YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6293
KARAR NO : 2022/8784
KARAR TARİHİ : 22.11.2022
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın husumet yokluğu neden ile reddine, birleşen dava yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili ve birleşen davada davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar asıl davada …’a, birleşen davada ise …’a karşı, … Mevkii 1205 ada 29 parsel numarası ile kayıtlı taşınmazda kat maliki olduklarını, davalı …’un söz konusu binanın müteahhidi olduğunu, bu daireleri satan ve toprak sahibi olarak gözüken kişinin ise davalının babası birleşen dosya davalısı … olduğunu, söz konusu dairelerin dış tarafının mantolama şeklinde ısı yalıtımlı diyerek satıldığını, yapmış oldukları araştırma neticesinde dairelerin ısı yalıtımsız olduğunu öğrendiklerini, bina projesinde ısı yalıtımmlı olduğu belirtildiğinden yapının kullanım izinini alamadıklarını, kanunlara ve genel uygulamaya göre yapının kullanım iznini almanın binanın müteahhidinin sorumluluğunda olduğunu, Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere yapı kullanım izni olmayan binanın tesliminin hukuken geçerli bir teslim olmadığını, davalıların söz konusu dış cephe ısı yalıtımını yapması ve diğer projede bulunan eksiklikleri de tamamlayarak yapı kullanım izni alması gerektiğini, sonuç olarak davalıların öncelikle dış cephe mantolama şeklinde ısı yalıtımı ve diğer eksikleri tamamlanması ve yapı kullanım izni almasını, ayrıca fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL yapı kulanım izni alınması için yapılması gereken masrafların davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişler, bilahare vermiş oldukları ıslah dilekçesi ile yapı kullanım izin belgesi alınması taleplerini yineleyerek aynen ifanın mümkün olmaması halinde ise yapı kullanım izin belgesi alınması için gerekli 25.684,00 TL’nin davalılardan tahsilini istemişlerdir.
Davalı … asıl dosyada, davalı … birleşen dosyada davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak asıl dava yönünden asıl davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine ilişkin karar kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dava yönünden davanın kabulü ile dava konusu … Mahallesi 1205 ada 29 parsel üzerinde bulunan yapıya ilişkin olarak inşaat bilirkişisinin 24/02/2014 havale tarihli raporunda belirtilen dış cephe ısı yalıtımı ile bodrum su yalıtımına ilişkin eksikliklerin tamamlanarak yapı kullanım izin belgesi alınmasının müteveffa …’un mirasçıları olan davalılar …, … ve … tarafından sağlanmasına, aynen ifanın mümkün olmaması halinde yapı kullanım izin belgesinin alınması için davacılar payına düşen 22.014,85 TL’nin davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davacılar ve birleşen davada davalı … mirasçıları …, … ve … tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava malın ayıplı olmasından kaynaklanan aynen ifa ya da bunun mümkün olmaması halinde ayıbın giderilmesi için gerekli masrafların iadesine ilişkindir. Dosyadaki eksikliğin tamamlanması için Dairemizce dosyanın mahallesine gönderilmesi üzerine dosyaya kazandırılan Yapı Kullanım İzin Belgesi ve makbuzunun incelenmesinde, dava konusu taşınmaz için Yapı Kullanım İzin Belgesinin temin edilmiş olduğu makbuzda mükellef adının ise … olarak yazıldığı görülmektedir. O halde eldeki dava konusuz kalmıştır. Mahkemece, bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Kabule göre de önceki bozma kapsamı dışında kalan birleşen dava yargılama giderleri için de davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre bir karar verilmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacıların tüm temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün birleşen davada davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK’nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.