Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/8179 E. 2023/1028 K. 10.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8179
KARAR NO : 2023/1028
KARAR TARİHİ : 10.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/268 E., 2022/1497 K.
DAVA TARİHİ : 21.12.2018
KARAR : Davanın kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/1073 E., 2020/880 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı; davalı şirket tarafından aleyhine icra takibi başlatıldığını, takip dayanağı olarak kaçak kullanım yapıldığının iddia edildiğini, çiftçilik işi ile uğraşmadığını, kendi adına aboneli kuyuları bulunduğunu ve kuyulardan muvaafakat verdiği kişilerin yararlandığını, söz konusu aboneli kuyunun borcunun en son 438.572,189 TL olduğunu, kaçak kullanım olsa tüketiminin bu kadar yüksek çıkmayacağının çok açık olduğunu, borcun kaynağını tam olarak anlayamadıklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 100 TL borçlu olmadığının tespitini ve lehlerine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiş, 24.09.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 238.839,64 TL’ye artırarak, bu miktardan borçlu olmadığının tespitini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı; menfi tespit davasının kısmi dava şeklinde açılamayacağını, tutulan tutanak doğrultusunda davacının kaçak kullanımının sabit olduğunu, davalının faturaya 8 gün içinde itiraz etmediğini, süresinde dava açılmadığından davanın zamanaşımından reddi gerektiğini, tahakkukun mevzuata uygun şekilde yapıldığını, tutanakla birlikte fotoğraflarla da kaçak kullanımın açık olduğunu, tutanağın resmi belge kuvvetinde olduğunu ve aksini davacının ispat etmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kaçak tutanağına ve koordinatlara konu taşınmazın üzerinde tutanağa konu olan elektrik trafosu ve kuyunun yer aldığı, başkaca sulama imkanı bulunmadığı, çiftçi kayıt sisteminde 2017 yılına ait kayıt bulunmamakla birlikte 2016 yılı kaydı bulunduğu, davacının aboneliğinin kaçak tespit tutanağının düzenlendiği tarihinden sonra 24.07.2017 tarihinde yapıldığı, 15.02.2017 tarihli saha tespit ve 15.02.2017 tarihli tutanak ile davacının ilçe tarım müdürlüğüne kendisinin bildirdiği 2016 yılı üretim sezonuna ait çiftçi kayıt sisteminde tutanağa konu taşınmazda sulu tarım yaparak mısır(dane) ürünü yetiştirdiği, kaçak tutanağının doğrulandığı ve abonesiz kaçak elektrik kullanımı olduğunun anlaşıldığı, davacıdan talep edebileceği kaçak elektrik bedelinin 51.123,68 TL olarak hesaplandığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının davalıya 238.839,64 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının tahakkukun düzeltilmesini ve kendisine tebliğini beklemeksizin dava açtığını, dava tarihinden önce dava konusu işlemin düzeltilmesi sebebiyle davanın reddi veya talep hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerektiğini, ıslah edilip indirim yapılan miktar kadar davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davanın ticari dava olmakla arabulucuya başvurulmadan dava açıldığından davanın usulden reddi gerektiğini, davacının davasını tahakkuk edilen tutar üzerinden harçlandırarak açması gerekirken kısmi dava olarak açtığını, borcun tamamına itiraz etmesi gerekiğini, tahakkuk ettirilen 269.017,901 TL’lik fatura bedelinden kısmi dava yolu ile menfi tespit isteminin hakkaniyete aykırı olduğunu, sayaçsız ve abonesiz kaçak elektrik kullandığının tutanaklar ve fotoğraflar ile sabit olduğunu, kaçak tutanaklarının aksi sabit oluncaya kadar resmi belge gibi geçerli olduğunu, bilirkişi raporuna karşı itiraz ettiklerini ancak mahkemece itirazlarının dikkate alınmadığını, eksik inceleme ile verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kararın dosyada bulunan delillerin hukuka uygun şekilde değerlendirilmek suretiyle verildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun taraf, mahkeme ve yasa yolu denetimine açık ve dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesindeki nedenleri tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kaçak elektrik tutanağı nedeniyle tahakkuk ettirilen bedelden borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
08.05.2014 tarihli ve 28994 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 28 inci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin ilgili bölümü şöyledir: “b)Diğer abone gruplarında, tespit edilen kurulu gücün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir.”

3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle tutanakta belirtilen koordinatlara ilişkin mahalde yapılan keşif sonrası iki elektrik mühendisi ile bir ziraat mühendisi bilirkişiden oluşan heyetçe hazırlanan bilirkişi raporunda Yönetmelik hükümlerine uygun olarak abonesiz kaçak elektrik tüketim bedelinin hesaplandığı, davalı şirketin yukarıda yer verilen Yönetmelik hükmü yerine mülga Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre kaçak elektrik tüketim bedelini hesapladığı anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,