YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4972
KARAR NO : 2022/6485
KARAR TARİHİ : 14.09.2022
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalıdan daire satın aldığını, taraflar arasındaki sözleşme gereğince taksitlerde yapılacak artış oranına uyulmadığını, böylelikle fazla tahsilat yapıldığını ileri sürerek, fazla tahsilat miktarı olan 2.122,75 TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyizi üzerine Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 2014/16753 Esas 2014/18098 Karar nolu ilamıyla bozulmuş olup; bozma sonrası ilk derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş olup; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Her ne kadar mahkemece, (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 2014/16753 Esas 2014/18098 Karar nolu ilamına uyulmasına karar verilmişse de, bozma gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Bozma ilamında, ’’…Bu durumda TÜFE yada ÜFE oranları daha düşük olduğundan, bu oranlardan hangisi daha düşük ise o oran esas alınarak hesaplama yapılmalıdır. Sonuç olarak davalı Toki’nin yaptığı hesap yönteminin doğru olduğu kabul edilerek, dosyadaki delillere göre konusunda uzman bilirkişi tarafından yeniden hesaplama yapılması ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davacıların savunduğu hesaplama yöntemi uygulanarak davanın kısmen kabulü, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.’’ gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Bozmaya uyulmakla, bozma ilamında belirtilen hususlar eksiksiz ve harfiyen yerine getirilmek zorundadır. Mahkemece, bozma ilamında belirtilen şekilde, davalı Toki’nin yaptığı hesap yönteminin doğru olduğu kabul edilerek, dosyadaki delillere göre konusunda uzman bilirkişi tarafından yeniden hesaplama yapılarak hasıl olacak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yeniden hesaplama yapılması için bilirkişiden rapor alınmadan davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.