Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/7441 E. 2023/2036 K. 05.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7441
KARAR NO : 2023/2036
KARAR TARİHİ : 05.07.2023

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/640 E., 2022/745 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : … 2. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2018/21 E., 2021/818 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma talepli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 05.07.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..

Belli edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat … …’nın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00’te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili; davalı ile 28.06.2012 tarihli site yöneticilik sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin 09.10.2017 tarihinde davalı tarafından … taraflı ve haksız bir şekilde fesih edilene kadar yürürlükte kaldığını, sözleşmenin başlangıç tarihinden fesih tarihine kadar davalıya sözleşmeye uygun olarak hizmet verdiğini ve edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, sözleşme gereği yaptığı hizmetlerin karşılığı olarak kestiği faturalardan kaynaklanan ve vadesi geçmiş olmasına rağmen davalı tarafından ödenmeyen toplamda 301.673,81 TL alacağı bulunduğunu, bu hususun tarafların ticari defterleri, faturalar ve banka hesaplarının incelenmesiyle anlaşılacağını, davalıya sözleşmeden kaynaklanan borcunu ödemesi için defalarca şifahen bildirimde bulunulduğunu, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalıya noterden ihtarname de gönderildiğini, ihtarnamede verilen süre içerisinde davalı tarafından irtibata geçilmediğini ve herhangi bir ödeme planı sunulmadığını belirterek fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 50.000 TL ‘nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 06.07.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 203.887,51 TL olarak ıslah yoluyla artırarak toplam 253.887,51 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, dava konusu sitenin müteahhit firması Kavanlar İnş. Beton Turizm Otomotiv Paz. San. Ltd. Şti. olduğunu, İzmit Kavanıum Evleri Sitesi yapımının yaklaşık olarak Haziran 2012 tarihinde tamamlandığını, bu tarihte müteahhit firmanın geçici site yönetimi atadığını, bu geçici site yönetiminin 28.06.2012 tarihinde fahiş bedelle davacı firma ile yöneticilik sözleşmesi imzaladığını, geçici site yönetiminin 28.08.2017 tarihine kadar usulsüz ve kanunsuz bir şekilde görevde kaldığını, bu tarihte yapılan olağanüstü kongreyle yönetimi devretmek zorunda kaldığını, yaklaşık 5 sene boyunca yapması gereken hiçbir usuli ve hukuki işlemi yerine getirmeyen, kat maliklerini zamanında genel kurula çağırmayan, genel kurulu zamanında yapmayan, bütçe yapmayan, bütçeden kat maliklerini haberdar etmeyen, yani bütün işlem ve kararları kendi keyfiyetine göre … ve bu işlemlerde kat maliklerine maddi anlamda haksız külfetler getiren, zarara uğratan kısaca hukuki olarak yok hükmünde olan bu geçici site yönetiminin yaptığı sözleşmelerin de yok hükmünde sayılacağını, davacı … firması ile siteyi yapan müteahhit firmanın sahiplerinin aynı kişiler olduğunu veya iş ortakları olduğunu, müteahhit firma kendi bünyesindeki davacı firma ile kendi yanında çalışan geçici site yöneticileri arasında bu sözleşmeyi fahiş bedelle imzalattığını, bu sözleşme ile haksız kazanç elde ettiğini, sözleşme bedeli davacı firmanın görevi nedeniyle yaptığı harcama ve maliyet toplamı üzerinden yüzde on beş kar payı ve bu rakama KDV ilave edilmesiyle oluşan toplam tutar olduğunu, sözleşmede sitede çalışan bütün elemanların özlük hakları da site yönetimi tarafından ödeneceği belirtildiğini, bu maddelerde davacı firma yani müteahhit firmanın yan firması haksız kazanç elde ettiğini, hiçbir şeyden haberi olmayan site sakinlerine maddi anlamda büyük bir külfet getirdiğini, sözleşmenin bu anlamda da yok hükmünde olduğunu, davacı dava dilekçesinde sözleşmenin feshedildiği tarihe kadar yapılmayan faturaya bağlı ödemelerden bahsettiğini, bunların hangi faturalar olduğunu söylemediğini, delil listesinde de fatura deliline başvurmadığını, bu aşamadan sonra fatura ve bedellerini belirtmenin davanın genişletilmesi sayılacağını, muvafakat etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı şirketin defter ve kayıtlarının incelemesinde dava tarihi itibariyle 253.887,51 TL tutarında alacaklı olduğu, davacının defterlerinin usule uygun olarak tutulduğu, bu hususun hükme esas alınan bilirkişi raporu ile anlaşıldığı, her ne kadar davalı tarafından fahiş fiyatlı olarak site yönetim hizmeti sunulduğu, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (634 sayılı Kanun) uyarınca uygun işlemlerin yapılmadığı iddia edilmişse de davacı tarafından sözleşmede kararlaştırılan hizmetin davalı siteye sağlanarak verildiği ve sözleşmede belirtilen ücrete hak kazanacağı, 634 sayılı Kanun’a uygun genel kurul toplantılarının olmaması ve diğer iddiaların davanın konusu olmadığı, site yönetim şirketi tarafından sözleşmeye uygun hizmet gerçekleştirildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 253.887,51 TL alacağın 50.000 TL’sinin dava tarihinden, bakiye 203.887,51 TL’nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; alacak miktarı belli olan davaların belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, davanın usule uygun açılmaması sebebiyle reddi gerekirken esasa girilip hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı dava dilekçesinde sözleşmenin feshedildiği tarihe kadar faturaya bağlı ödemelerin yapılmadığından bahsettiğini ancak bunların hangi faturalar olduğunu söylemediğini, ayrıca delil listesinde de fatura deliline başvurmadığını, delil olarak ibraz edilmeyen faturaların sunulmasının davanın genişletilmesi yasağına tabi olduğunu, bu hususa muvafakatlerinin olmadığını belirtmelerine rağmen sunulan faturaların mahkemece kabul edildiğini ve hükme esas alındığını, dava dilekçesindeki haliyle işbu davanın hukuki bir nedene ve delile dayandırılamadığını, delil sunma süresi geçtiği halde mahkemece kabul edilen ve hükme esas alınan faturalara dayanılarak hüküm kurulmasının usule, hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, davacı tarafından gösterilmeyen bir delile dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporunu kabul etmelerinin söz konusu olmadığını, davacının defaatle hukuka ve kanunlara aykırı işlemler yaptığını, bu işlemler sonucu haksız kazanç elde ettiğini ve açmış olduğu dava ile de haksız kazanç elde etme gayesine devam ettiğini, iş bu nedenle hazırlanan ek rapor da gerçekleri yansıtmadığından alınan bilirkişi raporunun ve ek raporun hükme esas alınmasının hukuka, usule ve kanuna aykırı olduğunu, davacının bilirkişi raporu doğrultusunda davasını ıslah ettiğini, davacının fatura delili doğrultusunda hazırlanan … ve ek bilirkişi raporuna dayanarak ıslahta bulunmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ıslah talebine dayanak olan bilirkişi raporu hatalı ve eksik incelemeye binaen tesis edilmiş olduğundan buna istinaden kurulacak ıslahın da kabul edilemeyeceğini, davanın bir alacak davası olduğunu, dava konusu alacağın taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklandığını, sözleşmenin hukuka uygun olmadığını, davacı tarafın sözleşmeye uygun davranmadığını, dolayısıyla da bir alacak talep edemeyeceğini ileri sürdüklerini ancak bu iddialarının mahkemece dikkate alınmadığını, sadece davacı tarafın bu hizmeti verip vermediği araştırılarak hüküm kurulduğunu, mahkemenin “diğer iddiaların davamızın konusu olmadığı” şeklindeki ifadesinin başlı başına verilen kararın iptali için yeterli olduğunu, davanın … konusunun davacının talep ettiği alacağın doğup doğmadığı hususunda olduğunu, bu husus aydınlatılmadan verilen kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı arasında 28.06.2012 arasında site yöneticilik sözleşmesi akdedildiği, taraflar arasındaki bu sözleşmeye göre davacı tarafından davalı siteye profesyonel site yönetim hizmetleri sunulduğu ve davacı şirket tarafından 2013 yılından beri yönetim hizmeti verdikleri, sözleşmenin davalı tarafından 09.10.2017 tarihinde feshedildiği, davacı düzenlediği faturalar ile davalı … yönetiminin verilen hizmetten dolayı üzerine düşen borcu ödememesi nedeni ile davacının alacak talebinde bulunduğu, taraflar arasında profesyonel site yöneticiliği hizmetine ilişkin akdi ilişkinin olduğunun uyuşmazlık konusu olmadığı, uyuşmazlığın hizmet bedellerinin ödenip ödenmediği noktasında toplanmakta olduğu, davacı şirketin defter kayıtları üzerinden yapılan inceleme sonucunda alanında uzman bilirkişilerce denetime elverişli gerekçeli rapor ile dava konusu cari hesap bakiyesinin dava tarihi itibariyle 253.887,51 TL tutarında alacaklı olduğunun belirtildiği, bu raporun hükme esas alınarak tespit olunan bakiye iş bedeline hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, her ne kadar davalı fahiş fiyatlı olarak site yönetim hizmeti sunulduğunu, 634 sayılı Kanun uyarınca uygun işlemlerin yapılmadığını iddia etmişse de davacı tarafından sözleşmede kararlaştırılan hizmetin davalı siteye sağlanarak verildiği ve sözleşmede belirtilen ücrete hak kazandığı tüm dosya ile … olduğu, İlk Derece Mahkemesi dosyasında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davalı … yönetiminin defterlerinin incelenmediğini ve istinaf dilekçesinde bildirdiği diğer sebepleri de tekrarla kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı … yönetimi ile davacı arasında yapılan 28.06.2012 tarihli site yöneticilik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun (634 sayılı Kanun) “Geçici Yönetim başlıklı” 73 üncü maddesi şöyledir:
“Yönetim plânında toplu yapı temsilciler kurulu oluşuncaya kadar, bu kurulun görevlerini üstlenmek, yetkilerini kullanmak ve kurulun oluşması için gerekli girişim ve çağrılarda bulunmak üzere, bir geçici yönetim kurulması öngörülebilir. Bu takdirde yönetim plânında geçici yönetimin nasıl oluşacağına ve ne zamana kadar devam edeceğine ilişkin hükümlere yer verilir. Geçici yönetim en geç toplu yapının bitimini izleyen bir yıl sonrasına kadar devam edebilir. Bu süre, her halde toplu yapı kapsamındaki ilk yapı ruhsatının alınmasından itibaren on yıl geçmekle sona erer.

2. 634 sayılı Kanun’un “Genel Yönetim İşlerinin Görülmesi” başlıklı 35 … maddesi şöyledir:
“Yöneticinin görevleri, yönetim planında belirtilir; yönetim planında aksine hüküm olmadıkça, yönetici aşağıdaki işleri görür:
a) Kat malikleri kurulunca verilen kararların yerine getirilmesi;
b) Anagayrimenkulün gayesine uygun olarak kullanılması, korunması, bakımı ve onarımı için gereken tedbirlerin alınması;
c) Anagayrimenkulün sigorta ettirilmesi;
d) Anagayrimenkulün genel yönetim işleriyle korunma, onarım, temizlik gibi bakım işleri ve asansör ve kalorifer, sıcak ve soğuk … işletmesi ve sigorta için yönetim planında gösterilen zamanda, eğer böyle bir zaman gösterilmemişse, her takvim yılının ilk ayı içinde, kat maliklerinden avans olarak münasip miktarda paranın toplanması ve bu avansın harcanıp bitmesi halinde, geri kalan işler için tekrar avans toplanması;
e) Anagayrimenkulün yönetimiyle ilgili diğer bütün ödemelerin kabulü, yönetim dolayısiyle … borçların ödenmesi ve kat malikleri tarafından ayrıca yetkili kılınmışsa, bağımsız bölümlere ait kiraların toplanması;
f) Anagayrimenkulün tümünü ilgilendiren tebligatın kabulü;
g) Anagayrimenkulü ilgilendiren bir sürenin geçmesinden veya bir hakkın kaybına meydan vermiyecek gerekli tedbirlerin alınması;
h) Anagayrimenkulün korunması ve bakımı için kat maliklerinin yararına olan hususlarda gerekli tedbirlerin, onlar adına alınması;
i) Kat mülkiyetine ilişkin borç ve yükümlerini yerine getirmiyen kat maliklerine karşı dava ve icra takibi yapılması ve kanuni ipotek hakkının kat mülkiyeti kütüğüne tescil ettirilmesi;
j) Topladığı paraları ve avansları yatırmak ve gerektiğinde almak üzere muteber bir bankada kendi adına ve fakat anagayrimenkulün yönetici sıfatı gösterilmek suretiyle, hesap açtırılması;
k) Kat malikleri kurulunun toplantıya çağırılması.
l) (Ek: 4/4/2015-6645/82 md.) Anagayrimenkulde bulunan asansörlerin güvenli bir şekilde işletilmesinin sağlanması amacıyla aylık bakımları ile yıllık kontrollerinin ilgili teknik düzenlemelere uygun şekilde yaptırılması ve bu işlemlere ilişkin ücretlerin ödenmesi.
(Ek fıkra: 4/4/2015-6645/82 md.) Bu Kanunun 34 üncü maddesinde belirtilen şartları taşımasına rağmen yönetici ataması yapılmayan anagayrimenkulde, birinci fıkrada sayılan işlerin yaptırılmasından kat malikleri müştereken sorumludur.”

3.Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle dosya kapsamında davalı tarafından davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı iddia edilmişse de davanın kısmi dava olarak açıldığı ve 06.07.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile davanın ıslah edildiği, site geçici yönetiminin iptaline karar verilmediği, 22.03.2019 tarih ve 95388554-105-E.1401599 sayılı İzmit Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğünün müzekkere cevabında gönderilen yönetim planın incelenmesinde de Geçici Madde başlıklı 1 … maddesinde; “İş bu yönetim planında öngörülen kat malikleri kurulu oluşuncaya kadar bu kurulun görevlerini üstlenip, yürütmek, bu kurulun yetkilerini kullanmak, özellikle 28. Maddede yer … bir şirket ile sözleşme yapmak ve kurulun oluşması için gerekli girişim ve çağrılarda bulunmak üzere Kavanlar Yapı Beton Turizm İnşaat Madencilik Paz. Tic. A.Ş.nin yönetim kurulu kat malikleri geçici yönetim kurulunu oluştururlar. Bu kurulun görevi Kavanium İzmit’in bitimini izleyen beş yıl sonrasına kadar devam eder.” ve yine 2 nci maddesinde de; “Geçici Kat Malikleri Yönetim Kurulunu oluşturan Kavanlar Yapı Beton Turizm İnşaat Madencilik Paz. Tic. A.Ş.’nin yetkilileri veya bu şirketin yönetici olarak atayacağı başka bit kişi Kavanium İzmit’in yönetim işlerinin yürütülmesi için bu işlerle iştigal eden ve profesyonel yönetim işlerini gerçekleştiren bir firma ve bu firma ile çalışan hukuk bürosu ile sözleşme imzalayabilecektir. Geçici birinci maddede belirtilen sürelere uygun olarak Kavanlar Yapı Beton A.Ş. Uygun göreceği ve yönetime ilişkin tüm işlemleri yapmaya, ilgilileri atamaya, profesyonel yönetim firmaları ile sözleşmeler imzalamaya, … güvenlik firmaları ile anlaşmalar yapmaya … başına yetkilidir. KAVANİUM İZMİT’in yönetim planı … ve muhtevası aşağıda kimlikleri yazılı ana gayrimenkulün bağımsız bölüm maliklerince okunarak, arzularına uygun olduğunu ve oybirliğiyle kabul ve imzaladıklarını beyan ve ikrar eylerler.” şeklinde düzenlemenin yer aldığı, mevcut site geçici yönetimin yukarıda bahsedilen yasa hükümleri ve yönetim planının ilgili hükümleri gereğince genel yönetim işleri için davacı şirket ile hizmet sözleşmesi imzaladığı, imzalanan sözleşmenin tarafları bağladığı, davacının dava dilekçesinde ödenmeyen fatura bedelleri, hesap hareketleri, defterlerine dayandığı, davacı ve davalı tarafa öninceleme duruşmasında defterlerini sunmak üzere süre verildiği, davalının hiçbir delil sunmadığı, ayrıca davalının bilirkişi … raporuna itirazında kendi defterlerinin incelenmediğine ilişkin itirazda bulunduğu ve bu itiraz üzerine 02.07.2020 tarihli 5 … celsede söz konusu ticari defter ve asıllarını dosya arasına alındığı duruşma tutanağına geçirilerek davalının itirazlarını karşılanması için ek rapor alındığı, davalının bu kez ek rapora itirazında kendi defterlerinin incelenmediğine ilişkin itirazda bulunmadığı, yine davalının istinaf dilekçesinde de kendi defterlerinin incelenmediğine ilişkin istinaf sebebinin bulunmadığı, bilirkişi raporunun denetime elverişli ve açık olduğu, davalının sözleşmeyi 09.10.2017 tarihinde feshettiği, fesih sebebi olarak hiçbir nedene dayanmadığı, davacının sözleşme kapsamında görevi ifa ettiği anlaşılmakla davalı vekilin temyiz sebeplerinin reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.
VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

8.400 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.