Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/6391 E. 2022/9307 K. 08.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6391
KARAR NO : 2022/9307
KARAR TARİHİ : 08.12.2022

MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen muarazanın giderilmesi davasının kabulüne dair verilen karar hakkında, bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden davanın reddine dair kurulan kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; dava dışı müteahhit ile aralarında 01/12/2017 başlangıç tarihli iş yeri kira sözleşmesi bulunduğunu, bu bağlamda davalı idarece imzaladığı su aboneliği sözleşmesinin 10/05/2018 tarihine kadar devam ettiğini, dava dışı arsa sahibinin müteahhit ile arasında kiralanan yerin mülkiyetine ilişkin süregelen uyuşmazlık nedeniyle yaptığı başvuru üzerine bilgisi dışında su aboneliğinin iptal edildiğini, su aboneliğinin yeniden tesisi için yapılan başvurunun ise davalı idare tarafından reddedildiğini ileri sürerek; su aboneliği tesisi nedeniyle davalı idare ile aralarında oluşan muarazanın giderilmesine, … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/05/2018 tarihli ve 2018/101 Değ.iş sayılı dosyası ile tedbiren yapılan su aboneliğinin kalıcı nitelikte sürekli su aboneliği olarak tesisine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; davacının mecurda kiracı sıfatıyla bulunma hakkı bulunduğu, su aboneliğinin haksız şekilde iptal edilmiş olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne, davacı adına ferdi su aboneliği tesisine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince; somut olayda su aboneliğinin bulunduğu taşınmazın davacı tarafça ganyan bayii olarak işletildiğinin bildirilmesi, davacının su aboneliği başvuru formunda da iş yeri abonesi kaydı bulunduğu anlaşılmakla davacı tüketici olmadığından davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği; kabule göre de, davacı tarafça sunulan kira sözleşmesinde kiraya verenin mal sahibi olan dava dışı … yerine … olduğu, ilk derece mahkemesince kiraya veren …’nın mal sahibi … adına vekaleten hareket edip etmediğine ve sözleşmeyi bu sıfatla imzalayıp imzalamadığına ilişkin delillerinin davacıdan sorulup sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

Kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda ilk derece mahkemesince; davacı tarafından ibraz edilen belgeler çerçevesinde, dava dışı mal sahibi ile müteahhit arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre; inşa edilen binanın yarısının mal sahibine, diğer yarısının müteahhide ait olacağının kararlaştırıldığı dava dışı müteahhitin de kendi adına davacı ile kira sözleşmesi imzaladığı, davacının dava konusu taşınmazda kiracı sıfatıyla bulunduğu, su aboneliğinin haksız şekilde iptal edildiği gerekçesiyle; davanın kabulüne, davacı adına ferdi su aboneliği tesisine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince; davacının, dava dilekçesindeki açık beyanı ile kira sözleşmesini müteahhit ile yaptığı, davalı idarenin, mülkiyeti ihtilaflı bulunan hallerde tapu kayıt maliki olmayan ancak mülkiyet iddiasında bulunan kişi ile veya bu kişinin kiracıları ile değil, yönetmelik hükümlerine göre tapu kayıtları uyarınca belirlenen mülkiyet durumuna göre işlem tesis etmek durumunda olduğu, bundan ayrı dava dışı … ile müteahhit … arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine dair açılan davanın kabulüne karar verildiği, bu durumda davalı idarenin, tapu kayıt maliki olmayan müteahhit …’nın kiracısı olan davacı için abonelik tesis etmemesine yönelik işlemi yerinde olduğundan davanın reddi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediği gerekçesiyle; davalının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Belediye Su ve Kanalizasyon Hizmetlerinde Uyulacak Usul ve Esaslara ilişkin Yönetmeliğin 5. maddesinde;” (1) Belediye ve bağlı kuruluşları su ve kanalizasyon hizmetlerini yerine getirirken başvuru sahiplerinden bilgi ve belge taleplerine ilişkin işlemlerini aşağıdaki hususları dikkate alarak gerçekleştirirler:
a) İlk su aboneliği, ilk atık su aboneliği ile bu aboneliklere ilişkin devir ve kapama işlemleri ve diğer su abonelik hizmetleri sırasında başvuru sahiplerinden T.C. kimlik numaraları ve diğer kimlik bilgilerini belediye veya bağlı kuruluşla yaptıkları sözleşmede belirtmeleri istenir. Başvuru sahiplerinin kimlik bilgilerinin doğruluğu belediye veya bağlı kuruluşlar tarafından Kimlik Paylaşım Sistemi üzerinden teyit edilir. Yetkili belediye ve bağlı kuruluş gerekli görmesi durumunda başvuru sahibinden T.C. kimlik numarasının yer aldığı bir kimlik belgesini yetkili personele göstermesini talep edebilir. Başvuru sahiplerinin kimlik bilgilerinin teyidi amacıyla kendilerinden nüfus cüzdanı fotokopisi, onaylı sureti veya kimliğe ilişkin başkaca bir belgeyi idareye teslim etmeleri istenmez.
b) İlk su aboneliği, ilk atık su aboneliği ile bu aboneliklere ilişkin devir ve kapama işlemleri ve diğer su ve kanalizasyon hizmetlerine ilişkin işlemler sırasında başvuru sahiplerinden mülkiyete, kira sözleşmesine ve mülkiyet ya da mülkiyetin gayriayni hak sahibinin muvafakatine ilişkin bilgileri belediye veya bağlı kuruluşlarla yaptıkları sözleşmede belirtmeleri istenir. Başvuru sahiplerinin mülkiyet durumuna ilişkin olarak, sözleşmede belirttikleri yazılı beyanları esas alınır. Başvuru sahiplerinin mülkiyete ilişkin hususları belgelendirmeleri amacıyla kendilerinden kira sözleşmesi, tapu sureti veya başkaca bir belge talep edilmez. Buna karşın başvuru sahibinin beyanlarının gerçeğe aykırı olduğunun idarece tespiti halinde, yetkili belediye veya bağlı kuruluşları tarafından başvuru sahibinden abonelik sözleşmesinde belirttiği tarihteki mülkiyet durum beyanını kanıtlayıcı kira sözleşmesi veya tapu sureti sunması istenir. Başvuru sahibinin mülkiyet durum beyanını teyit edici nitelikte bir kira sözleşmesi veya tapu suretini yetkili belediye veya bağlı kuruluşa sunmaması durumunda başvuru sahibinin abonelik sözleşmesi iptal edilir ve hakkında bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde belirtilen işlemler uygulanır.” hükmü mevcuttur.

Somut olayda; davacı ile dava dışı müteahhit arasında imzalanan 01/12/2017 tarihli kira sözleşmesi uyarınca, davacının kiracı olarak bulunduğu iş yerine ilişkin davalı ile aralarında yukarıda değinilen yönetmelik çerçevesinde su aboneliği sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 8. maddesinde ” Sözleşmenin müddeti, abonenin fesih isteği tarihine kadar geçerlidir. ” hususunun kararlaştırıldığı, bu itibarla su aboneliği devam etmekte olan davacının talebi bulunmaksızın sözleşme hükümlerine aykırı olarak taşınmaz malikinin talebi üzerine aboneliğin sonlandırılması hukuka aykırıdır.
Bundan ayrı, bölge adliye mahkemesince … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/01/2022 tarihli ve 2019/54 Esas, 2013/22 Karar sayılı kararıyla, dava dışı arsa sahibi ile müteahhit arasındaki 09/01/2002 tarihli düzenleme şeklindeki satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine karar verilmesi nedeniyle tapu kayıt maliki olmayan dava dışı müteahhitin kiracısı olan davacı için abonelik tesis etmemesine yönelik işlemin yerinde olduğu belirtilmiş ise de, kira sözleşmesinin geçerliliği için kiraya verenin malik olmasının gerekmediği, kira sözleşmesi feshedilmediği veya sözleşmenin iptali davası açılmadığı sürece geçerli olduğunun gözetilmemesi usul ve kanuna aykırı olduğu gibi; her davanın açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre hükme bağlanır ilkesi uyarınca yukarıda bahsi geçen mahkeme kararının kesinleşmediğinin gözetilmemesi de bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 371. maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın aynı Kanun’un 373/2 maddesi uyarınca kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 08/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.