YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6303
KARAR NO : 2022/7969
KARAR TARİHİ : 19.10.2022
MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : SAMSUN 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalıların murisi ile aralarında 12.08.2008 tarihli konut satışına ilişkin sözleşme bulunduğunu, dairenin teslim edildiğini, taksitlerin zamanında ödenmediğini sözleşmenin 9. maddesi uyarınca temerrüt ihtarı gönderildiğini, borç ifa edilmediğini ileri sürerek sair hakları saklı tutularak davalı tarafından işgal edilen taşınmaza vaki el atmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.
Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme ile 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki kanunun 73/A maddesi uyarınca arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığından, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, davacının istinaf başvurusu esastan reddedilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
6502 sayılı kanunun 73/A maddesi uyarınca tüketici mahkemelerindeki uyuşmazlıklarda dava açılmadan arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Bu kuralın istisnalarından birisi taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar olarak kabul edilmiştir. Taşınmaz aynına ilişkin davalar mülkiyet haklarına ilişkin olacağı gibi şahsi talep hakkı doğuran sözleşmeye dayanarak taşınmaz üzerindeki ayni hak değişikliği ortaya çıkaran bir davada olabilir. Davacı mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesini talep etmiş olmakla uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece uyuşmazlığın dava şartı arabuluculuk kapsamında bulunmadığı gözetilerek işin esası incelenip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 19/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.