Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/8128 E. 2023/986 K. 05.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8128
KARAR NO : 2023/986
KARAR TARİHİ : 05.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/335 E., 2022/1127 K.
DAVA TARİHİ : 08.02.2017
KARAR : Davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Nusaybin Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/258 E., 2021/901 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı; seracılık faaliyetinde bulunduğunu, 14.06.2016 tarihinde davaya konu seranın yakınlarında bulunan davalı şirketin gözetim ve sorumluluğundaki elektrik direğindeki tellerin arızasından dolayı yangın çıktığını, yangının sıçraması nedeniyle seranın ve içindeki ürünlerin zarar gördüğünü ileri sürerek; seranın yanması nedeniyle şimdilik 10.000 TL, serada dikili bulunan salatalık bitkisinin yanması nedeniyle şimdilik 1.000 TL olmak üzere toplam 11.000 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 15.11.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam tazminat talebini 368.008,78 TL’ye arttırmıştır.

II. CEVAP
Davalı; yangının çıkış sebebinin bilinmediğini, arıza kaydının bulunmadığını, o tarihte sokağa çıkma yasağı bulunduğundan onarım ve bakım yapılamayacağından sorumluluk atfedilemeyeceğini, kusurun davacıda olduğunu, yangının elektrik direğinden çıktığının davacının ispat etmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporları esas alınmak suretiyle, davanın kısmen kabulü ile 230.492,64 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili; yangının davalının kusurundan meydana geldiğini, tazminattan indirime gidilmesinin doğru olmadığını, ürün ve sera zararının eksik hesaplandığını, çelişki giderilmeden hüküm kurulduğunu, davanın açılmasına davalı taraf sebep olduğundan aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesi ve avans faize hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını ya da düzeltilmesini talep etmiştir.

2.Davalı vekili; yangının elektrik direklerinden çıkmadığını, bilirkişi raporunun hükme elverişli olmadığını, kusur raporunun ihtimaller üzerine hazırlandığını, hesap bilirkişi raporunda zararın nasıl hesaplandığının belli olmadığını, bilirkişi raporlarına itirazlarının dikkate alınmadığını, gerekçeli kararda yeterli açıklamanın yapılmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılması talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yangının davalının sorumluluğunda olan elektrik hattındaki direkten çıktığı, yangın ile davalının ihmal ve eylemleri arasında illiyet bağının bulunduğu, davacının da mütefarik kusurunun isabetli olarak saptandığı, davacının zararının toplanan deliller çerçevesinde belirlendiği, davanın kısmen reddine karar verildiğinden karşı yan lehine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesinin usule uygun olduğu gerekçesiyle, tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde sunduğu nedenleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, elektrik enerjisi dağıtım hattından kaynaklandığı iddia olunan yangın nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 71 inci maddesi ile önemli ölçüde tehlike arz eden işletmenin maliki ve varsa işleteni sorumlu ve bir kusurları söz konusu olmaksızın “doğan zararı gidermekle yükümlü” tutulmuşlardır. Bu sorumluluğa öğretide “kusursuz sorumluluk” veya daha geniş tanımıyla “kusura dayanmayan nesnel sebep sorumluluğu” denilmektedir. Burada malike veya işletene kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik veya işleten ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi ) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir.

2.Sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir. Zira bunların sebep oldukları zararlarda, kusurun bulunup bulunmadığı ya da rolünün olup olmadığının çoğu zaman bilinemediği veya ispat edilemediği gibi, sorumlu kişi veya işletme, her türlü özeni gösterse, gözetim ve denetim ödevini yerine getirse, gerekli bütün tedbirleri alsa bile, gene çoğu zararın meydana gelmesini önlemek mümkün değildir. Bu sebeple sorumluluğunun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman, sorumluluk da gerçekleşmiş olacağından, bu işletme veya nesnelerin sahip veya işletenleri, bunların sebep oldukları zararı gidermek zorundadır.

3. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği’nin ‘’İkinci’’ bölümünün ‘’Genel Hükümler’’ başlığı altındaki ‘’Kuvvetli akım tesislerinin güvenliği’’ alt başlığında yer alan 5 inci maddesi şöyledir:
“Kuvvetli akım tesisleri her türlü işletme durumunda, cana ve mala herhangi bir zarar vermeyecek ve tehlike oluşturmayacak bir biçimde yapılmalıdır.
Herhangi bir kimsenin dikkatsizlikle de olsa yaklaşabileceği uzaklıktaki kuvvetli akım tesislerinin gerilim altındaki bölümlerine (aktif bölümler) dokunulması olanaksız olmalıdır ve ilerideki bölümlerde belirtilen emniyet mesafeleri ile koruma önlemleri sağlanmalıdır.”.
Aynı Yönetmeliğin ‘’bakım ve onarım’’ başlıklı 27 inci maddesi ise şöyledir:
“Tesislerin ve aygıtların teknik belgelerinde belirtilen aralıklarda bakım ve onarımları yapılmalıdır. Yapılan bakım ve onarımlar kalıcı bir şekilde kaydedilmelidir.”

4.İşletme sahibi veya işletenin meydana gelen zarardan sorumlu tutulabilmesi için kusuru aranmaz. Ancak, aynı zamanda sorumlu kişinin zararın doğumunda kusuru varsa, bu kusur munzam (ek) kusur olarak gözönünde tutulur. Munzam kusur halinde, kusursuz sorumlu kişi illiyet bağını kesen sebeplere dayanarak sorumluluktan kurtulamayacağı gibi tazminat miktarının takdirinde bu kusur gözönünde tutulabilecektir.

3. Değerlendirme
Davaya konu parselin sulu tarla vasfında olup davacı şirket adına kayıtlı olduğu ve üzerinde olay tarihi itibariyle seranın bulunduğu tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır. Seranın yaklaşık 1 km uzaklığında davalı şirketin sorumluluğunda bulunan tek devreli durdurucu beton elektrik direği üzerinde bulunan izolatör ve jamper bağlantılarından çıkan arkın 16.06.2016 tarihinde yere düşerek mevsim nedeniyle yerde bulunan kuru otlarla teması sonucunda yangının çıktığı ve kuvvetli rüzgarın etkisiyle plastik sera ve sera içerisinde dikili bulunan salatalık bitkisinin tamamen yandığı, 6098 sayılı Kanun’un 71 inci maddesi uyarınca önemli ölçüde tehlike arz eden enerji nakil hattını işletmesi nedeniyle kusursuz sorumlu olduğu anlaşılan davalı şirketin ayrıca munzam kusurunun bulunduğunun hükme esas alınan bilirkişi raporu ile belirlendiği anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.