Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/5868 E. 2022/7637 K. 11.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5868
KARAR NO : 2022/7637
KARAR TARİHİ : 11.10.2022

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kurum işleminin iptali ve menfi tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi üzerine, ilk derece mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar, …’un … Eczanesi’nin sahibi olduğunu, Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü’nün 15/10/2003 tarihli yazısı ile hak sahibinin bilgisi dışında 2 adet şeklen sahih, içerik itibariyle sahte reçete kabul ederek sandığa fatura ettiği ve reçetede yazılı olan ilaçların tamamını hastaya vermemesi nedeniyle anlaşmasının 7 yıl süreyle feshedildiğini ve faiziyle birlikte 1.468.606.375-TL (eski) borç çıkarıldığını, taraflar arasındaki anlaşmanın 7 yıl süreyle fesih işleminin hukuka aykırılığının ve davalıya 1.468.606.375-TL (eski) borçlu olmadığının tespitiyle, paranın ödenmiş olması halinde reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davacının, Terme Devlet Hastanesi’nde görev yapan Dr. … tarafından düzenlenen ve ilaç mümessili … tarafından eczaneye götürülen iki adet sahte reçeteyi kuruma fatura ederek bedellerini tahsil ettiğini, ayrıca … adına düzenlenen reçetedeki ilaçların tamamını teslim etmeyerek teslim etmiş gibi kuruma fatura ettiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince verilen 17/03/2020 tarihli kararla; davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu belirtilerek davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, davalının temyizi üzerine; Dairece verilen 07/10/2021 tarihli 2020/11106 E. 2021/9686 K. sayılı kararla; temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararı kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararı davalı yararına bozulmuştur.
Bozmaya uyan ilk derece mahkemesince; davanın kabulü ile SGK’ya devredilen …’nün 15/10/2003 gün 368 sayılı yazısı ile bildirilen taraflar arasındaki sözleşmenin 7 yıl süreyle feshine ilişkin kararının yasal mevzuata aykırı olduğunun ve geçersizliğinin tespitine, taraflar arasındaki murazanın bu şekilde giderilmesine; davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile istirdata dair davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile davacının davalıya 86,54-TL borçlu olmadığının tespiti ile işbu tutarın ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya iadesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinde; “(1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
(3) Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
(4) Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.” düzenlemesi yer almaktadır.
Hal böyle olunca, menfi tespit ve istirdat istemli davanın kısmen reddine karar verilmiş olması nedeniyle tarifenin 13/2. hükmü gereğince davalı lehine 1.382,46-TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması HMK’nın 370. maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararın hüküm bölümüne yeni bir bent eklenerek, “8-Karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. hükmü uyarınca takdir edilen 1.382,46-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,” söz ve rakamlarının yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 11/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.