Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/6623 E. 2023/2059 K. 10.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6623
KARAR NO : 2023/2059
KARAR TARİHİ : 10.07.2023

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/530 E., 2022/935 K.

KARAR : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Düzce 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/51 E., 2021/369 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … Yapı İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. (…) vekili tarafından temyiz edilmekle incelemenin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.07.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir

Belli edilen günde gelen davalı … Yapı İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat … … Kansu’nun sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili; davacının … şirketi tarafından inşa edilen … Mahallesi … Sokak … … Apt. B Blok No:14 adresinde bulunan bağımsız bölümü satın almak istediğini, yaptığı araştırma neticesinde bu taşınmazın davalılardan … Şirketi tarafından kat karşılığı inşaat sözleşmesi karşılığında inşa edilen 2 blok halindeki binalar olduğunu öğrendiğini, davalı şirket ile iletişime geçen müvekkiline emlakçı olarak dairelerin satışı işi ile davalı Dzc şirketinin ilgilendiğinin söylenmesi üzerine her iki şirketin yetkilileriyle görüşülerek 12.06.2018 tarihli Gayrimenkul Alım Satım Sözleşmesinin taraflarca imza altına alındığını ve daire bedelinin 250.000 TL olarak kararlaştırıldığını, sözleşme kapsamında müvekkilinin davalılardan … Şirketinin yetkilisine 200.000 TL nakit ödeme yaptığını, ruhsat aldıktan sonra devir işlemini 16.06.2018 tarihinde yapabileceklerini söylediklerini ancak sözleşmeye konu dairenin davalılardan … Şirketi tarafından vekaletname ile başka birine satıldığı bilgisinin öğrenildiğini, davalı şirketin aynı daireyi hem müvekkiline hem de başka birine satarak kötü niyetli davrandığını, bu sebeple sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini ileri sürerek, 200.000 TL’nin ödeme tarihi olan 12.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … Şirketi vekili; müvekkili davalı şirketin sözleşmeye hiçbir şekilde taraf olmadığını ve böyle bir sözleşmenin akdedildiğinden dava dilekçesinin tebliği ile haberdar olduğunu, şirketin … yetkilisinin … olması nedeniyle, sözleşmedeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını, bu sözleşme kapsamında şirkete ödeme yapılmadığı gibi sözleşmenin içeriği ve sözleşmede mevcut bulunan imzanın müvekkili şirket yetkilisinin imzası olmadığına dair itirazları uyarınca davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, Kültür Mah. Akçam Sokakta yer … Düzce İli, Merkez İlçesi, Kültür Mah., 3 Ada, 84 parselde kayıtlı bulunan taşınmaz üzerinde yer … bağımsız bölümlere ilişkin müvekkili davalı şirket tarafından diğer davalı Dzc şirketine, üçüncü kişilere satışına dair verilmiş yetki bulunmadığını, davaya konu alacağa dayanak teşkil eden sözleşmede bahsi geçen taşınmazın 12.06.2018 tarihinde piyasa rayiç bedelinin 350.000 – 400.000 TL civarında olduğunu, piyasa bedelinin altında neredeyse maliyetlerini dahi karşılamayacak bir miktarda sözleşmede belirtilen bedelle müvekkili tarafından … olması ihtimalinin dahi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı Dzc Şirketi; davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; adi yazılı şekildeki sözleşmede … Şirketi kaşesi ile kaşe üzerine atılmış imzanın tapudan gelen bir takım devir sözleşmelerindeki imzalar karşılaştırıldığında, … tarafından atıldığının anlaşıldığı, ancak şirketin temsilcisinin … olduğu, …’ın şirketi temsil yetkisi olmadığının görüldüğü, dolayısıyla yetkisiz temsilcinin atmış olduğu imzanın şirketi bağlamadığı, adi yazılı sözleşmede satıcı olarak … değil diğer davalı Dzc Şirketin yazılı olduğu, sözleşmenin davacı ile davalı Dzc şirketi arasında yapıldığı, bu nedenle davalı … Şirketine husumet yöneltilmeyeceği, davacı ile davalı Dzc şirketi arasında düzenlenen geçersiz sözleşme kapsamında, sözleşmede yazılı olduğu üzere, davacı tarafından davalı Dzc Şirketi’ne 200.000 TL ödendiği, sözleşmedeki karşı edim olan taşınmazın devrinin gerçekleştirilmediği, adı geçen davalı tarafından alınan paranın iade edildiği veya adi yazılı sözleşmede yazılı hususların … olmadığı iddia veya aynı nitelikte karşı delille ispat edilmediği gerekçesiyle; davalı … Yapı İnşaat Taah. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalı DZC Grup İnş. Otomotiv Yatırım Tic. Ltd. Şti. hakkında açılan davanın kabulü ile 200.000 TL’nin 12.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı istinaf başvurusunda; belediye kayıtları incelendiğinde …’ın davalı şirketi temsilen başkaca hukuki işlemler yürüttüğünün görüldüğünü ve bu işlemlerin hiç birisi için davalı şirket tarafından yetkisizlik iddiasının öne sürülmediğini, aynı şekilde … tarafından 3. kişilere satışı yapılan … Şirketi tarafından inşaa edilen gayrimenkullerin olduğunu, davalı tarafça …’ın şirkette yetkili olmadığı iddiasının yalnızca hukuki sorumluluktan kurtulmaya yönelik olduğunu, bu nedenle de …’ın davalı şirketi temsil yetkisinin bulunduğu, temsil yetkisine dayanarak davalı şirket adına işlem yürüttüğünü ve ilgili sözleşmeyi imzaladığını, bu bağlamda davalı şirketin alacağa konu sözleşme kapsamında hukuki sorumluluğunun bulunduğu belirterek yerel Mahkeme kararının kaldırılarak her iki davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu 12.06.2018 tarihli sözleşmenin davalı … Şirket kaşesi ile şirket adına dava dışı … tarafından imzalandığı, 6098 sayılı TBK’nın 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasında, yetkili bir temsilci tarafından bir başkası adına ve hesabına yapılan hukuki işlemin sonuçlarının doğrudan doğruya temsil olunanı bağlayacağı hükmü getirildiği, buna göre yetkili temsilci tarafından yapılan hukuki muamelede … alacak ve borçlardan temsil olunanın sorumlu olacağı, aynı Kanun’un 46 ncı maddesinde bir kimsenin yetkisi olmadığı halde temsilci olarak bir işlem yapması halinde, bu işlemin ancak onandığı taktirde temsil olunanı bağlayacağının kabul edildiği, dosyada yer … Düzce 6. Noterliğinin 25.01.2016 tarih ve 996 yevmiye nolu vekaletnamesiyle davalı … Şirketi’nin yetkili Müdürü … tarafından sözleşmeyi şirket adına imzaladığı anlaşılan …’a iş yerindeki faaliyet konuları ilgili olarak tüm işleri yürütmeye, şirket adına mal almaya ve satmaya, bedelleri tahsile ilişkin vekalet verildiği, vekaleten sözleşme tarihinden önce azledildiğine ilişkin bir iddia bulunmadığı, davalı … Şirketinin yapımını üstlendiği dava konusu taşınmazın kat irtifakı tesisi işlemlerinde sözleşmede imzası bulunan …’ın arsa sahipleri adına vekaleten işlem tesis ettiği, davalı yüklenici firmanın edimini üstlendiği kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında kat irtifakı tesisi sırasında bir kısım arsa sahipleri adına vekaleten işlem yapan …’ın yüklenici şirketten bağımsız hareket ederek bu işlemi gerçekleştirmesinin mümkün görülmediği, sözleşmeyi davalı şirket adına imzalayan …’ın davalı şirketi temsil yetkisi olduğuna dair bir kararı olmamakla birlikte, adı geçen şahsın şirket adına dava konusu satış sözleşmesini kapsar vekaletnamesinin bulunması ve resmi kurumlarda şirket faaliyeti ile ilgili işlemler yapması nedeniyle dava konusu olayda davalı … Şirketi’nin de sorumluluğu olduğu, davacı tarafça davadan önce hüküm altına alınan alacağın tahsili amacıyla davalıyı usulünce temerrüde düşürmediği, anlaşıldığından Mahkemece dava tarihinden itibariyle faize hükmedilmesi gerekirken ödeme tarihleri itibariyle faize hükmedilmesine şeklinde karar verilmesinin doğru görülmediği, hükmün davacı tarafından istinaf edilmesi sebebiyle davalı Dzc şirket yönünden kurulan hükmün kazanılmış hak oluşturduğu, diğer davalı … Şirketi yönünden dava tarihinden itibaren faize hükmetmek gerektiği belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılması ile yeniden hüküm kurulmasına, davanın kabulüyle 200.000 TL’nin 12.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek (Davalı … açısından 22.02.2020 tarihinden itibaren işleyecek faiz ile sorumlu olmak üzere) yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı … Şirketi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyizinde; Bölge Adliye Mahkemesinin kararının gerekçesiz olduğunu, 12.06.2018 tarihli gayrimenkul alım satım sözleşmesinin tarafı olmadığını, şirketin … yetkilisinin … olduğunu, sözleşme kapsamında müvekkil davalı şirkete ödeme yapılmadığı gibi sözleşmenin içeriği ve sözleşmede mevcut bulunan imzanın müvekkil şirket yetkilisinin imzası olmadığını, Düzce İli, … İlçesi, … Mah., 3 Ada, 84 parsel’de kayıtlı bulunan taşınmaz üzerinde yer … bağımsız bölümlere ilişkin müvekkil davalı şirket tarafından diğer davalı DZC Şirketine 3. kişilere satışına dair verilmiş yetki bulunmadığını, her ne kadar davacı tarafça sunulan vekaletname uyarınca müvekkil davalı şirket yönünden davanın kabulüne dair karar verilmişse de, hiçbir şekilde kabul hükmünde olmamak kaydıyla söz konusu sözleşmede … şirketi adına … tarafından imza atıldığı iddialarını ispata yarar delil sunulmadığı gibi, …’ın bu işlemi vekaleten yaptığına dair delil bulunmadan vekaletnamenin varlığına dayanılarak davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalı şirketin ticari kayıtları incelenmeden, imzanın kim tarafından atıldığına dair araştırma ve inceleme yapılmadan karar verildiğini, 12.06.2018 tarihinde piyasa rayiç bedeli 350.000-400.000 TL civarında olan taşınmazın piyasa bedelinin altında neredeyse maliyetlerini dahi karşılamayacak bir miktarda sözleşmede belirtilen bedelle müvekkil tarafından … olması ihtimalinin dahi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 40 ıncı maddesi; “Yetkili bir temsilci tarafından bir başkası adına ve hesabına yapılan hukuki işlemin sonuçları, doğrudan doğruya temsil olunanı bağlar. Temsilci, hukuki işlemi yaparken bu sıfatını bildirmezse, hukuki işlemin sonuçları kendisine ait olur”

3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine, yukarıda verilen hukuk kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeler ile 12.06.2018 tarihli gayrimenkul alım satış sözleşmesinde davalılardan … Şirketi kaşesinin bulunduğu, şirketin temsilcisi tarafından şirket adına işlem yapma yetkisinin …’a verilmiş olduğunun anlaşılmasına göre de, davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararı bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.