Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/8146 E. 2023/45 K. 18.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8146
KARAR NO : 2023/45
KARAR TARİHİ : 18.01.2023

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2013/6 E., 2021/830 K.
HÜKÜM :Kısmen Kabul
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Meram Belediyesi Başkanlığı

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davalı … Belediyesi Başkanlığı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı; davalı … ile … Boyacıoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş arasında imzalanan 20/06/2006 tarihli sözleşmeyle, …’na ait Konya ili Meram İlçesi Kozağaç Mahallesinde bulunan 27108 ada 1 nolu parselde kayıtlı taşınmaza 512 daire yapılmasına ve yapılan dairelerden % 25’inin Meram Belediyesi’ne ait olacağının kararlaştırıldığını, sözleşmenin imzalanmasından sonra davalıların yoğun bir şekilde satış kampanyasına başladıklarını, ilgili Belediye

Başkanının çeşitli ortamlarda projenin Meram Belediyesinin güvencesi altında yapıldığı ve bu projenin Meram Belediyesinin yüz akı projelerinden biri olduğu konusundaki açıklamaları nedeni ile halkta güven ve inanç oluşturulduğunu, Meram Belediyesinin güven telkinleri dikkate alınarak taşınmazların, … Boyacıoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş’den satın alındığını ve satış bedelinin ödendiğini, sözleşmede teslim süresi 01/09/2008 tarihi olmasına rağmen davalılarca teslim yükümlülüğünün yerine getirilmediğini,teslim ve tescil yönünden davalılara başvurulması üzerine Meram Belediyesi tarafından sözleşmenin feshedildiğinden bahisle bu yükümlülüğün yerine getirilmediğini, fesih nedeniyle davalı … Boyacıoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin işten el çektirilerek yapılan inşaatlara … tarafından el konulduğunu ileri sürerek, satışa konu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, aynı zamanda kira bedelinin davalılardan tahsiline, tapu iptali ve tescil talebinin mümkün olmaması halinde dairenin sözleşme ve kataloglarda belirtilen standartlarda tamamlanmış olması halindeki rayiç daire bedeli üzerinden tespit edilecek tazminatın ve kira kaybı bedelinin 16/08/2008 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1-Davalı … Vekili; dava tarihinden önce başvuru yapılmaması nedeniyle temerrütün oluşmadığını, …’nın satış sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi herhangi bir satış bedelinin de ödenmediğini, buna göre husumet yöneltilemeyeceğini, davacı ile davalı şirket arasındaki sözleşmenin şekil şartlarından yoksun olup geçersiz olduğunu, Belediyenin kefalet sorumluluğunun bulunmadığını, ortada yazılı bir kefalet sözleşmesinin de bulunmadığını, davacının taleplerinin ancak yüklenici firmanın edimini eksiksiz olarak yerine getirmesi halinde talep edebileceğini, yüklenici şirketin Belediye ile imzaladığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında edimlerini gereği gibi ve zamanda yerine getirmediğinden sözleşmenin 17/08/2011 tarihinde feshedildiğini, yüklenici firmanın gerek kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında ve gerekse de yapılan süre uzatımlardan kaynaklı olarak Belediyeye borçlu olduğunu, alacakların tahsili yönünde başlatılan icra takipleri bulunduğunu, mahkemenin görevli olmadığını, davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2-Davalı … Boyacıoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş vekili ; şirket ile diğer davalı … arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanarak Gedavet Konutlarının inşaatına başlandığını, şirketçe sözleşmeye dayanılarak konutların satışına başlandığını, sözleşme gereğince şirket tarafından diğer davalı …’na daireler teslim edildikten sonra sözleşmenin belediyece feshedildiğini, diğer davalının şirkete karşı edimlerini yerine getirmediğini, şirkete hak edişlerini ödemediğini, şirketin dairelerin teslim edilmesindeki gecikmede ve tapu kayıtlarına ilişkin gecikmede herhangi bir kusurunun bulunmadığını, ayrıca şirketin de davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, davacının kira bedeli istemesinin de sözleşmeye göre hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, davacı ile davalı … Boyacıoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasındaki satış sözleşmesinin kararlaştırılan tarihte ifa edilmediği, Meram Belediyesi ile … Boyacıoğlu İnşaat

Sanayi ve Ticaret A.Ş arasında sözleşmenin 17/08/2011 tarihinde feshedilmesi neticesi ifasının da mümkün olmadığı, yüklenici … Boyacıoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından, … aleyhine Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/409 esas sayılı dosyasıyla açılan davanın feshin iptali olmayıp feshin haksız olduğunun tespiti ile tazminat isteğine ilişkin olduğu, neticede mahkemece 29/05/2013 tarihinde feshin haklı olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, dolayısıyla gerek sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi ve gerekse de davacının fesih talep etmekle menfi zararını isteyebileceği, menfi zararın, alacaklının sözleşme yapılmasaydı uğramayacağı fiili zararlar ile yoksun kaldığı kârı kapsadığı, bunun da sözleşme kapsamında ödenen bedel ile taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedeli ile ödenen bedel arasındaki fark olduğu, Belediyenin sorumluluğunun güven sorumluluğu olduğu, TBK.m.51 uyarınca somut olayın özelliği ve hakkaniyet gereği belediyenin kusuru daha hafif olduğundan belediyenin sadece sözleşme kapsamında ödenen bedel yönünden sorumlu tutulması gerektiği, zarar yönünden yüklenici firmanın kusurlu olduğu dikkate alınarak zarardan sadece … Boyacıoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile;Tapu İptali ve Tescil ve kira kaybı tazminatı yönündeki davanın reddine, terditli tazminat talebinin kısmen kabul, kısmen reddine, 160.000,00 TL sözleşme bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 140.000,00 TL rayiç fiyat farkının davalı … Boyacıoğlu İnşaat San. Tic. A.Ş’den olmak üzere toplam 300.000,00 TL’nin; 100.000,00 TL’sine dava tarihinden, 200.000,00 TL’sine ıslah tarihi olan 14/07/2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, kira kaybı tazminatı ve 16/08/2008 tarihinden itibaren ticari faizi isteği yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … Belediyesi Başkanlığı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 21/09/2022 tarihli ve 2022/5057 Esas, 2022/6805 Karar sayılı ilamıyla, Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı … Belediyesi Başkanlığı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı vekili, mahkemenin dosyada inceleme yapmadığını, reddedilen miktarlar yönünden tarafına vekalet ücretine hükmedilmediğini, davaya konu taşınmazın başkası adına kayıtlı ve satışın mükerrer olduğunu, taşınmazın bedelinin ödendiğine ilişkin makbuz itirazlarının gereğince incelenmediğini, ıslahla artırılan miktara zamanaşımı itirazımızların değerlendirilmediğini, Güven ilkesinin Türk hukuk sisteminde bulunmadığını, sözleşmelerin sonradan düzenlenme ihtimali olup bunun araştırılmadığını, davalı şirketin borcundan dolayı tapuların bir kısmının 3. şahısların üzerine geçtiğini, burada güven teorisinden söz etmek mümkün olmadığını, sözleşmelerde bulunan imzalar ve kaşelerin farklılık arz

ettiğini, sözleşmelerdeki imzalar ile, sözleşmeye imza atan şirket yetkilisinin şirketi temsil ve imzaya yetkili olup olmadığının bilirkişi raporunda değerlendirilmediğini, davacının alacaklar yönünden sözleşmenin asıl muhatabı olan diğer davalının iflas işlemlerinin sürdüğü ankara 21. iflas idaresine başvuru yaptığına ve iflas masasına kayıt yaptırdığına ilişkin her hangi bir ibare bulunmadığını ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, (terditli) tapu iptal tescil, sözleşmenin feshi, bedel iadesi, tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1-Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 16.05.2019 tarihli ve 2018/13-977 Esas ve 2019/572 Karar sayılı kararı

2-4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un, “Ayıplı Mal” kenar başlıklı 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:
“Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir…. ” şeklindedir.

3-4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un, “Ayıplı Mal” kenar başlıklı 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir: “…Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz.”

4- 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un, “Ayıplı Mal” kenar başlıklı 30 uncu maddesi şöyledir: “Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır.”

5- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun, “On Yıllık Zamanaşımı” kenar başlıklı 146 ncı maddesi şöyledir:
“Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.”

6-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun, “Seçimlik Haklar” kenar başlıklı125 inci maddesi şöyledir: “Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu,

temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir.”

7-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun, “Borçlunun temerrüdü” kenar başlıklı 117 inci maddesi şöyledir: ” Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bugünün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyi niyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır.”

8-Belediyenin güven teorisi gereği sorumluluğuna dair Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 01.06.2022 tarih ve 2022/3200 Esas 2022/5289 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir:
“… yukarıda bahsedilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında da açıklandığı üzere, davalı … Belediyesi’nin sorumluluğu, sözleşmeye dayalı sorumluluk değil, güven teorisi gereği bir sorumluluktur. Davacı sözleşmeyi her ne kadar diğer davalı … A.Ş. ile akdetmişse de, diğer davalı …’ye duyduğu güven üzerine, reklam ve afişlere, çeşitli söylemlere inanarak imzaladığını beyan etmiştir. Hal böyle olunca, emsal dosyalar da dikkate alınarak, davacının talebi gereği ödenen bedelin iadesi talebinden, davalı … A.Ş. ile birlikte diğer davalı … Belediyesi’nin de müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu değerlendirilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

9-Zaman aşımı ilk itirazı konusunda Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 10.10.2022 tarih ve 2022/6208 Esas 2022/7561 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir:
” Diğer davalı tarafın ıslaha karşı zamanaşımı yönünden bir itirazının olmadığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. Davalılardan birinin zamanaşımı savunması ileri sürüp, diğerlerinin ileri sürmemesi halinde, teselsül kurallarına dayanarak zamanaşımı definde bulunmayanlar ya da süresinden sonra bulunup da bu defileri itiraza uğrayanların zamanaşımı definden yararlanmalarına olanak bulunmamaktadır. ”

10-Konya Gedavet Konutları’na ilişkin ve sair emsal Yargıtay Kararları.

3. Degerlendirme
1-Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440 ıncı
maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlıgı hâlinde mümkündür.

2- Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine dava şartlarına, yargılama ve isbat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin karar düzeltme talebinin REDDINE,Aşağıda yazılı para cezası ile bakiye harçın karar düzeltme isteyene yükletilmesine,

18.01.2023 tarihinde oy birligi ile karar verildi.