YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8139
KARAR NO : 2023/1167
KARAR TARİHİ : 13.04.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1202 E., 2022/1042 K.
DAVA TARİHİ :12.12.2016 – 20.02.2019
KARAR : Asıl ve birleşen davaların kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 32. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/236 E., 2021/48 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı asıl ve birleşen dosyada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçelerinde; müvekkiline ait hastanenin ortopedi ve travmatoloji bölümünde 2011 yılı içinde 279 hastaya yapılan ameliyat işlemlerinde kullanıldığı gerekçesiyle Kuruma ücretleri faturalandırılan tıbbi malzemelerin kullanılmadığı, bazı hastalara ait tedavi işlemlerinde kullanılan malzemelerin barkodlarının hasta dosyasında olmadığı, hasta dosyalarında bulunan bazı barkodların da sahte olduğu ve kullanılan malzemelerin KİK ortalamasının üzerinde davalı kuruma fatura edildiği gerekçesiyle cezai işlem uygulandığını, müfettiş raporunda 15 hastanın sorunlu olduğu belirtilmiş iken 279 kişi esas alınarak ceza tertip edildiğini, bu işlemlerin haksız olduğunu belirterek, SGK Kayseri Merkez Müdürlüğü’nün 28.11.2016 tarih ve 6416994 sayılı işleminin iptali ile müvekkilinin 3.925.079,92 TL borçlu olmadığına, birleşen davada da aynı cezai işlem nedeniyle müvekkili hakkında uygulanan 57.511,68 TL tutarındaki ceza-i şart işleminin iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili asıl ve birleşen davalarda sunduğu cevap dilekçesinde; davacı hakkında yapılan şikayet neticesinde Kurumca inceleme yapılması üzerine davacının uyuşmazlığa konu tıbbi malzemeleri aldığı firmaların envanter defterlerine göre ithalatçı firmadan aldıkları malzeme sayısından fazla sayıda satış yapmak suretiyle davacı hastaneye sahte satış faturası düzenlediklerinin anlaşılması, hasta dosyalarında bulunan bir kısım malzeme barkodlarının sahte olması ve davacının bir kısım malzemeleri KİK fiyatlarının üzerinde faturalandırması nedeniyle uygulanan cezai işlemin ilgili mevzuata ve taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tanı ve endikasyonlarla ilgili kullanılan malzemelerin sayı, nitelik ve nicelik olarak birbiriyle uyumlu olduğu, mesafe başına uygun miktarda greft kullanıldığı, konulan tanılara yönelik yapılan cerrahi operasyonların ve kullanılan malzemelerin Sosyal Güvenlik Kurumu mevzuata ve kurallarına uygun olduğu, Sevim Çalışkan isimli hasta ile ilgili düzenlenen 4.870,80 TL fatura bedeli ve 5 katı olan 24.345 TL cezai şart toplamı 29.265,44 TL’nın Kurumca davacıdan tahsil edilmesinin yerinde olduğu ve dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı kuruma iade edilmesi gerektiği anlaşıldığından alınan bilirkişi raporu doğrultusunda asıl davanın kabulüne; 708.415,48 TL ‘nin 27.12.2016 tarihinden, 10.513,60 TL’nin 06.01.2017 tarihinden, 258.084,43 TL’nin 09.01.2017 tarihinden, 317.922,38 TL’nin 12.01.2017 tarihinden, 286.800,42 TL’nin 07.02.2017 tarihinden, 290.693,30 TL’nin 15.03.2017 tarihinden, 295.003,42 TL’nin 10.04.2017 tarihinden, 299.174,50 TL’nin 05.0.2017 tarihinden, 303.484,62 TL’nin 15.06.2017 tarihinden, 307.655,70 TL’nin 11.07.2017 tarihinden, 311.965,80 TL’nin 11.08.2017 tarihinden, 298.618,37 TL’nin 06.10.2017 tarihinden, 236.677,90 TL’nin 10.10.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan alınarak davacıya ödenmesine, birleşen davanın kabulüne; 57.511,68 TL’nin 27.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinafa Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu ve hatalı bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, raporlara yönelik itirazlarının dikkate alınmadığını ve karşılanmadığını beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini beyanla istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, yerel mahkemece verilen kararın davalı yönünden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; bilirkişi raporunun mahkemece neden hükme esas alındığının gerekçesinde açıklanmadığını, davacı hastane adına düzenlenen greft faturasındaki toplam miktar ile medikal firmanın ithalatçı firmadan almış olduğu alış faturasındaki toplam miktar karşılaştırılarak aradaki büyük farka istinaden usulsüzlük bağı kurulması gerektiğini, kurum müfettişi tarafından tanzim edilen raporda, kuruma fatura edilen greftlerin Türkiye genelinde tek ithalatçısı ve distribütörü olan CMF firmasının 2010 yılında çok az miktarda ithal ettikleri ve bu dönemde söz konusu greftlerden Yozgat ilinde faaliyet gösteren Permed ya da Sağlık Medikal firmalarına hiç satış yapılmadığı bilgisi yer almasına rağmen, gerekçeli kararlarda esas alınan bilirkişi raporlarında söz konusu durumun görmezden gelindiğini ileri sürerek, bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının sağlık hizmeti sunduğu Kurum mensubu hastalara tedavileri sırasında tıbbi malzeme kullanıp kullanmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 19 uncu maddesi şu şekildedir;
“Bir akdin mevzuu, kanunun gösterdiği hudut dairesinde, serbeste tayin olunabilir. Kanunun kat’i surette emreylediği hukuki kaidelere veya kanuna muhalefet; ahlaka (adaba) veya umumi intizama yahut şahsi hükümlere müteallik haklara mugayir bulunmadıkça, iki tarafın yaptıkları mukaveleler muteberdir.”
3.Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve davacı hastane yetkililerinin Vergi Usul Kanunu’na muhalefet nedeniyle Kayseri 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/608 esas, 2019/543 karar sayılı dosyasında yapılan yargılamaları neticesinde tıbbi malzemeleri temin ettikleri şirketin envanter kayıtlarından alış ve satışlarının miktar itibariyle uyumlu olduğunun tespit edilmiş olması nedeniyle davacı hastane tarafından düzenlenen faturaların sahte olmadığının anlaşılmış olmasına göre davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle ;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.