Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/6124 E. 2022/8982 K. 28.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6124
KARAR NO : 2022/8982
KARAR TARİHİ : 28.11.2022

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen itirazın iptali ve alacak davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı/birleşen davada davalı vekili tarafından istenilmiş ise de; temyize konu edilen kararda hüküm altına alınan değer duruşma sınırının altında olduğundan, duruşma isteminin miktar yönünden reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteminin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı;n kiraladığı meskenin tüm tamir, bakım ve onarım işlerini yapıp bedelini davalı kiraya verenden talep edeceği konusunda şifaen anlaştıklarını, mecurda oturduğu süre içinde taşınmaz ve çevre düzenlemesi için yaptığı harcamaları istemesine rağmen davalının ödeme yapmadığını Gölbaşı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/44 D.İş sayılı dosyası üzerinden yaptırdığı tespitte imalat bedelinin 32.180 TL olarak belirlendiğini, bu bedelin tahsili için Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2011/12214 sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının borca itiraz ettiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; mantolama ile dış kapı ve bahçe demirlerinin yapılmasına muvafakat ettiğini, bunun dışında yapılan işlere muvafakat etmediğini, davacının taşınmazı tahliye ettikten sonra Gölbaşı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/44 D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırdığını, davacının kira bedellerini eksik ödediğini, onay verilen 17.360 TL faydalı masraflar bedeli mahsup edildiğinde halen ödenmesi gereken kira bedelinin bulunduğunu savunarak, davanın reddini, istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, davalının yaptığı itirazın taleple bağlı kalınarak 32.000 TL. miktar üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 9 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına, uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat isteminin reddine dair verilen hüküm, davalı tarafın temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesinin 20/10/2015 tarihli ve 2014/13384 E., 2015/8847 K.sayılı ilamıyla; davalı vekilinin sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, davalının faydalı masraf kalemleri, bedeli ve takas talebine ilişkin temyiz itirazları yönünden; sözleşmenin özel şartlar bölümünün ikinci maddesinde, kiracının rızası dışında yaptırdığı hiçbir masrafı malikten isteyemeyeceğinin kararlaştırıldığı, davalı tarafından kabul edilen masraflar dışında olan alçı, sıva,kartonpiyer, alçıpan tavan, cam, tuğla, duvar, gömme dolap, katlanır cam, kilitli parke taşı, pencere korkuluklarının sözleşmenin ikinci maddesine göre tartışılarak karar verilmesi, ayrıca davalının ödenmemiş kira bedelinin masraflardan mahsup edilmesini isteminin takas olarak nitelendirilmesi, davalının temyiz dilekçesinde karar tarihinden önce kira alacağı davası açtığını belirtildiğinden öncelikle bu dava dosyasının getirtilerek incelenmesi ve bu davanın sonucuna etkili görüldüğü takdirde birleşme kararı verilmesi, diğer yandan mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen değerlerin yapım tarihi itibariyle değil, dava tarihi itibariyle belirlendiği, bu durumda mahkemece yapılacak işin, bilirkişilerden alınacak ek raporla, gerekirse yeniden mahallinde keşif yapılarak imalat giderlerinin yapıldıkları tarih itibariyle belirlenip, yıpranma payı da düşüldükten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle kiraya veren tarafından kira alacağına yönelik açılan davanın iş bu dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Davalı-birleşen davacı; 2005-2011 tarihleri arasında eksik ödenen kira bedelinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL’nin vade tarihinden itibaren aylık % 10 sözleşme faizi ve % 20 vekalet ücretiyle birlikte tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne, yapılan icra takibindeki alacağın 11.835 TL’lik kısmına yönelik itirazın iptaline, takibin bu miktar asıl üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, keza uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden taraf vekillerinin icra inkar tazminatı taleplerinin reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne, 7.956,68 TL kira alacağının 3.885,01 TL işlemiş gecikme faizi ile beraber davalıdan alınıp davacıya verilmesine, asıl alacağa dava tarihinden itibaren aylık % 1,5 gecikme faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine, Dairemizin 03/10/2019 tarihli ve 2018/3931 E., 2019/7458 K. sayılı ilamıyla; tarafların sair temiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, birleşen davada kira alacaklarının beş yıllık zamanaşımı süresinin hesabında davanın açılış tarihi olan 12/06/2014 tarihi esas alınmış ise de, davalı-birleşen davacı asıl davada süresinde sunduğu 28/12/2011 tarihli cevap dilekçesi ile takas def’ini ileri sürdüğüne göre, zamanaşımının bu tarihten itibaren hesaplanması gerektiği, bu nedenle mahkemece, bilirkişiden bu hususta ek rapor alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, ayrıca birleşen davada davacı tarafından 10.000 TL’nin tahsili talebinde bulunulduğu, dava dilekçesinde de dava değerinin 10.000 TL olarak belirtilmiş olmasına rağmen, mahkemece gecikme faizi ile birlikte 11.841,69 TL’nin tahsiline karar verildiği, bu haliyle talep aşılarak hüküm kurulduğu, talep aşılarak karar verilemeyeceği gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece yapılan yargılamada; asıl davanın kısmen kabulüne, yapılan icra takibindeki alacağın 11.835 TL’lik kısmına yönelik itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, keza uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden taraf vekillerinin icra inkar tazminatı taleplerinin reddine, birleşen davanın kabulüne, 40.255,74 TL kira alacağı ve 19.503,91 TL dava tarihine kadar işlemiş gecikme faizinin davalıdan tahsiline, asıl alacağa dava tarihinden itibaren aylık %1,5 gecikme faizi işletilmesine karar verilmiş; karar, davacı-birleşen davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre; davacı-birleşen davalının asıl davaya ilişkin tüm, birleşen davaya ilişkin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Türk Borçlar Kanunu’nun 147. maddesi gereğince; kira bedellerine ilişkin davalar beş yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, bu beş yıllık süre dava (veya ıslah ve yahut ek dava) tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Kısmi dava açılması halinde de alacağın yalnız dava konusu edilen kısmı için zamanaşımı kesilir, dava dışı kalan bölümü içinse zamanaşımı işlemeye devam eder.
Birleşen davada davacı talebini 22/10/2021 tarihli ıslah dilekçesiyle 40.225,74 TL bakiye kira alacağı ve 19.503,91 TL işlemiş faiz olmak üzere 59.759,65 TL’ye yükseltmiş, davalı vekili ıslaha karşı süresinde verdiği cevap dilekçesinde; ıslah tarihi itibariyle talebin zaman aşımına uğradığını ileri sürmüş, mahkemece, davalının zamanaşımı def’i hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır.
Hal böyle olunca; mahkemece; davalı tarafın, ıslah edilen kira bedeline ilişkin zamanaşımı def’i ile ilgili bir değerlendirme yapılma ve bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmek suretiyle sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı- birleşen davalının asıl davaya ilişkin tüm, birleşen davaya ilişkin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle birleşen davaya ilişkin hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince birleşen davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde birleşen davaya ilişkin karar düzeltme yolu açık, asıl davaya ilişkin karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.