YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5865
KARAR NO : 2022/7202
KARAR TARİHİ : 03.10.2022
MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davalıya bağlı birim olan Döner Sermaye İşletme Müdürlüğünce 02/07/2010 tarihinde 2010/72887 numaralı ihale kapsamında Merkezi Depo Kangazı Analiz Cihazı+ Elektrolit (NA-K-Ca) Glikoz Laktat Analiz Cihazı alımı yapıldığını, yapılan açık ihale usulü kapsamında 25/10/2010 tarihinde 15.000 hastanın kan gazı testini yapmak üzere 57.750,00 TL bedelle taraflar arasında sözleşme akdedildiğini, sözleşmede bahsi geçen cihazlardan birinin hastane yoğun bakım ünitesinde, bir diğerinin ise kalp damar cerrahisi servisinde kullanıldığını, sözleşmede belirtilen tüm edimlerin müvekkili şirketçe yerine getirildiğini, ancak akdedilen sözleşmenin teslimine ilişkin kısımlarının davalı tarafça yerine getirilmediğini, ardından tek taraflı olarak sözleşmenin feshi yoluna gidildiğini, cihazların, lüzumlu ve sözleşmede belirtilen birimlere şirket tarafında tüm masrafları karşılanarak kurulduğunu, personelce cihazlarda yüzlerce test yapıldığını ancak cihaz ve eklentilerinin geçici olarak tesliminin komisyon tarafından yapıldığını ve bunun sonucunda cihazların kat’i alımının gerçekleşmediğini, cihazın eksiksiz ve kusursuz çalıştığının Sivas 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/126 D.İş. Sayılı dosyası ile tespit edildiğini, sözleşmede bahsi geçen 15.000 testten 5.000’inin de yapıldığını, ihale konusu cihazların yurtdışı menşeli olup ithalatını gerçekleştiren firmadan kiralanmak suretiyle temin edildiğini ve kira bedeli ödendiğini, akdedilen sözleşmede bahsi geçen cihaza ait olan eklerden olan, teslim edilmeyen ve çalışmadığı iddia edilen cihazlarda yapılan testlerde kullanılan 11 adet solüsyon bedeli 17.591,53 TL, ihale sürecinde harcanan 762,00 TL sözleşme karar pulu ödemesi masrafı, irat kaydedilen 3.465,00 TL kati teminat bedeli, cihazın ilgili kurum bünyesinde kaldığı sürelerin kira bedeli olan 14.000,00 TL, yapılan 5000 test bedeli olan 19.250,00 TL, teknik servis elemanı olarak çalıştırılan çalışana ödenen maaş ve sigorta bedeli olarak 6.000,00 TL olmak üzere toplam 61.068,53 TL maddi, davacı şirketin ticari itibarının zedelenmesi nedeniyle 20.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 81.068,53 TL zararın sözleşmenin akdedildiği 25/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; açılan davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 51.245,63 TL ye dava tarihi olan 29/12/2010 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek sureti ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin kabulü ile, 20.000,00-TL’nin dava tarihi olan 29/12/2010 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek sureti ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin haksız olarak feshedildiği iddiasına dayalı olarak açılmış maddi zararların tazmini ile 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece taraflar arasında imzalanan sözleşmenin davalı tarafça haksız olarak feshedildiğinin kabulü ile, davacının sözleşmenin feshi nedeni ile uğradığı maddi zararlarının tazmini yanında, davacı yararına 20.000,00 TL de manevi tazminata da hükmedilmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi hükmü uyarınca, manevi tazminata hükmedilebilmesi için; şahsiyet hakkının hukuka aykırı bir şekilde zarara uğraması gerekir. Kişilik haklarının zarar görmediği hallerde, eylem hukuka aykırı olsa dahi manevi tazminata hükmedilmesi olanaklı değildir. Buna göre olayda manevi tazminat koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak bu talep yönünden ret kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.