması için bu sürecin sonunda kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti gereklidir.”

2. Kaçak elektrik tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden değildir (Dairenin 21.10.2021 tarihli ve 2021/4894 E., 2021/10580 K. sayılı ilamı).
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle tutanakta belirtilen koordinatlara ilişkin mahalde yapılan keşif sonra hazırlanan raporda kaçak tesis olduğu söylenen ve kaçak tespit anında uzaktan fotoğrafı çekilen trafonun olaya konu mahalde olmadığı ve dosyadaki görüntü ile keşif mahallindeki trafonun farklı olduğunun belirlendiği, ispat yükü üzerinde olan davalı kurumun başkaca herhangi bir delil de bulunmadığının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.04.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.