Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/5301 E. 2023/1781 K. 06.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5301
KARAR NO : 2023/1781
KARAR TARİHİ : 06.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/640 E., 2022/757 K.
DAVA TARİHİ : 14.08.2020
KARAR : Davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ünye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/387 E., 2022/78 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali (ödünç verme sözleşmesinden kaynaklanan) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 06.06.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı vekilleri Avukat …, Avukat Özge Katırcıoğlu ve Avukat …’in sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00’te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalıya 10.01.2020 tarihinde geri ödenmek üzere 1.200.000,00 TL borç gönderdiğini, müvekkilinin borcu gönderirken dekonta da açıklamalı olarak “10.01.2020 tarihinde geri alınmak üzere borç olarak ödenen” olarak belirttiğini, borç olarak gönderilen bedelin davalı tarafından iade edilmemesi üzerine Fatsa İcra Dairesinin 2020/260 E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, dosyanın yetkili icra dairesi olan Ünye İcra Dairesine gönderilerek 2020/428 E. sayılı dosyası ile yapılan takibe borçlu tarafından haksız bir şekilde kötü niyetli olarak itirazda bulunulduğunu, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptali ile Ünye İcra Dairesinin 2020/428 E. sayılı dosyasında takibin devamına karar verilmesini, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve davalı icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itirazı ettiğinden alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı …’ın … Petrol Ürünleri Tur. Nak. İnş. Taah. Tekel Ürn. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin vekili durumunda olduğunu, eşi olan dava dışı … ile davacı … arasında Ünye ilçesi, Atatürk mahallesinde kain 338 ada 65 sayılı parselin alım-satımı hususunda anlaşma sağlandığını, bu doğrultuda söz konusu taşınmazın tapu kayıt maliki olan … Petrol Ürünleri Tur. Nak. İnş. Taah. Tekel Ürn. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti’yi temsilen … tarafından davacı …’e satılmasının kararlaştırıldığını, 28.02.2019 tarihinde tanzim olunan kapora alındısı ile davacı …’in, dava dışı …’a 20.000,00 TL kapora verdiğini, 03.01.2020 tarihinde de anılan taşınmazın davacı …’e toplam 4.250.000,00 TL bedel mukabilinde tapuda devredildiğini, davacı …’in, anlaşma gereği borcu olan 4.250.000.00 TL’nin 2.750,000,00 TL’sini taşınmazın tapuda devri öncesinde ödediğini, geriye 2.700,000,00 TL borcu kaldığını, davacı …’in taşınmazı satın almak için Vakıf Katılım Bankası A.Ş.’den kredi çekmek durumunda kaldığını, bunun sonucunda da taşınmaz üzerine dava dışı Vakıf Katılım Bankası A.Ş. lehine ipotek konulduğunu, 03.01.2020 tarihinde davacının 1.500.000,00 TL bedeli dava dışı … Petrol Ürünleri Tur. Nak. İnş. Taah. Tekel Ürn. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. banka hesabına, 1.200.000.00 TL bedeli ise davalı müvekkili …’ın banka hesabına yatırmak sureti ile borcunu kapattığını, davalı müvekkilinin çekmiş olduğu 1.200.000,00 TL parayı aynı saatlerde kendi hesabından … Petrol Ürünleri Tur. Nak. İnş. Taah. Tekel Ürn. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. hesabına aktardığını, davacı … ile davalı müvekkili …’ın eşi … arasında tanzim olunan 30.12.2019 tarihli adi yazılı sözleşmede; “Ordu İli Ünye İlçesinde 338 ada 65 parselde kayıtlı Arsa nitelikli gayrımenkulün bedeli olarak 2.700.000,00 TL …’ın hesabına geldiği zaman ipotek çözülecektir” denilmek sureti ile, davacının davalı müvekkili hesabına göndermiş olduğu 1.200.000,00 TL miktarlı havalenin gönderilme sebebinin belirlendiğini, davacı tarafça havale edilen dava konusu bedelin, şirketin vekili konumundaki davalı müvekkiline borç olarak değil, … Petrol Ürünleri Tur. Nak. İnş. Taah. Tekel Ürn. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davacı arasında yapılan taşınmaz alım-satımından kaynaklanan ve davacının ödemek durumunda olduğu satım bedeli kapsamında gönderilmiş bulunan bir miktar olduğunu savunarak, hukuki mesnedi bulunmayan davanın reddi ve kötüniyetle davalı müvekkili hakkında takip başlatan davacı aleyhine asıl alacağın %20′ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ”…Taraflar arasındaki ihtilafın dava konusu havalenin hangi amaçla yapıldığı noktasında olduğu, Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca herkes iddiasını ispatla yükümlü olup davacının, davalıya borç verdiğini yasal delillerle kanıtlamak zorunda olduğu, havale dekontunda paranın davalıya geri alınmak üzere borç olarak gönderildiği belirtilmiş bulunduğundan kural olarak havalenin ödünç amacıyla yapıldığının kabulü gerektiği, bu nedenle ispat yükü davalıya geçmiş, davalı tarafın hesabına havaleyle para gönderildiğini kabul etmekle birlikte gönderilme nedeninin başka olduğunu bildirdiği, iddiasına yönelik Atatürk mahallesi 338 ada 65 parsel sayılı taşınmazın satış sözleşmesine, dava dışı … ve … Petrol Ürünleri Tur. Nak. İnş. Taah. Tekel Ürn. Gıda San. ve Tic Ltd. Şti. hesaplarına yapılan havalelere ve 30.12.2019 tarihli adi yazılı sözleşmeye dayandığı, davacı ile davalının eşi dava dışı … arasında Ünye ilçesi, Atatürk mahallesinde kain 338 ada 65 parsel sayılı taşınmazın satışına ilişkin olarak 4.250,000,00 TL bedel karşılığında anlaşma sağlandığı, davacının kararlaştırılan bedeli aracılar vasıtasıyla kısım kısım ödemeye başladığı, 29.08.2019 tarihinde 2.300,000,00 TL’lik kısmının ödendiğinin iki tarafın da kabulünde olduğu, her ne kadar davacı tarafından 1.200,000,00 TL’nin taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılması için borç olarak ödendiği iddia edilmiş ise de söz konusu ipoteğin para transferinden önce tapudan kaldırılmış olduğu, taşınmazın satış bedelinin 30.12.2019 tarihinde akdin taraflarınca iradeleri doğrultusunda yenilenmiş olduğu, davacının ise tüm dosya kapsamına göre kötüniyetli olarak 1.200,000,00 TL’yi borç açıklaması ile davalı hesabına göndermiş olduğu kanaatiyle davanın reddi ile davalı lehine asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği” gerekçesiyle davanın reddine, asıl alacak miktarının %20’si oranında icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını tekrarla, dava konusu bedelin davalının banka hesabına borç açıklaması ile gönderildiğini, davalının aksini yazılı bir delille ispatlayamadığını, davalının taşınmazın satış bedelini dilekçelerinde ikrar ettiğini, davanın konusunun taşınmazın bedeli haricinde, borç olarak davalıya ayrıca verilen 1.200,000,00 TL’nin iadesi olduğunu, dilekçe ekinde yer alan hukuki uzman görüşünde de bu hususun tekrarlandığını, hakim tarafından davalı tarafça ikrar edilenden daha fazla taşınmaz satış bedeli hesaplandığını, yerel mahkemece taşınmazın satış bedelinin 30.12.2019 tarihinde akdin yenilendiği şeklinde gerekçe kurulduğunu, ancak tarafların taşınmaz bedelin 4.250.000,00 TL olarak kararlaştırdığını, davalının da bu durumu cevap dilekçesinde ikrar ettiğini, müvekkilinin yaptığı ödemelerin ve dava konusu borcun uzman görüşünde de belirtildiğini, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırıldığını, bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, senetle ispat zorunluluğu yok sayılarak tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, müvekkilinin borç olarak verdiği ancak geri alamadığı bedel için takip başlattığını, kötüniyet tazminatı şartlarının oluşmadığını, alacaklarının likit olduğunu bu nedenle davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, yerel mahkeme kararının kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, istinaf isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ”’…duruşma sürecini yansıtan tutanaklara, belgelere, beyanlara ve özellikle dairece de benimsenen gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesinin kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, davanın reddine ve davalı taraf lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yönelik istinaf incelemesine konu kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu” gerekçesiyle davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesindeki itirazlarını tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafından davalıya borç olarak gönderildiği iddia olunan paranın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi gereği; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.

2. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ”ispat yükü” başlıklı 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası; ”İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”

3. 6100 Sayılı Kanun’un 200 nci maddesinin birinci fıkrası;”Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle iki bin beş yüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.” şeklindedir.

4. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 386 ncı maddesine göre; tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.

3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine ve kararda belirtilen gerekçelere göre, yukarıda yer verilen hukuk kuralları gereği herkes iddiasını ispatla yükümlü olup, davacı her ne kadar davalı hesabına gönderilen 1.200.000,00 TL’ye ilişkin dekonta ”10.01.2020 tarihinde geri alınmak üzere borç olarak ödenen” açıklamasını yazmışsa da, gönderilen bedelin borç olmadığını ispatla yükümlü olan davalı tarafından sunulan, davacı … ile dava dışı … arasında düzenlenen 30.12.2019 tarihli adi yazılı belgede; ”Ordu İli Ünye İlçesinde 338 ada 65 parselde kayıtlı arsa nitelikli gayrimenkulün bedeli olarak 2.700.000,00 TL …’ın hesabına geldiği zaman ipotek çözülecektir.” denildiği ve böylece davacı tarafın davalının hesabına gönderdiği 1.200.000,00 TL’nin borç olarak değil gayrimenkul bedeli olarak gönderildiğinin davalı tarafça yazılı belge ile ispatlandığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.