Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/8095 E. 2023/1309 K. 08.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8095
KARAR NO : 2023/1309
KARAR TARİHİ : 08.05.2023

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1209 E., 2022/1608 K.
DAVA TARİHİ : 11.11.2010
KARAR : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2010/523 E., 2022/119 K.

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; … Eczanesi’nin sahibi olduğunu, Kurum tarafından kendisine tebliğ edilen 10.11.2010 tarihli yazı ile Kuruma fatura ettiği 44,48 TL değerindeki 1 adet reçetede tahrifat yaptığı gerekçesiyle Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin protokolün 6.3.15 inci maddesi uyarınca 222,40 TL cezai şartın Kurum alacaklarından tahsiline ve sözleşmesinin 2 yıl süre ile feshine karar verildiğini, ancak tahrifatı kendisinin veya çalışanlarının yapmamış olması nedeniyle Kurum işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; cezai işleme konu reçeteyi yazan doktorun ve reçete sahibi hastanın beyanlarında tahrifatı kendilerinin yapmadıklarını söylemiş olmaları nedeniyle davacının yaptığı kanaatine varılarak uygulanan Kurum işleminin yerinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı veya çalışanının davalı … zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak kuruma sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğine dair dosya kapsamında delil olmaması, 1 adet hastanın 1 adet reçetedeki 1 adet ilacı almadığını, aynı reçetedeki diğer ilaçları teslim aldığını beyan etmesi nedeniyle ilaçların hastaların bilgisi dışında eczane tarafından düzenlendiğine dair de delil olmaması, 2009 ve aynı mahiyette olan 2012 yılı protokolünde yer alan 4.3.6 ıncı maddenin 2016 yılı protokolüyle tamamen kaldırılmış olması nedeniyle davacının haklı olduğu kanaatine varılarak kabulüne, davalı Kurum tarafından 10.11.2010 tarih ve 17.268.754 sayılı yazı ile bildirilen sözleşmenin 2 yıl süreyle feshi ve 222,40 TL’lik cezai şarta dair işlemin iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinafa Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının eksik inceleme ile verildiğini, dosyada alınan bilirkişi raporuna karşı itirazlarının yerel mahkemece dikkate alınmadan karar verildiğini, dosyada alınan bilirkişi raporunun eksik inceleme ile hazırlamış olup gerekçesiz olduğunu, Kurum işlemlerinin uygulandığı tarihte yürürlükte olan sözleşme uyarınca yapılmış olması nedeniyle hukuka uygun olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini beyanla istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, yerel mahkemece verilen kararın davalı yönünden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; Kurum işlemlerinin 2009 yılı eczane protokolünün 6.3.10 ve 6.3.15 inci maddeleri hükmü uyarınca uygulanmış olmasına rağmen protokol hükümleri ve uygulanan kurum işlemleri tek tek değerlendirilmeden protokolün 6.3.19 ve 6.3.15 inci maddeleri uyarınca değerlendirme yapılmasının, hasta ve doktorun reçetede tahrifat yapmadığını söylemesine rağmen tahrifat nedeniyle davacının sorumlu tutulmamasının, Kurum işlemlerinin yapıldığı tarihten sonra yürürlüğe giren protokol hükümlerinin uygulanmasının, ceza yargılamasında düşme kararı verildiğinden hükme esas alınmasının, bilirkişi raporuna karşı yaptıkları itirazların Mahkemece dikkate alınmamasının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının taraflar arasındaki Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacılar Birliği Eczanelerden ilaç teminine ilişkin protokole aykırı davrandığı gerekçesiyle hakkında cezai işlem uygulanmasının yerinde olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacılar Birliği Eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2009 yılı protokolünün 6.3.15 inci maddesi şu şekildedir;
“Kuruma fatura edilen reçetede yada reçete ekinde bulunması gereken belgelerde (tıbbi bilgi ve belgeler de dahil olmak üzere) eczacı veya eczane çalışanları tarafından tahrifat yapıldığının tespiti halinde reçete bedelinin 5 katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 2 (iki) yıl süre ile sözleşme yapılmaz.”

3.Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve davacının sadece Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2009 yılı protokolünün 6.3.15 inci maddesi yönünden hakkında Kurumca uygulanmış olan cezai işlemin iptalini istemiş olması ve tahrifatı davacının veya çalışanlarının yaptığının ispat olunamadığına göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle ;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.